9. Ceza Dairesi 2013/9892 E. , 2014/7418 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : 1- Sanıklar ... ve ... hakkında; TCK’nın 314/2, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri uyarınca mahkumiyet
2- Sanıklar ... ve ... hakkında; TCK’nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Temyiz edenler : Sanıklar ..., ... müdafileri, sanıklar ..., ...
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Silahlı terör örgütüne üye olma suçu, failin örgütün hiyerarşik yapısına dahil olmasıyla tamamlanır. Failin, örgütün hiyerarşik yapısına dahil olup olmadığı, bu örgütsel pozisyonun doğrudan doğruya ortaya konulması veya failin eylem ve faaliyetlerinin sürekliliği, çeşitliliği ve yoğunluğu ya da eylemin niteliğinden hareketle belirlenir.
Silahlı terör örgütlerinin silahlı, silahsız kanatları ve üyeleri olabileceği gibi, kırsalda ya da yerleşim yerlerinde faaliyet gösteren üyeleri de olabilir. Örgüt üyeliğini kabulde asıl olan, failin nerede ve hangi faaliyette bulunduğu değil terör örgütünün hiyerarşik yapısına dahil olup olmadığıdır. Silahlı terör örgütünün hiyerarşik yapısında yer alan siyasi kanat - kültürel kanat - askeri kanat - kırsal veya metropol kadrosu gibi herhangi bir kesimine dahil olmakla silahlı terör örgütüne üye olma suçu tamamlanacak olup, üye olmak bakımından bu kesimlerden herhangi birine hiyerarşik olarak dahil olmak arasında bir fark bulunmadığı gibi, hiyerarşik yapıya dahil olduktan sonra bu kesimlerin birinden diğerine aktarılmak da silahlı örgüt içinde görev ve yer değişikliği olarak anlaşılmalıdır.
Somut olayda; sanıklar ... ve ..."ın bir siyasi partinin gençlik odasında, örgüt üyeliği suçundan hakkında kurulan mahkumiyet hükmü Dairemizin 03.12.2012 tarih 2012/9122-2012/14404 sayılı kararı ile onanan Emrah Zoroğlan tarafından verilen örgütsel nitelikli siyasi eğitim çalışmasına katılarak örgütün hiyerarşik yapısına dahil oldukları, bu çalışma sonrasında verdikleri örgütün kırsal alanına katılmaya dair kararlarını bildirip bu tutumlarını yakalanıncaya kadar devam ettirdikleri tanık Dilan Demir"in beyanı, sanık ..."ın savunmaları, iletişim tespit tutanakları ve tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
1- Sanıklar ..., ... ve ... hakkındaki hükümlere yönelik incelemede;
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıkların suçlarının sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, sanıklar ... ve ... hakkında cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık ... müdafii ile sanıklar ... ve ..."nın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
2- Sanık ... hakkındaki hükme yönelik temyize gelince;
Yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak;
a- Temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. maddesinde gösterilen ölçütler nazara alınmak suretiyle, TCK"nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde, suçun işleniş biçimi, işlendiği yer ve zaman, meydana gelen tehlikenin ağırlığı göz önünde bulundurularak alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir ceza tayin olunacaktır.
Bu ilkeler ışığında; sanık hakkında alt sınırdan ceza tayini gerektiği gözetilmeden dosya kapsamına uygun olmayan gerekçe ile teşdiden cezaya hükmedilmesi,
b- Yakalanarak ele geçirilen sanığın aşamalarda pişman olduğunu bildirip, örgüt içerisindeki konumuyla uyumlu şekilde örgütün yapısı ve faaliyetleri ile ilgili bilgi verdiği dosya kapsamına göre anlaşıldığından, hakkında TCK"nın 221. maddesi gereğince etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 20.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.