Kasten Yaralama - Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/18237 Esas 2020/143 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/18237
Karar No: 2020/143
Karar Tarihi: 07.01.2020

Kasten Yaralama - Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/18237 Esas 2020/143 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme kararı, kasten yaralama suçuyla ilgili bir davanın temyiz sürecine ilişkindir. Mahkeme, çocuğun suça sürüklendiği ve mağdurunla uzlaşma işleminin yapılmadığı gerekçesiyle hükmü bozmuştur. Ayrıca, taraflar arasındaki ilk haksız hareketin belirlenememesi durumunda haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiği de belirtilmiştir. Kanunlar ise şöyle belirtilmiştir:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/2, 86/3-e, 29, 50/2, 50/1-a, ve 29. maddeleri
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 185/1 ve 253-254. maddeleri
- 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 35/3. maddesi
3. Ceza Dairesi         2019/18237 E.  ,  2020/143 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Kasten Yaralama
    HÜKÜM : Mahkumiyete dair

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    Yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
    1) Suça sürüklenen çocuk ...’nun hüküm tarihinde henüz 18 yaşını doldurmamış olması karşısında hükmün kapalı duruşmada açıklanması gerektiği gözetilmeyerek 5271 sayılı CMK"nin 185/1. maddesine aykırı davranılması,
    2) Suça sürüklenen çocuğun üzerine atılı 5237 sayılı TCK’nin 86/2 ve 86/3-e maddeleri uyarınca silahla kasten basit yaralama suçunun 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK"nin 253. maddesine göre uzlaşma kapsamında kaldığı anlaşılmakla; suça sürüklenen çocuk ile mağdur arasında 6763 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK"nin 253. ve 254. maddeleri gereğince uzlaştırma işlemi yapılması için dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesi, uzlaştırma girişiminin başarısızlıkla sonuçlanması halinde yargılamaya devamla hüküm kurulması lüzumu,
    Kabule göre;
    3) Suça sürüklenen çocuk ve mağdurun karşılıklı kavga ettikleri ve suça sürüklenen çocuğun da basit tıbbi müdahale ile giderilebilir nitelikte yaralandığı olayda, ilk haksız hareketin hangi taraftan geldiği hususunda taraflar arasında farklı beyanlar bulunduğu, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarih ve 2002/4-238 Esas, 367 sayılı Kararı uyarınca ve bu kararla uyumlu Ceza Dairelerin yerleşmiş ve süreklilik gösteren kararlarında kabul edildiği üzere, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenemediğinde şüpheli kalan bu halin sanık lehine 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin asgari oranda(1/4) uygulanmasını gerektirip gerektirmediğinin tartışmasız bırakılması,
    4) Suça sürüklenen çocuğun adli sicil kaydına göre suç tarihi itibariyle kasten suç işlediğine dair kesinleşmiş hapis cezasına ilişkin mahkumiyet kararının bulunmadığı cihetle, 5237 sayılı TCK"nin 50/3. maddesindeki “Daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olmak koşuluyla, fiili işlediği sırada on sekiz yaşını doldurmamış olanların mahkum edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir.” şeklindeki amir hüküm uyarınca atılı suçu işlediği sırada on sekiz yaşından küçük olan ve daha önce işlediği başka bir suçtan mahkûmiyeti bulunmayan suça sürüklenen çocuk hakkında verilen hapis cezasının TCK"nin 50/2. maddesi dikkate alınarak TCK"nin 50/1-a maddesindeki adli para cezası dışındaki TCK’nin 50/1. maddesindeki diğer seçenek tedbirlerden birine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesi,
    5) 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun 35/3. maddesine göre, suç tarihi itibariyle 15 yaşından büyük 18 yaşından küçük olan suça sürüklenen çocuk hakkında sosyal inceleme raporu düzenlettirilmeme gerekçesinin kararda belirtilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerle 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı BOZULMASINA, 07.01.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.