Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/2277
Karar No: 2016/827
Karar Tarihi: 17.02.2016

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/2277 Esas 2016/827 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2015/2277 E.  ,  2016/827 K.
"İçtihat Metni"



MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı T.. K.."ın, diğer davalı kooperatifin yönetim kurulu üyesi ve aynı zamanda müvekkilinin babası olduğunu, müvekkilinin, davalı kooperatifin 32 numaralı üyesi olması nedeniyle tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, ancak, müvekkilinin üyeliğinin, kendisinin haberi olmadan davalıların işbirliği sonucu üçüncü bir kişiye devredildiğini, konuya ilişkin, müvekkilinin başvurularına davalı kooperatifçe cevap verilmemesi üzerine ... ... .... . Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2000/118 E. sayılı dosyasında tespit talep edildiğini, alınan bilirkişi raporunda, müvekkili tarafından hiç bir şekilde yetki verilmemesine rağmen müvekkiline ait 15.06.1992 tarihli matbu ortaklık senedinin alt kısmına, daha sonra, "Hisseye ait tüm tasarruf T.. K.."a aittir. (Devir Dahil)" ibaresi eklendiğini, buna göre müvekkilinin üyeliğinin ve bu üyeliğe isabet eden 8 numaralı villanın, 25.07.1999 tarihinde, davalı T.. K.. tarafından, .. ... ... . isimli kişiye devredildiğini, davalı kooperatifin 28.07.1999 tarih ve 214 sayılı kararıyla, müvekkilinin üyeliğine son verildiğini ve yeni üyenin kaydının yapıldığını, tüm bu işlemlerin davalılarca işbirliği içinde yapıldığını ve bu şekilde müvekkilinin mağdur edildiğini ileri sürerek, villanın değeri olan 60.000,00 TL"nin devir tarihi olan 25.07.1999 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacı tarafa, gider avansını yatırması için verilen kesin süreye rağmen süresi içinde söz konusu avansın yatırılmadığı gerekçesiyle, davanın usulden reddine dair verilen kararın, davacı vekilince temyizi üzerine, Dairemizin 23.01.2013 tarih ve 2012/6216 E., 2013/329 K. sayılı kararı ile, mahkemece, 08.03.2012 tarihli duruşmaya davacı vekilinin gelmemesi ve davalı vekilinin davayı takip etmeyeceğini bildirmesi nedeniyle HMK"nın 150. maddesi hükmü uyarınca dava dosyasının işlemden kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı, kabule göre de, gider avansının nelerden ibaret olduğu net olarak belirlenerek ve hukuki sonuçları hatırlatılarak kesin süre verilmesi gerekirken, bu hususlara dikkat edilmeden verilen süre içerisinde avansın yatırılmadığından bahisle yazılı şekilde karar verilmesinin de doğru olmadığı belirtilerek bozulması üzerine, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davanın, kooperatif hissesinin devri nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin olduğu, davacıya ait kooperatif hissesine isabet eden dairenin, davalı T.. K.. tarafından üçüncü kişiye satıldığı konusunda ihtilaf bulunmadığı, davacının kooperatif üyeliği nedeniyle ödenen miktarın 9.225,48 TL olduğu, kooperatif üyeliğinin devredildiği tarih itibariyle üyeliğe isabet eden dairenin değerinin 10.000,00 TL olduğu, davalı .... .... ..... , davacının kızı olduğu, ödeme gücü olmadığı ve bu nedenle ödemelerin kendisi tarafından yapıldığı savunmasına, adı geçen davalının yapmış olduğu ödemelerin, kendi alt soyuna yaptığı bağış niteliğinde olması ve rücu imkanı bulunmaması sebebiyle itibar edilemeyeceği, davacının, kendisi tarafından hiç bir şekilde yetki verilmediği halde, kendisi tarafından doldurulup imzalanarak davalı kooperatif başkanlığına verilmiş olan 15.06.1992 tarihli matbu ortaklık senedinin alt kısmına "Hisseye ait tüm tasarruf T.. K.."a aittir.(Devir Dahil)" ibaresinin eklendiği yönündeki iddiasına ise, davacının kendi sunmuş olduğu ortaklık senedinde de aynı kaydın yer alması karşısında itibar edilemeyeceği, söz konusu ibarenin, davalı T.. K.."a, üyelik ve buna isabet eden daireye ilişkin, kullanma, kiraya verme ve devir yetkisi verdiği, somut olayda sebepsiz zenginleşme hükümlerinin uygulanması gerektiği, bu nedenle davacının, davalı T.. K.."dan kooperatif hissesinin devri nedeniyle davalı T.. K.."ın elde ettiği ve hukuki dayanağı olmayan satış bedelini isteyebileceği, davacının, devir konusunda koşulsuz yetki vermesi nedeniyle taşınmazın dava tarihindeki rayiç değerini talep edemeyeceği, dairenin devir tarihindeki değerinin 10.000,00 TL olduğu, davalı kooperatifin, üyeliğin ve üyeliğe isabet eden dairenin bulunduğu kooperatif olması sebebiyle davada pasif husumet ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle, davanın, davalı kooperatif yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı T.. K.. yönünden ise, kısmen kabulü ile, 10.000,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, davalıların üyelik devri işlemi sebebiyle, davacının uğradığı zararın tazmini istemine ilişkindir.
Mahkemece 11.06.2013 tarihli duruşmada uyulmasına karar verilen Dairemiz bozma ilamının (1) numaralı bendinde, 08.03.2012 tarihli duruşmaya davacı vekilinin gelmemesi ve davalı vekilinin davayı takip etmeyeceğini bildirmesi nedeniyle HMK"nın 150. maddesi hükmü uyarınca dava dosyasının işlemden kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesinin yerinde olmadığı belirtilerek, hükmün bozulmasına karar verilmiş, (2) numaralı bendinde ise, "kabule göre" açıklamasıyla, diğer bozma nedeni açıklanmıştır.
YHGK"nın 21.03.2012 tarih ve 10-20 E., 235 K. sayılı ilamında da açıklandığı üzere, bozma sebebine göre inceleme sırası gelmemekle birlikte sadece mahkemenin hükmündeki hatanın varlığına işaret eden, hükmü o yönden eleştiren, mahkemenin aynı hataya düşmemesi için ona bir tavsiye ve yol gösterme amacına yönelik bulunan ifade ve açıklamalar ile bozma ilamlarında "kabule göre de" veya "kaldı ki" gibi söz dizinleriyle başlayan ifadeler usul hukuku anlamında "bozma" niteliği taşımamaktadır. Yerel mahkemelerin, bozma ilamında yer alan bu tür ifade ve açıklamalara ilişkin direnme ya da uyma kararı veremeyecekleri belirgindir. Bozmada işaret edilen bu tür ifade ve açıklamalar ile eleştirilere karşı direnilmesi veya usuli anlamda bozma niteliği taşımayan bu hususlara uyulması mümkün olmadığından, aynı hususların Hukuk Genel Kurulu"nca da incelenmesi olanaklı değildir. Dairemizin 23.01.2013 tarih ve 2012/6216 E., 2013/329 K. sayılı bozma ilamının 2. bendinde "kabule göre de" ibaresi ile başlayan kısmın, sonuç bölümünde bozma nedeni içerisinde kaleme alınması maddi hataya dayalıdır.
Bu durumda mahkemece, Dairemizin uyulmasına karar verilen ve asıl bozma sebebini oluşturan (1) numaralı bendi uyarınca, dosyanın işlemden kaldırılmasına, süresinde yenilenmemesi durumunda, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, bozma ilamına uyulmakla oluşan usuli kazanılmış haklara uygun düşmeyecek şekilde bozma ilamının, "kabule göre" açıklamasıyla başlayan kısmı doğrultusunda uyuşmazlığın esasının incelenmesi doğru olmamıştır.
2- Bozma nedenine göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının, şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün re"sen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 17.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi