17. Hukuk Dairesi 2017/1480 E. , 2019/9582 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 22/06/2012 tarihinde müvekkilinin, davalılardan ..."un sevk ve idaresindeki yolcu olarak bulunduğu motosiklet ile davalı ..."ın sevk ve idaresindeki aracın çarpışması sonucu yaralamalı maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, müvekkilinin ağır derecede yaralandığını, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 20.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini ve 50.000,00 TL manevi tazminatın davalı ..."dan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalılar davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle davalı ... hakkında açılan davanın atiye bırakıldığı anlaşıldığından bu davalı hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacının maddi tazminat talebinin kabulü ile 26.779,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının ve 2.949,00 TL geçici iş görememezlik tazminatı toplamının davalı ... bakımından sigorta poliçesindeki limetler dahilinde kalmak şartıyla, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte;
davalı ... bakımından ise kaza tarihinden itibaren işleyecek yasa faizi ile birlikte, davalılar ... Sigorta A.Ş. ile davalı ..."dan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacının manevi tazmınat talebinin kısmen kabulü ile 1.000,00 TL manevi tazminatın davalı ..."dan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Dosya içerisinde mevcut olan belgelere istinaden, 6100 sayılı HMK"nun 336. maddesi uyarınca, davacı vekilinin adli yardım talebinin kabulüne karar verilerek yapılan inceleme sonunda;
Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, dava konusu kaza sonucu müvekkilinin yaralanmasından dolayı gördüğü manevi zarar nedeniyle 50.000,00 TL manevi tazminat isteminde bulunmuş; mahkemece talebin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
6098 sayılı TBK"nun 56. (818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 47.) maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
O halde mahkemece; meydana gelen trafik kazası sonucu davacının yaralanması nedeniyle oluşan manevi zararın kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; kazanın oluş şekli, kusur durumu, yaralanmanın mahiyeti, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kazanın meydana geldiği tarih ve olay tarihindeki paranın alım gücü göz önünde bulundurulduğunda davacı lehine
takdir olunan manevi tazminat miktarının bir miktar düşük olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 17/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.