Esas No: 2020/4839
Karar No: 2022/2568
Karar Tarihi: 30.05.2022
Danıştay 3. Daire 2020/4839 Esas 2022/2568 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, sahte faturalarla alımlarını belgelendirdiği iddiaları nedeniyle tarhiyatta bulunulan katma değer vergisi ve vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle dava açmıştır. Vergi Mahkemesi, vergi ziyaı cezasının tekerrür hükümleri uyarınca artırılan kısmını hukuka uygun bulmadığı gerekçesiyle kısmen kabul etmiştir. Danıştay tarafından yapılan incelemede, Vergi Usul Kanunu'nun 339. maddesi uyarınca tekerrür hükmü sebebiyle cezanın artırımlı uygulanabilmesi için ikinci fiil nedeniyle kesilen cezanın ilk cezanın kesinleşme tarihini izleyen yılın başından itibaren beş yıl içinde kesilmesi gerektiği belirtilmiş ve vergi ziyaı cezasının tekerrüre isabet eden kısmının kaldırılması hukuka uygun bulunmuştur. Kararda, Vergi Usul Kanunu'nun 339. maddesi ayrıntılı bir şekilde açıklanmıştır.
"İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/4839
Karar No : 2022/2568
TEMYİZ EDENLER :1- (DAVACI) ...
VEKİLİ: Av. ...
2-(DAVALI) ...Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU: Danıştay Üçüncü Dairesinin bozma kararı uyarınca davayı yeniden inceleyen ...Vergi Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adına, alımlarının bir kısmını sahte faturalarla belgelendirdiği yolundaki saptamaları içeren vergi inceleme raporuna dayanılarak değinilen faturalara konu indirimlerin reddi suretiyle yeniden oluşturulan beyan tablosu uyarınca 2010 yılının Mayıs ve Eylül dönemleri için re'sen salınan katma değer vergisi ile Mayıs dönemi için bir kat; Ekim dönemi için ise tekerrür hükümleri gereğince artırılarak kesilen bir kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacının faturalarını kayıtlarına aldığı ...Metal İnşaat Yapı Malzemeleri Demir Kömür Taşımacılık Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkındaki saptamalardan, düzenlediği faturaların gerçeği yansıtmadığı sonucuna varıldığından, yapılan tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 364. maddesinde; vergi cezalarını gerektiren olayların vergi dairelerince veya yoklamaya ve vergi incelemesine yetkili olanlar tarafından tesbit olunacağı, yoklama ve vergi incelemesi sırasında rastlanan vergi cezasını gerektirici olayların raporlarda gösterileceği, delillerin kaybolması ihtimalinin bulunduğu hallerde bunların tutanakla tesbit edilmesinin mecburi olduğu, 366. maddesinde de ceza ihbarnamesinde varsa tekerrür ve içtima durumuna ilişkin bilgi ve önerilerin bulunacağı hükümlerine yer verildiği, davacı hakkında düzenlenen vergi inceleme raporunda, belirtilen Kanun hükmünün aradığı şekilde tekerrür durumuna ve sebeplerine ilişkin herhangi bir açıklama ve öneri getirilmediği, vergi dairesince de ihbarnamelerde tekerrür uygulanmasının dayanağı olan Kanun maddesinin gösterilmediği görüldüğünden, vergi ziyaı cezasının tekerrür hükümleri uyarınca artırılan kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi yönünden dava reddedilmiş, vergi ziyaı cezasının tekerrür nedeniyle artırılan kısmı kaldırılmıştır.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davacı tarafından, eksik inceleme ve varsayıma dayalı olarak tarhiyat yapıldığı, incelemeye sunulan sevk irsaliyeleri, kantar fişleri, banka ödeme belgelerinin dikkate alınmadığı, defter ve belgeler üzerinden yaptırılacak bilirkişi incelemesi sonucuna göre karar verilmesi gerektiği ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.
Davalı idare tarafından, bir kısım alımlarını sahte faturayla belgelendirdiği düzenlenen inceleme raporlarıyla ortaya konulan davacı adına değinilen faturalara konu indirimlerin reddi suretiyle yapılan tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.
TARAFLARIN SAVUNMALARI :
Davalı idare tarafından, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
Davacı tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ... DÜŞÜNCESİ: Temyiz istemlerinin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı adına, bir kısım alımlarını sahte fatura ile belgelendirdiği yolundaki vergi inceleme raporuna dayanılarak sözü edilen faturalara konu indirimlerin reddi suretiyle yeniden oluşturulan beyan tablosu uyarınca 2010 yılının Mayıs ve Eylül dönemleri için re'sen bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatı yapıldığı, 2010 yılının Nisan-Haziran dönemine ait geçici vergi için süresinden sonra 15/09/2010 tarihinde verilen beyanname üzerine kesilen ve aynı tarihte kesinleşen vergi ziyaı cezasına dayanılarak 2010 yılının Eylül dönemine ilişkin dava konusu vergi ziyaı cezasının tekerrür hükümleri uyarınca artırıldığı anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 339. maddesinin işlem tarihinde yürürlükte bulunan şeklinde, vergi ziyaına sebebiyet vermekten veya usulsüzlükten dolayı ceza kesilen ve cezası kesinleşenlere, cezanın kesinleştiği tarihi takip eden yılın başından başlamak üzere vergi ziyaında beş, usulsüzlükte iki yıl içinde tekrar ceza kesilmesi durumunda, vergi ziyaı cezasının yüzde elli, usulsüzlük cezasının yüzde yirmibeş oranında artırılmak suretiyle uygulanacağı kurala bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Temyiz istemlerine konu Vergi Mahkemesi kararının, bir kat cezalı katma değer vergisi yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkrası aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle Dairemizce de uygun bulunmuştur.
213 sayılı Kanun'un düzenlemesine yukarıda yer verilen 339. maddesine göre, tekerrür hükmü sebebiyle cezanın artırımlı uygulanabilmesi için, tekerrüre esas alınacak sonraki eylemin, daha önce işlenmiş bir fiil için kesilen cezanın kesinleşme tarihini takip eden yılın başından itibaren beş yıl içindeki bir tarihte gerçekleşmiş ve cezanın kesilmiş olması gerekmektedir.
Daha önce işlenmiş fiil nedeniyle kesilen cezanın tekerrüre esas alınabilmesi için ikinci fiil nedeniyle kesilen cezanın ilk cezanın kesinleşme tarihini izleyen yılın başından itibaren beş yıl içinde kesilmesi gerekliliği karşısında, 2010 yılının Nisan-Haziran dönemine ilişkin olup 2010 yılında kesinleşen vergi ziya cezasının aynı yıla ilişkin dava konusu vergi üzerinden kesilen vergi ziyaı cezasında tekerrüre esas alınması mümkün olmadığından,Vergi Mahkemesi kararının, vergi ziyaı cezasının tekerrüre isabet eden kısmının yazılı gerekçeyle kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Temyiz istemlerine konu Vergi Mahkemesi kararının; bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA,
3. Kararın; 2010 yılının Eylül dönemine ait vergi ziyaı cezasının tekerrür hükümleri uyarınca artırılan kısmının kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen davalı idare TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
4. Davacıdan, 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca nispi harç alınmasına,
5. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 30/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.