18. Hukuk Dairesi 2015/12958 E. , 2016/10574 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, ... İli ... Köyü 13 ve 85 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği düşünüldü.
A-Davacı vekilinin davalılar ..., ve ... yönünden temyiz isteminin incelenmesinde;
4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu"nun 14/3. maddesi uyarınca kamulaştırma davalarında paydaşlar arasında zorunlu dava arkadaşlığı yoktur.
Her bir paydaş açısından temyize konu miktar karar tarihi itibariyle 1.890,00 TL. sını geçmemektedir.
HUMK.nun 5219 sayılı Yasa ile değişik 427. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca miktar veya değeri 1.890,00 TL. yı geçmeyen kararlar kesin olduğundan miktar yönünden davacı vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE,
B-Davacı vekilinin davalı ... yönünden temyiz isteminin incelenmesinde:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
1-Kamulaştırma Yasasının 15.maddesinin son fıkrasında, bilirkişilerce -aynı Yasanın 11.maddesinin (f) bendi hükmü gözetilerek- yapılacak değer tespitinde, idarece belgelerin mahkemeye verildiği günün (21.04.2014 dava tarihi) esas tutulacağı öngörüldüğünden, davanın açıldığı 2014 yılına ait verilerin esas alınarak kamulaştırma bedelinin tespiti gerekirken, henüz bu yıla ait verilerin oluşmadığı gerekçesi ile 2013 yılı verilerin esas alınmak suretiyle belirlenen m² değerine endeks uygulanarak 2014 yılı değerine ulaşılması
Kabule göre de;
2-Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarında, iklim koşulları, arazinin topoğrafik yapısı ve bölgesindeki konumu (büyük yerleşim yerlerine uzaklığı vb) gözönünde tutulduğunda, dava konusu taşınmazın bulunduğu yerle benzer nitelikte olan, ülkemizin değişik yörelerindeki (değeri önemli şekilde etkileyen kanıtlanmış, farklı ve özel bir faktör bulunması hali hariç) sulu tarım arazilerinin değerlendirilmesinde kapitalizasyon faiz oranı %5 olarak uygulandığı halde, bilirkişi kurulunca sulu kabul edilen dava konusu taşınmazlardan 85 parselin değerinin belirlenmesinde kapitalizasyon faiz oranının %4,5 alınması suretiyle yüksek m² değeri belirlenmesi,
3-Dava konusu taşınmazların kaydında bulunun “08.11.1994 tarih ve .... Müdürlüğü ....şerhinin mahiyeti ve devam edip etmediği araştırılarak ilgili bilgi ve belgeler tapu ve V.... Müdürlüğünden getirtilerek oluşacak sonuca göre ve şerhin devam ettiğinin anlaşılması halinde tapu kaydındaki şerh ile birlikte idare adına tesciline karar verilmesi gerekirken, yetersiz araştırma ve eksik inceleme ile hüküm kurulması,
4-Kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın idare adına tescil davasının niteliğine göre, vekille temsil edilen davacı idare lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 22.09.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.