Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/14027
Karar No: 2019/9576
Karar Tarihi: 17.10.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/14027 Esas 2019/9576 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/14027 E.  ,  2019/9576 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili ile davalı ... Sigorta A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkiline sigortalı iş yerinin bitişiğinde yer alan, davalının kullanımında olan iş yerinde çıkan yangından kaynaklanan is ve dumanın sirayet etmesi neticesinde sigortalı iş yerinde hasar meydana geldiğini, hasar sebebi ile sigortalıya 12.869,08 TL ödendiğini açıklayıp ödenenin rücuan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalılar davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
    Mahkemece, toplanan delillere göre; davanın kabulü ile 12.869,08 TL"nin tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ile davalı ... Sigorta A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, iş yeri sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, davalının kullanımında olan iş yerinde çıkan yangın nedeni ile sigortalı iş yerinin hasar gördüğünü, davalının meydana gelen bu zarardan sorumlu olduğu iddiası ile sigortalıya ödediği hasar bedelinin tahsilini talep etmiş, davalılar; meydana gelen olayda atfedilecek kusur bulunmadığını, zarardan sorumlu olmadıklarını, iş yerinde yangına ve hırsızlığa karşı alarm sistemi bulunduğunu, yine güvenlik amacı ile gece bekçisinin çalıştığını, gece bekçisinin, güvenlik kamerasından duman çıktığını görünce, hırsızlık olayı olduğunu tahmin ettiğini, bilahare yan
    binadan gece bekçisinin 3-4 kişilik gruba düdük çaldığını ve bu kişilerin tinerci olduğunu tahmin ettiğini, bu kişilerin yangın var diyerek kaçarak uzaklaştırdığını gördüğünü söylediğini, polise ve itfaiyeye haber verdiklerini ancak iş yerinin tamamen yandığını gözlemlediklerini, yangının meydana geliş nedenin tespiti için mahkeme aracılığı ile tespit yaptırıldığını, yapılan tespitler sonucu yangının; ısınmak amacıyla ya da kasıtlı olarak bimekan kişilerce yapılan ateşten kaynaklı olduğu yönünde kanaat hasıl olduğunu ancak somut kanıt tespit edilemediğinin belirtildiğini, Cumhuriyet Başsavcılığınca da yangında kasıt kusura rastlanmadığı gerekçesi ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, yangın olayında ne kastı ne de kusuru bulunduğunu, tinercilerin yaptığının kesin olduğunu, dolayısı ile kusursuz sorumluluğun da söz konusu olmayacağını ileri sürerek davanın reddini savunmuşlar, mahkemece; bina malikinin muhafazadan sorumlu olduğu, gece bekçisi olmasına rağmen kesin olmamakla birlikte tinerciler sebebiyle yangın meydana gelmiş olsa bile muhafazadaki eksiklik dolayısıyla meydana gelen zarardan sorumlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Davaya konu olayın gerçekleştiği tarih ve davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte olan, 6098 sayılı Borçlar Kanunu"nun 69. (818 s. BK 58.) maddesinde düzenlenen bina ve yapı eseri malikinin sorumluluğu, kusursuz sorumluluk türü olan özen (olağan sebep) sorumluluğudur. 6098 sayılı TBK"nun 69/1. maddesinde "Bir bina veya imal olunan herhangi bir şeyin maliki, o şeyin fena yapılmasından yahut muhafazadaki kusurundan dolayı mesul olur" denilmektedir. Bina veya yapı eseri malikinin sorumluluğu, yapı eserinin yapımındaki bozukluğa veya bakımındaki eksikliğe dayanmaktadır. Sorumluluğun doğmasında, yapılıştaki bozukluk-bakım eksikliği ayrımının bir önemi bulunmamaktadır. Zira, malikin sorumlu olması için bakım eksikliği veya yapılıştaki bozukluktan herhangi birinin varlığı yeterli görülmektedir. Her iki olasılıkta da yalnızca malikin sorumluluğu söz konusu olmaktadır.
    Bina veya yapı eseri malikinin sorumlu tutulabilmesi için; yapım bozukluğu veya bakım eksikliğinden zararın doğması, yapım bozukluğu veya bakım eksikliği ile zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması yeterlidir. Bina veya yapı eseri malikinin sorumluluğu bakımından bulunması zorunlu unsur olan illiyet bağı yönünden ise, bu bağın kesilmesine yol açacak sebeplerin somut olayda gerçekleşmemiş olması gereklidir. İlliyet bağını kesen sebepler ise; mücbir
    sebep, zarar görenin ya da üçüncü kişinin ağır kusurudur. Zarar, aradaki illiyet bağını kesecek derecede bir mücbir sebepten, zarar görenin ya da üçüncü bir kişinin kusurundan doğmuş ise yapı malikinin sorumluluğu sözkonusu olmaz (bu yönde, HGK"nun 29.11.2017 tarih, 2017/3-439 Esas ve 2017/1463 Karar sayılı ilamı).
    Somut olayda; yangın sonrası düzenlenen yangın raporunda; 20.11.2013 tarihinde saat 01:30"da fabrikanın arka bölümünün alevli surette yanmakta olduğunun görüldüğü, fabrikanın istinat duvarının cadde arasında kalan yürüme yolu bulunduğu, yangının başlangıç noktasının bina girişine göre sağ arka köşede bulunduğu, bu bölgede yangın çıkaracak açık ateş kaynağına rastlanmadığı, yangının çıkış sebebinin tespit edilemediği, adli makamlarca tetkikinin uygun olduğu belirtilmiştir. Buradan da anlaşıldığı üzere, binada, özellikle de yangın çıkan bölgede yangın çıkaracak bulgulara da rastlanmadığına göre yangın, davalının kullanımında olan binada değil, binanın dışında meydana gelmiştir. Davalılar, kusursuz sorumlu ise de yangının, davalı bina malikinin kullanımında olan binadan kaynaklanmaması, dış etkenler nedeni ile yangının çıktığının anlaşılması, davalının bina maliki olarak alarm, kamera sistemi, bekçi bulundurmak gibi yeterli önlemleri almış olması, 3. kişinin kusuru nedenleri ile davalı ile zarar arasındaki illiyet bağı ortadan kalkmıştır. Bu durum karşısında davalıların meydana gelen zarardan sorumluluğunun bulunmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yanılgılı gerekçe ile karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekili ile davalı ... Sigorta A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ile ... Sigorta A.Ş"ye geri verilmesine 17/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi