Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1147
Karar No: 2019/7915
Karar Tarihi: 09.12.2019

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/1147 Esas 2019/7915 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2019/1147 E.  ,  2019/7915 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Zonguldak 2. Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 20.12.2018 tarih ve 2016/202-2018/496 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili, davalı vekili ve fer"i müdahil vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankada hesap açtırarak hazine bonosu aldığını, yanında çalışan ... isimli kişinin davalı bankadaki hesaplardan, banka çalışanlarının gerekli dikkati ve özeni göstermemesi sonucunda çeşitli tarihlerde, çeşitli miktarlarda paralar çektiğini, bu ödemelerden davacının haberinin olmadığını, bahse konu paraların yasalara aykırı şekilde ödenmiş olmasından banka ve istihdam ettiği kişilerin sorumlu olduğunu ileri sürerek, tüm zararın tespiti ile fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydı ile şimdilik 18.000.- TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, davanın zamanaşımı geçtikten sonra açıldığını, hesap ile ilgili işlemlerde bankanın herhangi bir kusurunun bulunmadığını, davacının işlemlerin tamamından haberdar olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davacının çalışanı olan dava dışı ..."nın davalının banka hesaplarından 20.12.2004 tarihinde 16.000,00 TL ve 07.12.2004 tarihinde 2.000,00 TL çektiği, 07.02.2004 ve 20.12.2004 tarihli dekonttaki imzaların davacının eli ürünü olmadığı, banka hesabına giren paranın hesap sahibine yada onun talimatı ile üçüncü kişiye ödenebileceği, davacı tarafından bahsi geçen ödemelere ilişkin herhangi bir talimatın verilmediği, banka tarafından yapılan ödemelerin usulsüz olduğu, dava dışı ..."nın davacının çalışanı olduğu ayrıca davacının hesaplarını kontrol etmediği ve zarar görmemek için gerekli önlemleri almadığı bu nedenle de davacının müterafik kusurunun bulunduğu gerekçesiyle taraflar eşit kusurlu kabul edilerek davanın kısmen kabulü ile 8.000,00 TL"nin 20/12/2004 tarihinden, 1.000,00 TL"nin 07/12/2004 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
    Kararı davacı vekili, davalı vekili ve fer’i müdahil vekili temyiz etmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Dava, davalı nezdinde bulunan hazine bonolarının, banka çalışanlarının dikkat ve özensizliği sonucu davacı yanında çalışan dava dışı Şükran tarafından, izinsiz olarak paraya çevrilmesinden kaynaklanan zararın tahsili istemine ilişkindir.
    Davanın reddi üzerine Dairemizce verilen Bozma İlamında, hesaba giren paranın sadece hesap sahibine veya onun izni ile başkalarına ödenmesinde bankaların dikkat ve özen yükümlülüğünün bulunduğu, yapılan ödemenin usulüne uygun olduğunu ispat yükünün bankaya ait olduğu, ödeme belgelerinde davacının imzasının bulunup bulunmadığı, ödemelerin usulsüz olduğunun anlaşılması halinde, banka hesap ekstrelerinin getirtilerek davacının bu işlemlere icazet verip vermediğinin ve varsa usulsüz işlemleri yapan kişinin davacı çalışanı olması halinde zararın oluşumunda davacının da müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı denetlenmeden karar verilmesi bozma sebebi yapılmış, mahkemece de bozmaya uyulmuştur. Bozma sonrası yapılan yargılamada mahkemece, davacının eli ürünü olmayan belgelere istinaden paranın ödenmesi nedeniyle davalı banka, parayı çeken kişinin kendi elemanı olması nedeniyle de davacı eşit kusurlu kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de, davacı tarafa ait hesabın hazine bonosu hesabı olduğu, paraya çevrilen hazine bonolarının öncelikle davacının hesabına yatırıldığı ve bu hesaptan dava dışı Şükran’a ödeme yapıldığı, konuya ilişkin ceza yargılamasının yapıldığı Zonguldak 2.Ağır Ceza Mahkemesinin 2011/46 E. Sayılı dosyasında yapılan yargılama sırasında bizzat davacının 14.03.2005 tarihli duruşma sırasında “hesaplarımı günlük kontrol ettiğim doğrudur. Ancak Hazine bonosu hesaplarımı kontrol etmiyordum” şeklinde beyanda bulunduğunun iddia edilmesi karşısında, bozdurulan hazine bonolarının öncelikle davacının günlük kontrolünü yaptığını ikrar ettiği hesaba yatırılıp daha sonrasında davacı çalışanı Şükran tarafından bankadan çekilip çekilmediği, teknik olarak bozdurulması halinde yatırım hesabından (aynı hesaptan) çekilmesinin mümkün olup olmadığı, bu suretle davacının hesaptan paraların çekilmesine icazet vermiş sayılıp sayılmayacağı, hususları irdelenmeksizin ve icazet vermesi halinde davalı bankanın sorumlu tutulamayacağı değerlendirilmeksizin eksik incelemeye dayalı olarak hüküm kurulması doğru görülmemiş ve hükmün bu nedenle temyiz eden davalı taraf yararına bozulması gerekmiştir.
    3- Bozma sebep ve şeklinde göre davalı banka vekilinin sair temyiz itirazları ile fer"i müdahil vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) no’lu bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) no"lu bentte açıklanan nedenlerle davalı tarafın temyiz istemlerinin kabulü ile hükmün davalı taraf yararına BOZULMASINA, (3) no’lu bentte açıklanan nedenlerle davalı tarafın sair temyiz itirazları ile fer"i müdahilin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine,
    09/12/2019 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    MUHALEFET ŞERHİ
    Mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu ve dolayısıyla onanması gerektiği kanaatinde olduğumuzdan Sayın çoğunluğun bozma yönündeki görüşüne katılmamaktayız.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi