Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/997
Karar No: 2019/9207
Karar Tarihi: 14.11.2019

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2019/997 Esas 2019/9207 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2019/997 E.  ,  2019/9207 K.

    "İçtihat Metni"

    Davacılar 1-..., 2-... ile davalı ... EDAŞ aralarındaki istirdat davasına dair İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen 19/12/2017 tarihli ve 2017/1024 E.-2017/1078 K. sayılı hükmün bozulması hakkında dairece verilen 10/10/2018 tarihli ve 2018/1417 E.-2018/9855 K. sayılı ilama karşı davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
    Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı, davalı kurum ile 9232039 no’lu sayacın aboneliğine ilişkin olarak 1993 yılında akdedilen sözleşmeye istinaden elektrik kullanımının bulunduğunu, kullanım devam ederken davalı ... yetkilileri tarafından kendisinin sayacı ile oynanmış olduğu ve kaçak elektrik kullanıldığı gerekçesi ile hakkında para cezası uygulandığını, fahiş bedelin zorla tahsil edildiğini, bu haksız uygulama karşısında yetkililerle yaptığı görüşmelerden cevap alamadığını, işyerine ... tarafından takılan yeni sayacın gösterdiği tüketimin önceki tüketimlerden daha düşük olduğunu, tüketimde artış olmadığını, ... yetkililerinin geriye dönük faturalandırmada son altı aylık tüketimi baz alarak ölçümleme yapmaları gerekirken hatalı tahakkuk yaptıklarını, davalının bu haksız uygulama ile kendisini mağdur ettiğini, ilgili bedeli ödemek zorunda kaldığını ileri sürerek, kendisine haksız ödetilen 51.000 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalıdan istirdadına karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı, davacılardan ...’un işlettiği kampın elektrik tesisatında takılı bulunan ... seri numaralı aktif sayacın, ... seri numaralı ve ... seri numaralı reaktif sayaçların uzaktan haberleşmeye uygun olmaması sebebiyle 08.02.2012 tarihinde kurum elemanlarınca sökülerek yerine Köhler marka ... seri numaralı sayacın takıldığını, sökülen sayaçların laboratuvar muayenesine gönderildiğini, bu sayaç değiştirme işleminin 08.02.2012 tarihli sayaç değiştirme tutanağı ile kayıt altına alındığını, ... Başmühendisliğince yapılan inceleme sonucunda 115993 seri no’lu ve 333253 seri no’lu reaktif sayaçlar için düzenlenen 26.03.2012 tarihli sayaç muayene formlarında her iki sayacın da mekaniksel ve elektriksel olarak normal çalıştığının tespit edildiğini, Köhler markalı ve 314464 seri no’lu aktif sayaç için hazırlanan 10.06.2012 tarihli sayaç muayene formunda bu sayacın ölçüler mühürleri ve numaratörü ile oynandığını, numaratörde izlerin bulunduğunu, kaçak işleminin yapılmasının uygun olduğunu, davacılar hakkında yapılan işlemlerin mevzuata uygun olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; ... tarafından açılan davanın davacı sıfatının olmaması nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine; diğer davacı tarafından açılan davanın kısmen kabulü ile, 48.552,49 TL’nin dava tarihi olan 19/02/2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 18/09/2017 tarih ve 2016/1661 Esas -2017/12151 Karar sayılı ilamı ile, “...mahkemenin gerekçesinde ...48.552,49 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline...’ ifadelerinin yazıldığı, hüküm fıkrası incelendiğinde ise ‘... 48.552,49 TL nin dava tarihi olan 19/02/2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte...’ ifadelerinin yazıldığı, bu şekli ile hükmedilen faizin türü yönünden kararın gerekçesi ile hüküm kısmının çelişkili olduğu anlaşılmakla, bu husus usul ve yasaya aykırı olduğu...” gerekçesi ile bozulmuştur.
    Mahkemece; bozma ilamına uyularak, davacı ... Işık tarafından açılan davanın davacı sıfatı olmaması nedeniyle dava şartı yokluğundan, diğer davacı ... açısından ihtirazi kayıt koymadan ödeme yapması nedeniyle davanın esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 2018/1417 esas 2018/9855 karar sayılı 10/10/2018 tarihli ilamıyla;
    “.......Yukarıda açıklanan ilke ve esaslar çerçevesinde; mahkemece bozma ilamına uyulmuş olmakla davacı yararına usuli müktesep hak oluştuğu nazara alınmak sureti ile, bozma ilamında açıkça faiz türü yönünden hüküm bozulduğuna göre bozma ilam gereği yerine getirilecek şekilde hüküm tesisi gerekirken, bu kez yeni bir gerekçeyle davanın esastan reddine karar verilmesi şeklinde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
    Bozma ilamına karşı davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
    Dava; kaçak ve ek kaçak tahakkuku nedeniyle istirdat talebine ilişkindir.
    Kaçak elektrik kullanımı nedeniyle açılan( istirdat, menfi tespit, itirazın iptali) davalarda, öncelikle kaçak elektrik kullanılıp kullanılmadığının belirlenmesi, ardından kaçak elektrik kullanımı halinde tarafların sıfatı, iddia ve savunmaları kapsamında, tahakkuk yapılması gereken tarihteki mevzuat ile varsa sözleşme hükümlerine göre kaçak ve ek kaçak tahakkukunun denetlenmesi gerekmektedir.
    Dosyanın incelenmesinde; davacı ... hakkında sayaç muayene raporuna istinaden 27/01/2012-08/02/2012 tarihleri arası 13 günlük 4.408,60 TL kaçak tahakkuku, 27/01/2011-27/01/2012 tarihleri arasında 46.37,40 TL tutarında ek kaçak tahakkuku yapıldığı, mahkemece alınan bilirkişi raporlarında, kaçak elektrik tüketiminin yapıldığı belirtilmekle, kaçak tahakkukunun 2.243,41 TL olması gerektiği, ek kaçak tahakkukunun ise yapılmasının uygun olmadığı ifade edilmiştir. Mahkemece verilen ilk hükümde davacı ... yönünden davanın reddine, diğer davacı yönünden bilirkişi raporları doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verildiği, hükmün davalı temyizi üzerine sair temyiz itirazları incelenmeden faizin türü yönünden gerekçe ile hüküm arasındaki çelişki nedeniyle bozulduğu, bozma ilamına uyan mahkemece davacı ... yönünden farklı gerekçeyle davanın reddine karar verildiği görülmektedir.
    1-Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uyması ile, bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak oluşabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak durumu doğabilir. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir.
    Bozma kararına uymuş olan mahkeme, kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak oluşturmaktadır (4.2.1959 gün ve 13/5 sayılı YİBK).
    Mahkemece ilk kararda davacı ... yönünden davanın reddine karar verildiği, hükmün sadece davalı tarafça temyiz edildiği dikkate alındığında ilk karar davacı ... tarafından temyiz edilmediğinden davalı taraf için usuli müktesep hak oluştuğu görülmektedir. Bu şekilde davacı ... yönünden verilen ret kararının kesinleştiği anlaşılmaktadır.
    2- Bozma sonrası verilen ikinci hükümde, ihtirazi kayıt olgusunun değerlendirilmesi gereğine işaret eden bozma ilamından da esinlenerek, ilk kararının gerekçesinde dayandığı hukuki olgudan tamamen farklı ve daha önce hiç değinmediği, ihtirazi kayıt ileri sürülmeden yapılan ödemenin sonuçlarının tartışılmasına girilmiştir. Bu haliyle, temyize konu kararda yeni bir gerekçe oluşturulduğu belirlenmektedir.
    6098 sayılı TBK’nın 39/son maddesine göre; Aldatma veya korkutmadan dolayı bağlayıcılığı olmayan bir sözleşmenin onanmış sayılması, tazminat hakkını ortadan kaldırmaz. Davacı taraf, elektriğin kesileceği tehdidi altında fahiş bedel ödemek zorunda kaldığını beyan etmektedir. Tahakkuk yapılması gereken tarihteki mevzuat hükümlerine uymayan bir ödeme yapılmış olması halinde, ödeme sırasında ihtirazi kayıt ileri sürmese dahi ödeyen zamanaşımı süresi içinde bu bedelin istirdadını talep edebilir. Açıklanan nedenlerle; davacının dava konusu kaçak ve ek kaçak tahakkuku miktarının ödemesini yaparken ihtirazi kayıt koymasına gerek yoktur.
    O halde, mahkemece; davacının kaçak elektrik kullandığı sabit olduğundan ve tahakkukun fazla olduğu iddia edildiğinden, davalı kurumun davacı taraftan isteyebileceği kaçak elektrik tahakkuk bedeli ve ek tahakkuk bedelinin Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve bu yönetmelik gereğince yayınlanan 622 sayılı EPDK kararında belirlenen usul ve esaslarda açıklanan yönteme göre bilirkişi raporlarının denetlenmesi ve oluşacak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir.
    Ne var ki, mahkeme kararının açıklanan bu gerekçe ile bozulması gerekirken Dairemizin 2018/1417 esas 2018/9855 karar sayılı 10/10/2018 tarihli ilamı ile zuhulen başka gerekçe ile bozulduğu yeniden yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından davalı vekilinin karar düzeltme isteği kabul edilerek, Dairemizin önceki bozma kararı kaldırılmış, mahkeme kararı açıklanan bu yeni gerekçeyle bozulmuştur.
    3-Bozma nedenine göre, davalının sair karar düzeltme itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının karar düzeltme isteminin kabulü ile; Dairemizin 2018/1417 esas 2018/9855 karar sayılı 10/10/2018 tarihli ilamının kaldırılmasına ve hükmün yukarıda açıklanan değişik gerekçe ile BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle bozma nedenine göre davalı vekilinin sair karar düzeltme itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 14/11/2019 gününde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi