11. Hukuk Dairesi 2019/3093 E. , 2020/905 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki davanın İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 07/02/2019 tarih ve 2015/263-2019/133 sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesinin davalı ...Ş vekili tarafından istenilmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı ...A.Ş"nin elektronik ürünlerinin servis hizmetlerinin müvekkili tarafından sözleşmelerde belirlenen bölgelerde sağlandığını, müvekkilinin gerekli yatırımı yapıp çalışmaya başladıktan sonra davalıların sadece kendi belirledikleri servislerle sözleşme imzalanacağını belirterek sözleşmeyi bozmaya çalıştığını, bir süre sonra sözleşmelerin yazılı hale getirilmeyeceğinin bildirilerek servis hizmetlerine engel olunduğunu, sonuçta taraflar arasındaki sözleşmenin işlemez hale geldiğini, aslında davalıların kendi aralarında servislerin aleyhine sonuç doğuracak şekilde birleştiğinin saptandığını, bu durumun yasalara aykırı olduğunu ileri sürerek, müvekkilinin uğradığı zarara karşılık şimdilik 8.000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminatın ihtar tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiş, 14/12/2012 havale tarihli dilekçe ile talebini 114.481,44 TL’nin ihtar tarihi itibariyle reeskont faizi ile tahsili şeklinde ıslah etmiştir.
Davalı vekili, Grundig Elektronik A.Ş"nin (Eski unvanı: Beko Elektronik A.Ş.) Arçelik A.Ş. tarafından devralındığını, bu nedenle işbu davanın tek davalısının Arçelik A.Ş. olduğunu, talebin haksız bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı Beko GrundigA.Ş.’nın dava sırasında birleşme yoluyla infisah olduğu, pasif husumet ehliyetinin ortadan kalktığı gerekçesiyle bu davalı hakkında karar verilmesine yer olmadığına, yetkili servis sözleşmesinin feshi sonucunda davacının; emsal bir iş bulamayacağı, hayatın olağan akışına göre 24 ay için yoksun kaldığı karın tazmini talebinde bulunabileceği, belirlenen bu sürede özel servis olarak çalışması halinde elde edebileceği kazancın davalının yetkili servisi olarak çalışması halinde elde edebileceği kazantan daha az olduğu, özel servis olarak çalışması halinde elde edeceği miktarın yetkili servis olarak çalışması halinde elde edebilceği miktardan mahsubu sonucu resmi kazanç kaybının 43.218,69 TL olacağı gerekçesiyle davanın, davalı ...Ş. bakımından kısmen kabulüne, 43.218,69 TL yoksun kalınan kara ilişkin maddi tazminatın 15/06/2009 tarihinden itibaren işletilecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı ...Ş. vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ...Ş. vekilinin, aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Dava, tacirler arası hizmet sözleşmesinin haksız feshinden kaynaklanan maddi ve manevi zararın, zarar sorumlusu bulunan davalılardan tazmini istemine ilişkin olup, mahkemece, davanın davalı ...Ş. bakımından kısmen kabulü ile 43.218,69 TL yoksun kalınan kara ilişkin maddi tazminatın 15/06/2009 tarihinden itibaren işletilecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Davacının faiz türü tercihinde bulunma imkanı var iken dava dilekçesinde daha düşük faiz oranını içeren yasal faiz talebinde bulunduktan sonra davacının faiz türünü ıslah dilekçesiyle dahi daha yüksek oran içeren reeskont veya avans faizine dönüştürmesi mümkün değildir. Somut olayda Mahkemece, davacının dava dilekçesinde yasal faiz talep etmesine rağmen ıslah dilekçesindeki avans faizi talebini dikkate alınarak alacağın değişen oranlarda avans faizi ile tahsili hükümü kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmekte ise de bu husus yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ...Ş. vekilinin (2) numaralı bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ...Ş. vekilinin temyiz isteminin kabulü ile, kararın hüküm fıkrasının 3. bendindeki “değişen oranlarda avans” ibaresi çıkartılıp, yerine “yasal” ibaresi eklenerek hükmün DÜZELTİLMİŞ BU HALİYLE ONANMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 04/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.