Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/892
Karar No: 2016/882
Karar Tarihi: 19.02.2016

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/892 Esas 2016/882 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2015/892 E.  ,  2016/882 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    KARAR

    1-Gerekçeli karar başlığında gösterilmeyen ancak dosyaya müdahillik dilekçesi sunan ... ile yine karardan sonra dosyaya müdahillik dilekçesi sunan .... vekillerine Dairemiz bozma ilamı tebliğ edilmiş ise tebliğ belgelerinin dosyaya konulması, temin edilemez ise tebliğ tarihinin posta idaresinden sorularak tespiti, tebliğ edilmemişse 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve 25.01.2012 tarih ve 28184 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Tebligat Kanunu"nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun olarak tebliği ile karar düzeltme süresinin beklenmesi, karar düzeltme isteminde bulunulması halinde karar düzeltme dilekçesinin davacı vekiline tebliği ile cevap süresinin beklenmesi,
    2-7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 17. maddesi, “Belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler, o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğ aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine, meslek veya sanatını evinde icra edenlerin memur ve müstahdemlerinden biri bulunmadığı takdirde aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır." hükmünü; tebliğ tarihinde yürürlükte bulunan Yönetmeliğin 26. maddesi, "Belirli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenlere, o yerde de tebligat yapılabilir. Muhatabın işyerinde bulunmaması halinde tebliğ, aynı yerde sürekli olarak çalışan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Muhatap, meslek veya sanatını konutunda icra ediyorsa, kendisi bulunmadığı takdirde memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Bunlardan hiç birinin bulunmaması durumunda tebliğ, aynı konutta sürekli olarak oturan kişilere veya hizmetçilerden birine yapılır." hükmünü içermektedir. Bu madde hükümlerinde muhatabın bulunmama nedeninin araştırılması ve tebliğ belgesinde gösterilmesi gerektiğine yönelik bir düzenleme getirilmemiş ise de, önce muhatabın aranması, muhatabın tevziat saatinde o yerde bulunmadığının ancak aynı gün tevziat saatinden sonra döneceğinin tespiti halinde daimi memur veya müstahdemlerden birine, işyeri ev ise memur ya da müstahdemlerden birine, bunlar da yok ise aynı konutta oturan kişilere ya da hizmetçilerden birine tebligat yapılması gerekir.
    Tebligat Kanunu"nun 20. maddesinde ise, tevziat saatinde o yerde bulunmayıp, aynı gün tevziat saatinden sonra dönmeyeceği belirlenen muhataplar için "13,14,16,17 ve 18. maddelerinde yazılı şahıslar, kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten başka yere gittiğini belirtirlerse; keyfiyet ve beyanda bulunanın adı ve soyadı tebliğ mazbatasına yazılarak altı beyan yapan tarafından imzalanır ve tebliğ memuru tebliğ evrakını bu kişilere verir. Bu kişiler tebliğ evrakını kabule mecburdurlar. Kendisine tebliğ yapılacak kimsenin
    muvakkaten başka bir yere gittiğini belirten kimse, beyanını imzadan imtina ederse, tebliğ eden bu beyanı şerh ve imza eder. Bu durumda ve tebliğ evrakının kabulden çekinme halinde tebligat, 21. maddeye göre yapılır. Bu maddeye göre yapılacak tebligatlarda tebliğ, tebliğ evrakının 13,14,16,17 ve 18. maddelerinde yazılı kişilere verildiği tarihte veya ihbarname kapıya yapıştırılmışsa bu tarihten itibaren 15 gün sonra yapılmış sayılır." hükmüne; Yönetmeliğin 29. maddesinde, ""21, 22, 23, 25, 26 ve 27. maddelerde yazılı kişiler, tebliğ yapılacak olanın geçici olarak başka yere gittiğini belirtirlerse, tebliğ memuru, muhatabın hangi sebeple adresten geçici olarak ayrıldığını, beyanda bulunanın adı ve soyadı ile sıfatını tebliğ tutanağına yazar. Tebliğ tutanağını beyanda bulunana imzalattırır ve tebliğ edilecek evrakı beyanda bulunana verir. Bu kişiler tebliğ evrakını kabule mecburdurlar. Bu kişilerin beyanlarını imzadan kaçınmaları veya tebliğ evrakını kabul etmemeleri durumunda, tebliğ memuru bu hususu tutanağa yazar, imzalar ve tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti üyesinden birine ya da kolluk amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve teslim ettiği kişinin adresini içeren ihbarnameyi gösterilen adresin kapısına yapıştırır." hükmüne yer verilmiştir.
    Somut olayda, dosyaya müdahale dilekçesi sunan ve aynı zamanda gerekçeli karar başlığında da yer alan müdahiller;.... , ...., ...., ...., ...., ...., ... vekillerine Dairemiz bozma ilamı tebliğe çıkarılmış ve daimi çalışanlarına tebligat yapılmış ise de, tebliğ belgelerinde muhatabın tevziat saatinde işyerinde bulunmadığına ve aynı gün döneceğine ilişkin bir tespite yer verilmediği görülmüştür. Tebligat Kanunu"nun tevziat saatinde o yerde bulunmayıp, aynı gün tevziat saatinden sonra dönmeyeceği belirlenen muhataplar için düzenleme içeren 20. ve Yönetmeliğin 29. maddesinde aranan, anılan belirlemeye ilişkin bir açıklama da tebliğ belgesinde bulunmamaktadır. Bu tebligatlar, Tebligat Kanunu"nun 17 ve 20; tebliğ tarihinde yürürlükte olan Yönetmeliğin 26 ve 29. madde hükümlerine uygun yapılmış değildir.
    Bu durumda, Dairemiz bozma ilamının adı geçen müdahil vekillerine usulüne uygun şekilde tebliğ ile karar düzeltme süresinin beklenmesi, karar düzeltme isteminde bulunulması halinde karar düzeltme dilekçesinin davacı vekiline tebliği ile cevap süresinin beklenmesi,
    3-Dava tarihinden sonra 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6103 sayılı Kanun ile değişik İİK"nın 179/a maddesinin 1. ve 2. fıkraları, "Mahkeme, iflâsın ertelenmesi isteminde bulunulması üzerine, envanter düzenlenmesi ve yönetim kurulunun yerine geçmesi ya da yönetim kurulu kararlarının onaylanması için derhal bir kayyım atar; ayrıca şirketin ve kooperatifin malvarlığının korunması için gerekli diğer önlemleri alır. Kayyımın atanmasına ilişkin karar, kayyımın mahkemece belirlenmiş görevleri ve temsil yetkisi ile bunların sınırları ve iflâsın ertelenmesine ilişkin talep 166. maddenin ikinci fıkrasındaki usul ile mahkeme tarafından ilân ve ticaret siciline tescil ettirilir. Mahkeme bu arada erteleme talebini karara bağlar." hükmünü içermektedir. Anılan hüküm, iflas erteleme yargılamasına ilişkin usul hükmü olup, derhal uygulanması gerekmektedir.
    Mahkemece, kayyımın atanmasına ilişkin karar, kayyımın mahkemece belirlenmiş görevleri ve temsil yetkisi ile bunların sınırları, 19.03.2012 tarihli ...Gazetesi"nde ilan edilmiş ise de, İİK"nın 166. maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen tirajı ellibinin (50.000) üzerinde olan ve yurt düzeyinde dağıtımı yapılan gazetelerden birinde ilan edildiğine ve İİK"nın 179/a maddesindeki hususların ticaret siciline tescil ettirildiğine dair dosyada herhangi bir bilgi bulunmamaktadır.
    Anılan hususlar ile ilgili yurt düzeyinde dağıtımı yapılan gazetede ilan ve ticaret siciline tescil yapılmış ise, buna ilişkin gazete nüshalarının ve sicil cevabının eklenmesi, bu hususta yapılacak ilanlardan ve tescilden sonra dosyada müdahele dilekçesi sunan olması halinde, Dairemiz bozma ilamının yeni müdahil ya da müdahillere usulüne uygun olarak tebliğ ile karar düzeltme süresinin beklenmesi, karar düzeltme isteminde bulunulması halinde karar düzeltme dilekçesinin davacı vekiline tebliği ile cevap süresinin beklenmesi,
    İçin dosyanın yerel mahkemesine geri çevrilmesi geremiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 19.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi