Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3959
Karar No: 2019/4962
Karar Tarihi: 01.07.2019

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2018/3959 Esas 2019/4962 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2018/3959 E.  ,  2019/4962 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : UYGULAMA KADASTROSU

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Uygulama kadastrosu sırasında ... Köyü çalışma alanında ve tapuda davalı ... adına kayıtlı bulunan eski 1178 parsel sayılı 10.620,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 141 ada 17 parsel numarasıyla ve 10.672,52 metrekare yüzölçümlü olarak, tapuda ... adına kayıtlı bulunan eski 1180 parsel sayılı 3.470,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 142 ada 31 parsel numarasıyla ve 3.501,33 metrekare yüzölçümlü olarak, tapuda ... adına kayıtlı bulunan eski 1184 parsel sayılı 3.688,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 142 ada 33 parsel numarasıyla ve 3.713,99 metrekare yüzölçümlü olarak, tapuda ... ve müşterekleri adına kayıtlı bulunan eski 1185 parsel sayılı 770,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise, 142 ada 35 parsel numarasıyla 835,21 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir. Davacılar ... ve müşterekleri, ... ve ..., uygulama kadastrosu sırasında adlarına kayıtlı taşınmazların sınırlarının yanlış tespit edildiği iddiasıyla; davacı ... Köyü Tüzel Kişiliği ise, eski 1178, 1180 ve 1185 parsel sayılı taşınmazların sınırında bulunan taşınmaz bölümünün köy yolu olmasına rağmen, bu taşınmazların sınırları içerisinde tespit edildiği iddiasıyla ayrı ayrı dava açmışlardır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonucunda, davacılar ... Köyü Tüzel Kişiliği"ne izafeten Manavgat Belediye Başkanlığı, ..., ..., ... ve müştereklerinin davalarının kısmen kabulüne, dava konusu 141 ada 17 parsel sayılı taşınmazın teknik bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 199,18 metrekarelik bölümünün taşınmazdan çıkarılarak kadastro paftasında yol olarak gösterilmesine, aynı raporda (B) harfi ile gösterilen 110,36 metrekarelik bölümün 142 ada 35 parsel sayılı taşınmaza eklenmesine, taşınmazdan (C) harfi ile gösterilen 62,90 metrekarelik bölümün çıkarılarak kadastro paftasında yol olarak gösterilmesine, yine (E) harfi ile gösterilen 42,15 metrekarelik bölümün taşınmazdan çıkarılarak 142 ada 31 parsel sayılı taşınmaza eklenmesine, (F) harfi ile gösterilen 179,85 metrekarelik bölümün 142 ada 33 parsel sayılı taşınmaza eklenmesine, (L) harfi ile gösterilen 58,19 metrekare yüzölçümündeki bölümün 142 ada 31 parsel sayılı taşınmaza eklenmesine karar verilmiş; hüküm, davacılardan ... ve müşterekleri vekili ve dahili davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dava konusu taşınmazlardan eski 1178 parsel (yeni 141 ada 17) sayılı taşınmaza ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Mahkemece, davanın esasına girilerek yazılı olduğu şekilde karar verilmiş ise de, dava konusu taşınmazın maliki olan ... yargılama sırasında, 2014 yılında vefat etmiş olmasına rağmen, mirasçıları davaya dahil edilmemiştir. Taraf teşkili dava şartı olup, bu şart sağlanmadan işin esasına ilişkin inceleme yapılamaz. Hal böyle olunca Mahkemece, ... mirasçılarını davaya dahil etmesi ve dava dilekçesi ile eklerini mirasçılara tebliğ ettirerek taraf teşkilini sağlaması için davacı tarafa süre ve imkan tanınmalı, taraf teşkili sağlandıktan sonra tarafların bildirdiği ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yön göz ardı edilmek suretiyle, usulünce taraf teşkili sağlanmadan davanın esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
    2- Dava konusu eski 1180 parsel (yeni 142 ada 31), eski 1184 parsel (yeni 142 ada 33) ve eski 1185 parsel (yeni 142 ada 35) sayılı taşınmazlara ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince; Uygulama kadastrosu yapılırken öncelikle zeminde bulunan ve tesis kadastrosu tarihinde mevcut olan sabit nokta ve sınırlardan aynı döneme ya da yöreye ait farklı amaçlarla üretilmiş haritalar ile benzeri verilerden yararlanılarak yapılan teknik çalışmalarla, tesis kadastrosuna ait pafta haritaları ortofoto üzerine işlenmekte haritanın zemine uygun olmaması halinde farklılıkların nerelerden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı tespit edilip varsa hatalar yöntemine uygun şekilde giderilmekte, düzenlenen ada raporu ile yapılan teknik çalışmalar ve gerekçeleri açıklanmakta; bundan sonra taşınmazların bütün sınırları tek tek değerlendirmeye tabi tutularak ilk tesis kadastrosu sırasındaki gerçek fiili duruma ulaşılmaya çalışılarak uygulama tutanağı düzenlenmekte ve uygulama kadastrosu haritaları üretilmektedir. İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur. Mahkemece, amacına ve yöntemine uygun bir araştırma yapılabilmesi için öncelikle, denetime veri teşkil etmek üzere, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları, tesis kadastrosuna ait pafta haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanılan diğer haritalar, dava konusu taşınmazlara ilişkin tesis kadastrosu ve uygulama kadastrosuna ait ölçü çizelgesi, hesap cetveli ve ölçü krokileri gibi bilgi ve belgelerin toplanması gerekmektedir. Bundan sonra mahallinde, yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, harita mühendisi veya jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi ile teknik bilirkişinin katılımı ile keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşif sırasında, yerel bilirkişi ve tanıklardan tesis kadastrosu sırasında da zeminde mevcut olan sabit sınır ya da yapılar bulunup bulunmadığı sorularak varsa yerleri teknik bilirkişiye işaretlettirilmeli, fotoğrafları çekilmeli, taraflar keşif sırasında hazır bulunmakta ise zeminde ortak sınır üzerinde uzlaşıp uzlaşmadıkları tespit edilip gerektiğinde imzaları ile beyanları tevsik edilmeli, uzlaşılan sınırlar ile taraflarca iddia edilen sınırlar teknik bilirkişi tarafından haritasında işaretlenmeli, teknik bilirkişiden denetime veri teşkil etmek üzere dosya içine getirtilen bilgi ve belgeler ile bilirkişi ve tanık anlatımlarından yararlanarak uygulama kadastrosunu denetlemesi istenmelidir. Teknik bilirkişiden, tesis kadastrosunun, paftaların üretim yılı, üretim tekniği, altlığı ve ölçeği gibi hususları da açıklar tarzda hangi yöntem ve tekniklerle yapıldığı, uygulanan yöntemlerin hata paylarının ne olduğu, üretilen haritaların zeminle uyumsuz bulunması halinde farklılığın nereden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı, sırasıyla tersimat hatası, hesap hatası, ölçü hatası ve sınırlandırma hatası bulunup bulunmadığı, uygulama kadastrosu sonucu tespit edilen yeni sınırların niteliğinin ne olduğu ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak belirlenip belirlenmediği, uygulama kadastrosunda hata yapılmış ise doğru sınır ve haritanın nasıl olması gerektiği gibi hususlarda ve "ada raporu" ile "uygulama tutanağı ve haritasını" irdeler şekilde, teknik ve bilimsel verilere dayalı, gerekçelendirilmiş, denetlenebilir ve ayrıntılı rapor ve haritalar alınmalıdır. Raporun denetime elverişli olması için teknik bilirkişiden, düzenleyeceği haritalardan iki tanesinde hava fotoğrafı üzerinde, iki tanesinde ise ortofoto (yoksa uydu fotoğrafı) üzerinde tesis kadastrosu paftası ve uygulama kadastrosu paftasını çakıştırması istenmeli; çakıştırmaların birer tanesinin ada bazında değerlendirme yapmaya elverişli geniş ölçekli olması, diğerinin ise dava konusu taşınmaz ve çevresini gösterir şekilde daha dar ölçekli olması istenmelidir. Teknik bilirkişi haritasında, uygulama kadastrosunda yanlışlık varsa, infazı kabil bir hükme esas olmak üzere doğru sınırların nasıl olması gerektiği de gösterilmelidir. Açıklanan yönteme uygun inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmeli; değerlendirme yapılırken uygulama kadastrosunun amacının mülkiyet ihtilaflarını çözmek olmadığı ve mülkiyet uyuşmazlıklarının uygulama kadastrosuna ilişkin davalarda tartışma konusu yapılamayacağı göz önünde bulundurulmalıdır.
    Somut olayda mahkemece, dava konusu taşınmazlara ait arazi kadastrosu sırasında düzenlenen ve taşınmazları komşuları ile birlikte gösterir pafta haritası, ölçü krokisi, ada raporu, hesap cetveli, ölçü cetveli, arazi kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları getirtilmemiş, teknik bilirkişiden yukarıda açıklanan şekilde rapor ve harita alınmamış, mahkemece tesis kadastrosu sırasında taşınmazlar arasındaki fiili sınır tespit edilmeden, tesis paftasının uygulanabilirliğini etkileyen ölçü, çizim veya hesaplama hatası olup olmadığını açıklamaktan uzak teknik bilirkişi raporuna itibar edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Hal böyle olunca, doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece, harita mühendisi sıfatına sahip önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulu eliyle yukarıda belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılmalı; eski 1185 (yeni 142 ada 35) parsel sayılı taşınmazın tapu kayıt malikleri olan ... ve müşterekleri tarafından 28.09.2011 tarihinde, taşınmazın kuzey sınırında bulunan yolun bir bölümünün, adlarına kayıtlı taşınmaza dahil edilmesi istemiyle Hazine ve ... Köyü Tüzel Kişiliği hasım gösterilmek suretiyle Manavgat Asliye Hukuk Mahkemesi"nde açılan ve mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın temyizi üzerine, Dairemizin 30.01.2017 tarih, 2016/6841 Esas, 2017/351 Karar sayılı ilamıyla "dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde uygulama kadastrosu yapıldığı ve dava konusu taşınmazın Manavgat Kadastro Mahkemesi"nin 2013/16 Esas, 2015/116 Karar sayılı dosyasında davalı olduğu (eldeki temyize konu dava dosyası), hal böyle olunca, mahkemece görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli Kadastro Mahkemesine aktarılması" gereğine değinilmek suretiyle bozulduğu anlaşılan dosyanın yeni esas numarası tespit edilerek, her iki davada verilecek hükümlerin birbirini etkileyeceği de gözetilerek davaların birleştirilmesi gerektiği de düşünülmeli; bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacılara iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.07.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi