Esas No: 2022/1458
Karar No: 2022/1905
Karar Tarihi: 30.05.2022
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2022/1458 Esas 2022/1905 Karar Sayılı İlamı
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2022/1458 E. , 2022/1905 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2022/1458
Karar No : 2022/1905
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ....
İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Afganistan uyruklu davacı tarafından, uluslararası koruma talebinin reddine dair ... Müdürlüğünün ... tarih ve ...sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla;
Şartlı mültecilik statüsü açısından, davacının ve ailesinin muhalif bir grup tarafından ölümle tehdit edildiği yönündeki iddialar yönünden yeterince bir inceleme ve araştırma yapılmaksızın (başka bir ifadeyle, davacının ülkesine geri gönderilmesi halinde zulme uğrama riski karşısında idarece gereken araştırma yapılarak zulme uğrama durumunun olup olmadığı netleştirilmeksizin) ve diğer taraftan davacının ülkesinde güvenli bölgelerin var olup olmadığı hususunda 6458 sayılı Kanun'un 78/4. maddesi gereğince araştırma yapılmaksızın uluslararası koruma talebinin reddedilmesinde uluslararası ve ulusal metinler yönünden hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onuncu Dairesinin karar düzeltme aşamasında verilen 02/12/2020 tarih ve E:2018/2177, K:2020/5636 sayılı kararıyla;
Geçmişteki hangi fiili veya durumları nedeniyle ülkesine iadesi halinde zulme maruz kalacağı konusunu maddi gerekçelere dayandıramayan davacının, geri gönderilmesi durumunda zulme uğrayacağına ilişkin somut bilgi ve belge de bulunmadığından, kötü muameleye maruz kalma konusunda "gerçek bir risk" ile karşı karşıya olmadığı sonucuna varıldığı,
Bu itibarla, uluslararası korumanın amacının başvuru sahibi kişilerin ulusal ve uluslararası mevzuat hükümleri uyarınca belirlenen sebepler dışında ülkede kalmalarına izin verilmesi şeklinde değerlendirilemeyeceği ve anılan statünün amacının zulme uğrama korkusu içinde bulunan ve gerçekten bu riski taşıyan şahısların ülkede belirlenen statü içerisinde kalmalarına izin vermek olduğu hususları göz önünde bulundurulduğunda; davacının uluslararası koruma başvurusunun kabulüne olanak sağlayacak şartların mevcut olmadığı dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşıldığından, davalı idarece davacının talebinin bireysel olarak değerlendirilerek uluslararası koruma için gereken kriterleri taşımadığı gerekçesiyle ulusal mevzuata ve Türkiye'nin taraf olduğu temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalara uygun olarak verilen uluslararası koruma başvurusunun reddine ilişkin işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmediği gerekçesiyle, .... İdare Mahkemesinin .... tarih ve E:..., K:.. sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi ısrar kararının özeti: .... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:.., K:... sayılı kararıyla;
Davacının menşe ülkesi Afganistan hakkında davalı idarece hazırlanan güncel menşe ülke raporuna istinaden Mahkemelerinin bu dava ile aynı doğrultuda verilen kararlarının istikrar kazandığı gerekçesi eklenmek suretiyle işlemin iptali yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, bir başvuru sahibinin zulüm görme korkusunun yerinde olup olmadığı değerlendirilirken başvuru sahibinin zulme neden olan ırk, din, milliyet, sosyal ya da siyasal bir özelliğe sahip olması ya da gerçekte böyle bir özelliğe sahip olmasa bile, söz konusu özelliğin başvuru sahibine zulüm faili tarafından atfedilmiş olması gerektiği; davacı yönünden böyle bir durumun ispatlanamadığı; davacının menşe ülkesinde herhangi bir koruma veya yardım talebi olmadan, illegal yollarla ülkemize giriş yaptığı; ülkemize geliş amacının herhangi bir baskı, işkence ya da zulümden korkma olmadığı; koruma talebini ekonomik nedenlere dayandırdığı belirtilerek ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafın savunması alınmamıştır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Mahkemece verilen 18/11/2021 tarihli ısrar kararında, üye hâkimlerden bir tanesinin dosyada mevcut fiziki görüşme tutanağı ile fiziki gerekçeli kararda ıslak, UYAP ortamındaki elektronik görüşme tutanağı ile elektronik gerekçeli kararda elektronik imzası bulunmamaktadır. Dosyada mevcut fiziki görüşme tutanağı ile fiziki gerekçeli kararda bu üyenin imzası yerine "imzada bulunamadı" kaşesi basılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Tutanaklar" başlıklı 23. maddesinde, her dava dosyası için görüşmelere katılan başkan ve üyelerin ad ve soyadlarını, çoğunlukta ve azınlıkta bulunanları da gösteren bir tutanak düzenleneceği; bu tutanakların görüşmelere katılanlar tarafından aynı toplantıda imzalanacağı ve dosyalarında saklanacağı; "Kararlarda bulunacak hususlar" başlıklı 24. maddesinde, kararlarda, kararı veren mahkeme başkan ve üyelerinin ad ve soyadları ile imzaları ve varsa karşı oylarının belirtileceği; 31. maddesinde, elektronik işlemler hususunda, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun uygulanacağı kurala bağlanmıştır.
Yürürlükten kaldırılan Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu yerine uygulanan Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "Elektronik işlemler" başlıklı 445. maddesinin ilk fıkrasında, "Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP), adalet hizmetlerinin elektronik ortamda yürütülmesi amacıyla oluşturulan bilişim sistemidir. Dava ve diğer yargı işlemlerinin elektronik ortamda gerçekleştirildiği hallerde UYAP kullanılarak veriler kaydedilir ve saklanır." kuralına yer verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin İdari İşler ile Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesi Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik'in "Karar kartonu" başlıklı 56. maddesinin 2. fıkrasında "Elektronik ortamda hazırlanan hüküm, hükme katılan başkan ve üyeler tarafından güvenli elektronik imza ile imzalanarak UYAP veri tabanında saklanır. Ayrıca hükmün çıktısı hükme katılan başkan ve üyeler tarafından imzalanıp mahkeme mührüyle mühürlenerek karar kartonunda muhafaza edilir." hükmü; "Tutanaklar" başlıklı 69. maddesinin 1. fıkrasında ise "Tutanaklar, her dava dosyası için görüşmelere katılan başkan ve üyeler ile tarafların ad ve soyadları, incelenen dosyanın numarası, dava konusu, verilen kararların sonucu ile çoğunlukta ve azınlıkta bulunanları gösterir şekilde düzenlenir. Bu tutanaklar görüşmelere katılanlar tarafından aynı toplantıda imzalanır ve dosyasında saklanır." hükmü bulunmaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Yukarıda aktarılan mevzuatın değerlendirilmesinden, mahkemelerce görüşülen dosyalarda verilen kararların bir tutanağa bağlanacağı, bu tutanağın görüşmelere katılanlar tarafından aynı toplantıda imzalanacağı; gerekçeli kararda da kararı veren hâkimlerin ad ve soyadları ile imzalarının bulunacağı anlaşılmaktadır.
Herhangi bir sebeple görüşme tutanağının üye hâkimlerden biri tarafından imzalanmamasında Kanun'un açık lafzına uygunluk bulunmadığı, kararı şekil yönünden sakatlayarak hukuka aykırı hale getirdiği tartışmasızdır. Hatta böyle bir durumda ortada şekil bakımından hukuken geçerli bir kararın bulunduğundan söz edilmesi dahi mümkün değildir.
Yukarıda açıklandığı üzere, somut olayda, üye hâkimlerden bir tanesinin temyize konu Mahkeme kararında ve karara ilişkin görüşme tutanağında ıslak imzası bulunmadığı gibi elektronik imzası da mevcut değildir.
Açıklanan sebeplerle ortada hukuken geçerli, Kanun'da belirtilen şekle uygun ve temyiz incelemesine elverişli bir mahkeme kararı bulunmamaktadır.
Bu itibarla, dava konusu işlemin iptali yolundaki temyize konu .... İdare Mahkemesinin ısrar kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne;
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin .... İdare Mahkemesinin temyize konu ... tarih ve E:..., K:.. sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/05/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.