Esas No: 2021/1017
Karar No: 2022/2225
Karar Tarihi: 30.05.2022
Danıştay 9. Daire 2021/1017 Esas 2022/2225 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı Vergi Dairesi Başkanlığı, şirket ortağı sıfatıyla davacı adına düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davayı reddeden kararın temyizini istemiştir. Ancak Danıştay Dokuzuncu Dairesi, temyiz isteminin reddine karar vermiştir. İstinaf incelemesi sonucunda da önceki kararın hukuka uygun olduğu ve istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesine göre nihai kararların temyizen bozulması için sebep olacak nitelikte nedenlerin olmadığı gerekçesiyle karar onanmıştır. Bu kararın taraflara tebliğ edilmesi ve bir örneğinin de Vergi Mahkemesine gönderilmesi istenmiştir. Kanun maddelerine gelince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi nihai kararların temyizen bozulmasının sebeplerini belirtirken, 50. maddesi de onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin ilgili dava dairesine gönderilmesini düzenlemektedir.
"İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2021/1017
Karar No : 2022/2225
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı-…
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K: … sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: … Çelik Endüstriyel Tesisler İnş. Tur. San. Ve Tic. Ltd. Şti'den tahsil edilemeyen vergi borçlarının tahsili amacıyla şirket ortağı sıfatıyla davacı adına düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla; davalı idare tarafından Mahkemelerine sunulan savunma dilekçesinde ödeme emrinin davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenmesi gerekirken sehven şirket ortağı sıfatıyla düzenlendiğinin tespit edilmesi üzerine re'sen iptal edilerek davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla … sayılı yeni bir ödeme emrinin düzenlendiğinin beyan edildiği, dava konusu ödeme emrinin iptali işleminin dava açılmadan önce gerçekleştirildiği, anılan ödeme emri açısından davanın açıldığı sırada idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi gereken bir işlemin bulunmadığı, söz konusu iptal talebinin incelenmeksizin reddi gerektiği, öte yandan, iptal edilmiş bir işlemin tebliği üzerine, muhatapların bu işlemle menfaatlerinin ihlal edildiği, dava açmadıkları takdirde işlemin haklarında sonuç doğuracağı endişelerine kapılmalarının doğal olduğu, ancak, bu durum iptal edilerek kaldırılmış bir işlemin uyuşmazlık konusu yapılmasına haklı gerekçe teşkil etmediği, bu gibi hallerde, ortada idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem bulunmadığından davanın incelenmeksizin reddedilmesi gerektiği ancak muhatabın söz konusu endişeyle dava açmış olması hükmolunacak yargılama gideri açısından ele alınması gerektiği, idari davada hükmolunacak yargılama giderleri 2577 sayılı Kanun'da düzenlenmemiş olup, konuyla ilgili 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na atıf yapıldığı, 6100 sayılı Kanun'un 326. maddesinde, Kanun'da yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği; 329. maddesinde ise, kötüniyetli davalı veya hiçbir hakkı olmadığı hâlde dava açan tarafın, yargılama giderlerinden başka, diğer tarafın vekiliyle aralarında kararlaştırılan vekâlet ücretinin tamamı veya bir kısmını ödemeye mahkûm edilebileceğinin hükme bağlandığı, maddenin idari yargıdaki uygulaması bakımından ise, "kötüniyetli davalı" ibaresinin, gereksiz yere dava açılmasına sebebiyet veren davalı olarak düşünülmesi gerektiği, buna göre, iptal edilen bir işlemi tebliğ ederek dava açılmasına sebebiyet verdiğinden dolayı, yargılama giderlerinin davalı idare üzerinde bırakılması icap ettiği gerekçesiyle davanın incelenmeksizin reddine, yargılama giderlerinin davalı idareden alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının yargılama gideri, vekalet ücretine ilişkin hüküm fıkrasının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın bu kısmının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanun'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Savunma ve istinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların tekrar edildiği belirtilerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … 'İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle incelenmeksizin reddine ilişkin Vergi Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K: … sayılı kararının ONANMASINA,
3.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 30/05/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.