Esas No: 2022/487
Karar No: 2022/3393
Karar Tarihi: 30.05.2022
Danıştay 4. Daire 2022/487 Esas 2022/3393 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2022/487 E. , 2022/3393 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2022/487
Karar No : 2022/3393
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Sanayi Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, olumsuz mükellefler listesine alınmasına ilişkin işlem ile bu işlem üzerine verdiği düzeltme beyannameleri sonucu tahakkuk ettirilen 2011/6 ila 12, 2012/1 ila 12, 2013/1 ila 9 dönemlerine ilişkin katma değer vergisi, hesaplanan gecikme faizi ve 2011/6,7,9,10,11, 2012/1,4,5,11. dönemleri için kesilen vergi ziyaı cezalarının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay bozma kararı üzerine Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacının özel esaslara tabi mükellefler listesine alınmasına ilişkin işlemin iptaline ilişkin Mahkeme kararı Danıştay tarafından onanarak kesinleştiğinden, uyuşmazlığın 2011/6 ila 12, 2012/1 ila 12, 2013/1 ila 9 dönemlerine ilişkin verilen katma değer vergisi düzeltme beyannameleri üzerine yapılan katma değer vergisi, gecikme faizi tahakkukları ve 2011/6,7,9,10,11, 2012/1,4,5,11 dönemleri için kesilen vergi ziyaı cezalarının iptali istemine münhasır kaldığı, davacının fatura aldığı …. Vergi Dairesi mükellefi … hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda yer alan tespitlerden, mükellefin beyan edilen yüksek miktardaki mal ve hizmet satışını yapabilecek işçisinin, deposunun, aracının, yeterli yüzölçümüne sahip işyerinin olmaması sebebiyle zikredilen satış hacmine ulaşmasının iktisadi ve ticari icaplara uygun olmaması, vergi borçlarının ödenmemesi, alım yaptığı firmaların tamamı hakkında sahte belge düzenleme yönünden olumsuz tespitler bulunması hususları bir arada değerlendirildiğinde, mükellefin düzenlediği bütün faturaların sahte olduğu anlaşıldığından ve ihtilaflı dönemde davacı adına düzenlenen faturaların da sahte olduğu sonucuna varıldığından, davacının ihtirazi kaydının kabul edilmeyerek gerçekleşen katma değer vergisi tahakkuklarında; yasal süresinden sonra beyanname veren davacı adına bu beyannamelerde gösterilen matrah üzerinden yapılan tahakkuk, 213 sayılı Kanunun 30. maddesinin 4. fıkrası uyarınca resen vergi tarhı kapsamında olduğundan, verginin yasal beyanname verme süresinden sonra tahakkuk ettirilmesi nedeniyle ilgili bulunduğu döneme ilişkin normal vade tarihinden itibaren aynı Kanunun 112. maddesi uyarınca hesaplanan gecikme faizinde ve davacı tarafından, dava konusu dönemlere ilişkin katma değer vergisi beyannamesinin kanuni süresinde verilmesine karşın; beyanname verme süresi geçtikten sonra verilen ikinci bir beyanname ile ilk beyannamedeki bir kısım faturaların beyannameden çıkarıldığı ve bu yolla idarece kanuni süresi geçtikten sonra verilen bu beyana istinaden yeniden katma değer vergisi tahakkuku yapıldığı tartışmasız olup, süresinden sonra tahakkuk ettirilen ve Mahkemelerince de hukuka uygun olduğu sonucuna varılan katma değer vergisi üzerinden, 213 sayılı Kanunun 344/3. maddesi uyarınca kesilen dava konusu vergi ziyaı cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Hukuken geçerli, somut tespitler yapılmadan ve yasal koşullar oluşmadan, vergi incelenmesinde varılmak istenen maksat gözardı edilmek suretiyle yapılan tahakkuklarda ve kesilen cezalarda hukuka uygunluk bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, … TL maktu karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5. Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
6. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/05/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Davacı tarafından, olumsuz mükellefler listesine alınmasına ilişkin işlem üzerine verdiği düzeltme beyannameleri sonucu tahakkuk ettirilen 2011/6 ila 12, 2012/1 ila 12, 2013/1 ila 9 dönemlerine ilişkin katma değer vergisi, hesaplanan gecikme faizi ve 2011/6,7,9,10,11, 2012/1,4,5,11. dönemleri için kesilen vergi ziyaı cezalarının kaldırılması istemiyle açılan davayı reddeden Mahkeme kararı temyiz edilmiştir.
Davacının fatura aldığı ... hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporunda; mükellefin 15/12/2010 tarihinde hırdavat malzemesi ve el aletleri perakende ticareti işi ile iştigal etmek üzere mükellefiyet tesis ettirdiği, 03/01/2011 tarihli yoklamada, işyerinde 1 adet çalışma masası ve toptan ve perakende satışı yapılan ağırlıklı inşaat ince işçiliğinde kullanılan malzemelerin mevcut olduğu, çalışan elemanın olmadığı, işyeri büyüklüğünün 100 m2 olduğu, 01/02/2011 tarihli yoklamada adresin değiştiği, işyerinin 130 m2 olduğu, işyerinde büro mobilyası, muhtelif raf, 1 adet terazi, muhtelif miktarda emtianın olduğu, defter ve belge isteme yazısının mükellefin adresini terk etmesi nedeniyle tebliğ edilemediği, 49.285,20 TL ödenmemiş vergi borcu bulunduğu, 2011 Bs bildirimini vermediği, 2011 yılı KDV matrahının 3.357.794,19 TL olmasına rağmen mükelleften 4.203.317,00 TL diğer mükelleflerce alım yapıldığının bildirildiği, deposunun olmadığı tespitlerine yer verilmiştir.
Yukarıdaki tespitlerin değerlendirilmesinden; anılan mükellefin düzenlediği faturaların sahte fatura olduğunu ortaya koyacak yeterli somut ve geçerli tespitlerin ortaya konulamamış olması nedeniyle yapılan tahakkuklarda, hesaplanan gecikme faizlerinde ve kesilen vergi ziyaı cezalarında hukuka uygunluk bulunmadığından temyiz isteminin kabulü ile kararın bozulması gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.