Esas No: 2022/750
Karar No: 2022/3965
Karar Tarihi: 30.05.2022
Danıştay 5. Daire 2022/750 Esas 2022/3965 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı idare bünyesinde görev yapmakta iken kamu görevinden çıkarılan ve göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna başvuruda bulunan davacının dava açması üzerine, İdare Mahkemesi davayı reddetti. Davacının istinaf başvurusunun reddedilmesi sonrasında yaptığı temyiz başvurusu da reddedildi. Davanın reddedilmesinin gerekçesi, davacının FETÖ/PDY terör örgütüyle bağlantılı olduğuna dair delillerin olduğu ve kamu görevinden çıkarılmasının bu sebeple olduğu şeklindeydi. Danıştay Beşinci Dairesi, İdare Mahkemesi kararının hukuk ve usule uygun olduğunu belirterek, temyiz isteminin reddine karar verdi.
Kanun maddeleri:
- 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Karar
- 15 Temmuz 2016 tarihli hain darbe girişimiyle ilgili kanunlar
- CMK 135. madde (iletişimin dinlenmesi ve kayda alınması)
"İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/750
Karar No : 2022/3965
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Vekili : Av. …
Karşı Taraf (Davalı) : … Bakanlığı / ANKARA
Vekili : Hukuk Müşaviri …
İstemin Özeti : Davalı idare bünyesinde görev yapmakta iken, 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Davacı tarafından, İdare Mahkemesince davanın reddine gerekçe olarak gösterilen hususların, 15 Temmuz 2016 tarihli hain darbe girişimi ve sonrasında meydana gelen süreci genel olarak anlatan hususlar olup, kendisine özgü durumların yahut gerekçelerin, ne surette FETÖ/PDY ile irtibatlı yahut iltisaklı olduğunun somut olarak ortaya konulamadığı, FETÖ/PDY hain silahlı terör örgütü ile irtibatlı yahut iltisaklı olmadığı, Devlete karşı olan sadakat yükümlülüğüne, gerek mesleki hayatında gerekse de özel hayatında kati surette aykırı davranmadığı, dava konusu işlemin ve davanın reddi kararının telafisi imkansız zararlara yol açtığı, temel hak ve hürriyetlerine olağanüstü düzeyde zarar verdiği, ByLock isimli programı kullanmadığı, bu konuda yapılan tespitlerin, gerçeği yansıtmadığı, kaldı ki ByLock ilişkin verilerin yasa dışı delil niteliğinde olduğu, CMK 135. maddesi kapsamında usulüne uygun olarak alınmış bir iletişimin dinlenmesi ve kayda alınması kararı bulunmadığı gibi, istihbarat amaçlı alınmış bir önleme dinlemesi varsa da bu şekilde elde edilen kayıtların aleyhine delil niteliğini haiz olmayacağı, Bank Asya üzerinde düzenli olarak birikimler yaptığı, mezkur bankanın kanunlara uygun olarak gerekli tüm prosedürler yerine getirilerek kurulduğu, müşterilerinden hesap işletim ücreti, kart aidatı ve sair bankacılık masraflarını talep etmediği, İslam Dinine göre haram olarak addedilen faiz uygulamalarının mevcut olmadığı, Kimse Yok Mu Derneği'ne 2012-2013 yıllarında meydana gelen depremler nedeniyle birkaç kez para gönderdiği, 17-25 Aralık 2013 sürecinden sonra Derneğin adının FETÖ/PDY ile birlikte anılıyor olması nedeniyle para göndermediği, hakkındaki Kırmızı SAYA tespitinin kabulüne olanak bulunmadığı, hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet hükmü bulunmadığı, İdare Mahkemesince yapılan tespite gerekçe olarak gösterilen hususların, FETÖ/PDY hain silahlı terör örgütü mensubu kamu görevlileri açısından hukuka uygun nitelikte olduğu, ancak kendisinin FETÖ/PDY ile irtibatı bulunmadığı, dava konusu işlem ve davanın reddine ilişkin kararın başta hukuki güvenlik ilkesi olmak üzere, Anayasa ile güvence altına alınmış birçok temel hak ve ilkeye aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İdare Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
… Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, adli yardım talebinin daha önce kabul edilmiş olması nedeniyle temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderinin tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 30/05/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.