20. Ceza Dairesi Esas No: 2015/8659 Karar No: 2018/4201 Karar Tarihi: 10.10.2018
Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2015/8659 Esas 2018/4201 Karar Sayılı İlamı
20. Ceza Dairesi 2015/8659 E. , 2018/4201 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : BURSA 4. Ağır Ceza Mahkemesi Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilen dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak; a)Alıcı görevlilerin 02.04.2012 tarihinde sanıktan 20 TL karşılığı net 1,6 gram esrar satın almaları üzerine sanığın "satmak için uyuşturucu madde bulundurma" suçu belirlenmiş ve bu suçun delili elde edilmiştir. Buna rağmen, alıcı görevlilerin sanıktan 21.04.2012 tarihinde 10 TL karşılığı net 0,9 gram, 23.04.2012 tarihinde 20 TL karşılığı net 2,0 gram ve 29.04.2012 tarihinde 20 TL karşılığı net 2,0 gram esrar alması gereksiz olduğu gibi görevleri kapsamında da değildir. Öte yandan, gizli soruşturmacıların asıl görevi "uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak" değil, "suçu ve failini belirlemek, suçla ilgili delilleri elde etmekten ibarettir." Bu nedenlerle alıcı görevli tarafından sanıktan birden çok kez uyuşturucu madde satın alınması, ayrıca suç oluşturmayacağı ve gerçek anlamda bir "alım - satım" söz konusu olmadığı gözetilmeden atılı suçun zincirleme olarak işlendiği kabul edilerek, sanığın cezasının, TCK"nın 43. maddesi ile artırılması suretiyle sanığa fazla ceza tayin edilmesi, b)Hükümden sonra 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması, Kanuna aykırı, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 10.10.2018 tarihinde oybirliyle karar verildi.