14. Hukuk Dairesi 2018/652 E. , 2021/2315 K.
"İçtihat Metni" 14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 22/07/2014 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı tesisi talebi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14/07/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılardan ... vekili ve davalılardan ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, geçit hakkı tesisi istemine ilişkindir.
Davacı vekili; müvekkillerinin ayrı ayrı maliki oldukları 175 ve 176 parsel sayılı taşınmazlar lehine, davalıların maliki oldukları 103 ada 178 ve 103 ada 223 parsel sayılı taşınmazlar aleyhine olmak üzere takdir edilecek bedeli karşılığında uygun görülecek yerden geçit hakkı kurularak tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; davanın kabulüne, fen bilirkişisi ..."in 11/02/2016 tarihli raporuna ekli krokide, "E" harfi ile kırmızıya boyalı olarak gösterilen 156,73 m², "D" harfi ile mor renge boyalı olarak gösterilen 127,43 m², "C" harfi ile kahverengiye boyalı olarak gösterilen 478,30 m² ve "B" harfi ile yeşile boyalı olarak gösterilen 223,07 m²"lik kısımdan, .. ili, ... ilçesi, ... Köyü, 103 ada 175 ve 176 parselde kayıtlı taşınmazlar lehine, aynı yer 103 ada 177, 178 parsel ve 223 parsel No"lu taşınmazlar üzerinden geçit hakkı tesisine karar verilmiştir.
Hükmü, davacılardan ... vekili ve davalılardan ... temyiz etmiştir.
İncelenen dosya kapsamına göre; lehine geçit hakkı talep edilen 175 parsel sayılı taşınmaz davacılardan Halil, 176 parsel sayılı taşınmaz ise davacılardan Metin adına tapuda kayıtlı olup davacılar arasında "ihtiyari dava arkadaşlığı" bulunduğundan, geçit hakkına ilişkin hükmün her bir parsel yönünden ayrıca, açıkça ve yüklü taşınmazlar gösterilmek suretiyle kurulması gerekirken, hüküm fıkrasının "1" No"lu bendinde, "175 ve 176 parselde kayıtlı taşınmazlar lehine" yazılmak suretiyle hükmün infazında karışıklığa yol açabilecek ifadelerle geçit hakkı kurulması doğru görülmemiştir.
Ayrıca; geçit hakkı kurulması davalarında amaç, genel yola bağlantısı olmayan taşınmazların yolla bağlantısının sağlanmasıdır. Bundan dolayı, geçit kurulurken ihtiyaç içinde olan taşınmaz kesintisiz olarak genel yola bağlanmalıdır. Buna uygulamada “kesintisizlik ilkesi” denilir. Somut olaya gelince; 175 ve 176 parsel sayılı taşınmazlara, "A" harfi ile gösterilen yer üzerinden de geçit hakkı tanınması halinde bu parseller yola ulaşabileceklerken bilirkişi raporunda "A" harfiyle gösterilmiş olan yer hakkında hüküm kurulmaması da kesintisizlik ilkesine aykırı olmuştur.
Bunun yanında; geçit hakkı kurulmasına ilişkin davalarda davanın niteliği gereği yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır. Bu açıklama çerçevesinde somut olaya gelince; mahkemece geçit hakkı talebi kabul edilse de taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır. Bu ilke uyarınca, davanın niteliği gereği harç ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması ve dolayısıyla davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken, yargılama giderlerinin ve davacı lehine hükmedilen vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesi yerinde değildir.
Yine bu kapsamda; davacı 175 parselin yola ulaşabilmesi için davacı-davalı 176 parsel üzerinden de geçit hakkı tanınması gerektiğinden, mahkemece 175 parsel sayılı taşınmaz lehine ayrı bir geçit hakkı hükmü tesis edilerek, 176 parsel sayılı taşınmazdan geçirilecek geçit hakkı nedeniyle 176 parsel sayılı taşınmaz maliki lehine belirlenecek geçit bedelinin de depo ettirilmesi gerekmektedir.
Mahkemece yukarıda belirtilen hususlar dikkate alınmaksızın hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.