(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi 2020/4357 E. , 2021/3294 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Uygulama kadastrosu sırasında, ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve tapuda ... ve müşterekleri adına kayıtlı bulunan eski 1384 parsel sayılı 4468 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 1504 ada 8 parsel numarasıyla ve 5116,06 metrekare yüzölçümlü olarak; ... ve müşterekleri adına tapuda kayıtlı bulunan eski 1390 parsel sayılı 6322 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 1504 ada 9 parsel numarasıyla ve 6990,20 metrekare yüzölçümlü olarak; ... ve müşterekleri adına tapuda kayıtlı bulunan eski 1393 parsel sayılı 6380 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 1504 ada 10 parsel numarasıyla ve 6811 metrekare yüzölçümlü olarak; ... ve müşterekleri adına tapuda kayıtlı bulunan eski 1354 parsel sayılı 5653 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 1504 ada 28 parsel numarasıyla ve 6037,08 metrekare yüzölçümlü olarak; ... ve müşterekleri adına tapuda kayıtlı bulunan eski 1355 parsel sayılı 11257 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 1504 ada 29 parsel numarasıyla ve 10883,90 metrekare yüzölçümlü olarak; ... ve müşterekleri adına tapuda kayıtlı bulunan eski 1358 parsel sayılı 1396 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 1504 ada 30 parsel numarasıyla ve 1434,81 metrekare yüzölçümlü olarak; ... ve müşterekleri adına tapuda kayıtlı bulunan eski 1359 parsel sayılı 2144 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 1504 ada 31 parsel numarasıyla ve 2124,37 metrekare yüzölçümlü olarak; ... ve müşterekleri adına tapuda kayıtlı bulunan eski 1360 parsel sayılı 4558 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 1504 ada 32 parsel numarasıyla ve 4604,34 metrekare yüzölçümlü olarak; ... ve müşterekleri adına tapuda kayıtlı bulunan eski 2481 parsel sayılı 492 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 1504 ada 35 parsel numarasıyla ve 486,72 metrekare yüzölçümlü olarak; ... ve müşterekleri adına tapuda kayıtlı bulunan eski 1372 parsel sayılı 13867 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 1504 ada 36 parsel numarasıyla ve 13756,37 metrekare yüzölçümlü olarak; ... adına tapuda kayıtlı bulunan eski 1373 parsel sayılı 7690 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 1504 ada 37 parsel numarasıyla ve 7312,36 metrekare yüzölçümlü olarak; ... adına tapuda kayıtlı bulunan eski 1382 parsel sayılı 4607 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 1504 ada 38 parsel numarasıyla ve 4754,67 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir. Davacı Hazine, uygulama kadastrosu sırasında kendisine ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiğini, bu eksikliğin davalılara ait 1504 ada da yer alan çekişmeli taşınmazlardan kaynaklandığı iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine ve çekişmeli taşınmazların uygulama tespiti gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacı Hazinenin davasının reddine karar verilmiş ise de; dava konusu taşınmazlara ait tesis kadastrosu sırasında düzenlenen pafta haritası, ölçü krokisi, hesap cetveli, ölçü cetveli, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları getirtilerek dosya arasına alınmamış, teknik bilirkişiden tesis kadastrosu sonucu oluşturulan paftadaki sınır yerleri ile uygulama kadastrosu sonucu oluşturulan paftadaki sınır yerlerinin yapılan çakıştırması sonucunda, birbirleriyle ve zeminle uyumlu olup olmadığını belirleyen ayrıntılı ve gerekçeli rapor aldırılmamış olması nedeniyle yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.
Mahkemece amacına ve yöntemine uygun bir araştırma yapılabilmesi için öncelikle, denetime veri teşkil etmek üzere, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları, tesis kadastrosuna ait pafta haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanıldığı anlaşılan diğer haritalar, dava konusu taşınmaza ilişkin tesis kadastrosu ve uygulama kadastrolarına ait ölçü çizelgesi, hesap cetveli ve ölçü krokileri gibi bilgi ve belgelerin toplanması gerekmektedir. Bundan sonra mahallinde, yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, harita ya da jeodezi mühendisi teknik bilirkişinin katılımı ile keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında dava konusu taşınmaz ve çevresinin toprak yapısı, bitki örtüsü, zeminde mevcut ağaçların yaşı gibi hususlar ile zeminin jeolojik yapısının değerlendirilmesine ihtiyaç duyulan hallerde uzman ziraat bilirkişisi ile jeoloji mühendisi bilirkişi de keşif heyetine dahil edilmelidir. Yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan tesis kadastrosu sırasında da zeminde mevcut olan sabit sınır ya da yapılar bulunup bulunmadığı sorularak varsa yerleri teknik bilirkişiye işaretlettirilmeli, fotoğrafları çekilmeli, taraflar keşif sırasında hazır bulunmakta ise zeminde ortak sınır üzerinde uzlaşıp uzlaşmadıkları tespit edilip gerektiğinde imzaları ile beyanları tevsik edilmeli, uzlaşılan sınırlar ile iddia edilen sınırlar teknik bilirkişi tarafından haritasında işaretlenmeli, keşif sırasında hazır edilmeleri halinde ziraat bilirkişisi ile jeoloji mühendisi bilirkişisinden, taşınmazlar arasında değişmeyen doğal ya da yapay sınırlar bulunup bulunmadığı, sınırlarda mevcut ağaçların yaşları gibi hususlarda bilgi alınmalı, teknik bilirkişiden denetime veri teşkil etmek üzere dosya içine getirtilen bilgi ve belgeler ile bilirkişi ve tanık anlatımlarından yararlanarak uygulama kadastrosunu denetlemesi istenmelidir. Teknik bilirkişiden, tesis kadastrosunun, paftaların üretim yılı, üretim tekniği, altlığı ve ölçeği gibi hususları da açıklar tarzda hangi yöntem ve tekniklerle yapıldığı, uygulanan yöntemlerin hata paylarının ne olduğu, üretilen haritaların zeminle uyumsuz bulunması halinde farklılığın nereden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı, sırasıyla tersimat hatası, hesap hatası, ölçü hatası ve sınırlandırma hatası bulunup bulunmadığı, uygulama kadastrosu sonucu tespit edilen yeni sınırların niteliğinin ne olduğu ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak belirlenip belirlenmediği, uygulama kadastrosunda hata yapılmış ise doğru sınır ve haritanın nasıl olması gerektiği gibi hususlarda ve "ada raporu" ile "uygulama tutanağı ve haritasını" irdeler şekilde, teknik ve bilimsel verilere dayalı, gerekçelendirilmiş, denetlenebilir ve ayrıntılı rapor ve haritalar alınmalıdır. Raporun denetime elverişli olması için teknik bilirkişiden, düzenleyeceği haritalardan iki tanesinde hava fotoğrafı üzerinde, iki tanesinde ise ortofoto (yoksa uydu fotoğrafı) üzerinde ilk tesis kadastrosu paftası ve uygulama kadastrosu paftasını çakıştırması istenmeli; çakıştırmaların birer tanesinin ada bazında değerlendirme yapmaya elverişli geniş ölçekli olması, diğerinin ise dava konusu taşınmaz ve çevresini gösterir şekilde daha dar ölçekli olması istenmelidir. Teknik bilirkişi haritasında, uygulama kadastrosunda yanlışlık varsa, infazı kabil bir hükme esas olmak üzere doğru sınırların nasıl olması gerektiği de gösterilmelidir. Açıklanan yönteme uygun inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmeli; değerlendirme yapılırken uygulama kadastrosunun amacının mülkiyet ihtilaflarını çözmek olmadığı ve mülkiyet uyuşmazlıklarının uygulama kadastrosuna ilişkin davalarda tartışma konusu yapılamayacağı göz önünde bulundurulmalıdır.
Hal böyle olunca; Mahkemece öncelikle amacına ve yöntemine uygun bir araştırma yapılabilmesi için belirtilen eksik belgeler ilgili yerlerden getirtilerek dosya ikmal edildikten sonra, bir jeoloji mühendisi ile harita mühendisi ve jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi sıfatına sahip üç kişilik uzman bilirkişi kurulu eliyle, yukarıda belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılarak denetime elverişli rapor alınmalı ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, bu hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma ile hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.04.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.