21. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/17779 Karar No: 2017/4190 Karar Tarihi: 22.05.2017
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/17779 Esas 2017/4190 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2016/17779 E. , 2017/4190 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacının 01.06.2002-01.03.2005; 01.07.2005-30.10.2005; 01.01.2006-30.04.2006 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde hizmet akdine dayalı olarak geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen hizmetlerinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının davasını ispat yükümlülüğünü yerine getiremediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır. Somut olayda, davalı işverene ait ev ve bahçenin bakımı işinde ihtilaflı dönemde davacıdan başka birinin çalıştığı iddiasının bulunmadığı, davalıya ait arazide yapılan keşif ve ziraat mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda arazideki ağaçların yıl boyunca farklı zamanlarda bakıma ihtiyacının olduğunun belirlendiği, tanık beyanlarından ve tüm dosya kapsamından davacının ihtilaflı dönemdeki çalışma iddiasının sabit olduğu anlaşılmış olup davanın kabulü yerine hatalı değerlendirme ile reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 22.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.