Esas No: 2021/3605
Karar No: 2022/1900
Karar Tarihi: 30.05.2022
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/3605 Esas 2022/1900 Karar Sayılı İlamı
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2021/3605 E. , 2022/1900 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/3605
Karar No : 2022/1900
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onuncu Dairesinin 06/07/2021 tarih ve E:2021/206, K:2021/3844 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 02/06/2018 tarih ve 30439 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği'nin 26. maddesinin 6. fıkrasının iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onuncu Dairesinin 06/07/2021 tarih ve E:2021/206, K:2021/3844 sayılı kararıyla;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Dava açma süresi" başlıklı 7. maddesinin birinci ve dördüncü fıkralarına, "Dilekçeler üzerine ilk inceleme" başlıklı 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (e) bendine ve "İlk inceleme üzerine verilecek karar" başlıklı 15. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine yer verilerek,
İlan tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlayan dava açma süresi içerisinde idari davaya konu edilmeyen düzenleyici işlemlerin, bu tarihten sonra davaya konu edilebilmeleri için, ilgili hakkında uygulama işlemi tesis edilmiş olması, bu işlemin ise dava konusu edilen düzenleyici işlemin uygulanması niteliğinde bulunması gerektiği,
Dosyanın incelenmesinden, davacı tarafından, 02/06/2018 tarih ve 30439 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği'nin 26. maddesinin 6. fıkrasının iptali istemiyle bakılan davanın açıldığının anlaşıldığı,
2577 sayılı Kanun'un 7. maddesinde sözü edilen "uygulama işlemi" kavramının, kural koyucu nitelikteki düzenleyici işlemlere dayanılarak ilgililer hakkında idarece tesis edilen ve onların hak ve menfaatlerinin ihlal edilmesi sonucunu doğuran, başka bir ifadeyle hukuksal durumlarında yenilik ve değişiklik yaratan bireysel nitelikteki işlemleri ifade ettiği,
Somut olayda, 02/06/2018 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanan Yönetmeliğe karşı bu tarihi izleyen günden itibaren 60 gün içerisinde dava açılmadığı, davanın süresinden çok sonra 08/01/2021 tarihinde açıldığı görüldüğünden, davanın süresinde açılıp açılmadığının tespiti amacıyla Dairelerinin 10/03/2021 tarih ve E:2021/206 sayılı ara kararı ile davanın süresinde kabul edilebilmesi için dava konusu Yönetmelik hükmünün uygulanması amacıyla ilgili hükmün yürürlüğe girdiği 02/06/2018 tarihinden sonra uygulama işlemi niteliğinde davacıya yönelik herhangi bir bireysel işlem tesis edilip edilmediğinin sorulduğu, tesis edilmiş ise söz konusu bireysel işlem ile işlemin davacıya tebliğine, tebliğ edilmemişse uygulama işlemininin öğrenilmesine ilişkin belgenin onaylı örneklerinin gönderilmesinin istenildiği; davacı tarafından, anılan ara kararına cevaben dosyaya sunulan dilekçede, dava konusu Yönetmelik hükmü nedeniyle arabuluculuk için daha az görevlendirme aldığı, anılan hüküm ile kamuda çalışanların arabuluculuk yapmaya hak kazandığı ve arabuluculuk listesine girip puantaj sistemini etkiledikleri, dolayısı ile arabulucu olarak hukuki menfaatinin etkilendiğinin ifade edildiği,
Bu durumda, dava konusu Yönetmelik hükmüne dayanılarak davacıya yönelik olarak tesis edilen bireysel bir işlem olmadığı, bu yönde bir işlem dosyaya sunulamadığından, anılan Yönetmelik hükmünün uygulanmasından dolayı davacının menfaatinin sürekli etkilendiği iddiası ile Yönetmelik'in yayımı tarihinden çok sonra açılan davanın süresinde olmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle, davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, sicile kayıtlı olarak arabuluculuk yaptığı; dava konusu Yönetmelik hükmüne göre kamu görevlisi olan arabulucuların arabulucu listesine girerek puantaj sistemini etkiledikleri; puantaj sisteminin de değişikliğe uğradığı; bu durumda kendisinin daha az görevlendirme aldığı; böylece hukuk alanının ve menfaatinin etkilendiği; kamu görevlisi olan arabulucularla ilgili temin ettikleri belgeleri dosyaya sundukları belirtilerek Daire kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davalı idare tarafından, istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin Danıştay Onuncu Dairesinin temyize konu 06/07/2021 tarih ve E:2021/206, K:2021/3844 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 30/05/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.