Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/8051
Karar No: 2019/2308
Karar Tarihi: 01.04.2019

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/8051 Esas 2019/2308 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2016/8051 E.  ,  2019/2308 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar taraflar vekillerince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    -KARAR-
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı, mirasbırakan ..."ın ... ada ..., ... ada ... ve ... ada ... parsel sayılı taşınmazlarını murisin onaylamadığı bir evlilik yapmış olmasından dolayı davalı oğlu ...’e mirastan mal kaçırmak amacıyla tapuda ölünceye kadar bakma akdiyle temlik ettiğini, öte yandan 16/04/2013 ile 12/11/2013 tarihleri arasında mirasbırakanı kendi sosyal güvencesinden yararlandırmak suretiyle tüm sağlık harcamalarını bizzat karşıladığını, mirasbırakanın yaşadığı sürece bakım ve görüp gözetilmeye muhtaç olmadığını, davalının düzenli bir geliri, sosyal güvencesi bulunmadığını ileri sürüp çekişme konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tapuya tesciline, aksi taktirde tenkisine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, yıllardır mirasbırakana eşi ile birlikte bakıp gözettikleri gibi birlikte oturduklarını, 2013 yılı Mayıs-Haziran aylarında mirasbırakanını eşi ..."ın terk etmesi üzerine bakıma çok daha muhtaç hale gelmesi nedeniyle miras bırakanın bakım ve gözetiminin daha iyi koşullarda devam etmesi için onun isteği doğrultusunda ve yasaya uygun olarak temlikin gerçekleştiğini, murisin mal kaçırma amacının olmadığını, tenkis koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, temlikin mal kaçırma amaçlı değil mirasbırakanın bakımı karşılığında minnet duygusu ile yapıldığı ve murisin dava konusu edilen taşınmazlar haricinde başka taşınmazlarının da bulunduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1928 doğumlu mirasbırakanın 02.01.2014 tarihinde öldüğü, mirasçı olarak eşi ... ile çocukları ... ve ...’in kaldıkları, mirasbırakanın 26.04.2013 tarihinde ... ada ... parseldeki 13/27 payını, ... ada ... parsel sayılı taşınmazın 33/160 payını, ... ada ... parsel sayılı taşınmazın 89/800 payını, ... ada ... parsel sayılı taşınmazın 89/800 payını, ... ada ... parsel sayılı taşınmazın 89/800 payını, ... ada ... parsel sayılı taşınmazın 89/800 payını ölünceye kadar bakma akdiyle davalıya temlik ettiği, eldeki davada bunlardan sadece üçünün dava edildiği anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (TBK) 611. maddesine göre ölünceye kadar bakıp gözetme sözleşmesi, taraflarına karşılıklı hak ve borçlar yükleyen bir akittir (818 s. Borçlar Kanununun (BK) m. 511). Başka bir anlatımla ivazlı sözleşme türlerindendir. Bu sözleşme ile bakım alacaklısı, sözleşme konusu malın mülkiyetini bakım borçlusuna geçirme; bakım borçlusu da bakım alacaklısına yasanın öngördüğü anlamda ölünceye kadar bakıp gözetme yükümlülüğü altına girer. (TBK m. 614 (BK) m. 514)).
    Hemen belirtmelidir ki, bakıp gözetme koşulu ile yapılan temliki işlemin geçerliliği için sözleşmenin düzenlendiği tarihte bakım alacaklısının özel bakım gereksinimi içerisinde bulunması zorunlu değildir. Bu gereksinmenin sözleşmeden sonra doğması ya da alacaklının ölümüne kadar çok kısa bir süre sürmüş bulunması da sözleşmenin geçerliliğine etkili olamaz.
    Kural olarak, bu tür sözleşmeye dayalı bir temlikin de muvazaa ile illetli olduğunun ileri sürülmesi her zaman mümkündür. En sade anlatımla muvazaa, irade ile beyan arasında kasten yaratılan aykırılık olarak tanımlanabilir. Böyle bir iddia karşısında, asıl olan tarafların akitteki gerçek ve müşterek amaçlarının saptanmasıdır. (TBK m. 19 (BK m. 18)). Şayet bakım alacaklısının temliki işlemde bakıp gözetilme koşulunun değil de, bir başka amacı gerçekleştirme iradesini taşıdığı belirlenirse (örneğin mirasçılarından mal kaçırma düşüncesinde ise), bu takdirde akdin ivazlı (bedel karşılığı) olduğundan söz edilemez; akitte bağış amacının üstün tutulduğu sonucuna varılır. Bu halde de Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun 01.04.1974 gün ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı olayda, uygulama yeri bulur.
    Mirasbırakanın, ölünceye kadar bakıp gözetme karşılığı yaptığı temlikin muvazaa ile illetli olup olmadığının belirlenebilmesi için de, sözleşme tarihinde murisin yaşı, fiziki ve genel sağlık durumu, aile koşulları ve ilişkileri, elinde bulunan mal varlığının miktarı, temlik edilen malın, tüm mamelekine oranı, bunun makul karşılanabilecek bir sınırda kalıp kalmadığı gibi bilgi ve olguların göz önünde tutulması gerekir.
    Somut olaya gelince, bilirkişi dava konusu üç parça taşınmazın değeri ile mirasbırakan adına kayıtlı taşınmazların değerini saptamış ancak yine davalıya temlik edilen beş parça taşınmazın değeri belirlenmemiştir.
    Buna rağmen toplanan deliller tanık beyanları, bilirkişi raporları yukardaki ilkelerle birlikte değerlendirildiğinde davalıya ölünceye kadar bakma akdi ile temlik edilen taşınmazların mirasbırakanın tüm mamelekine göre makul sınırda kalmadığı, dolayısı ile temlikin mal kaçırma amacıyla muvazaalı şekilde yapıldığı sonucuna varılmaktadır.
    Hâl böyle olunca; davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    Davacının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 01.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi