Esas No: 2020/2510
Karar No: 2022/3871
Karar Tarihi: 30.05.2022
Danıştay 5. Daire 2020/2510 Esas 2022/3871 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Danıştay 5. Daire Başkanlığı tarafından verilen kararda, Jandarma Asb. Kd. Çvş. olarak görev yaparken kamu görevinden çıkarılan davacının, OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu tarafından reddedilen göreve iade talebi, parasal hakların ödenmesi ve özlük haklarının iadesi yönündeki dava reddedilmiştir. Davacının iddialarına göre FETÖ/PDY'nin silahlı terör örgütü ilan edilmeden önceki yasal yapılanması nedeniyle cezalandırılmasının Anayasaya aykırı olduğu, ByLock verilerinin yasa dışı delil niteliğinde olduğu ve kamudan çıkarılmasının Anayasa ve AİHS ile güvence altına alınan haklarının ihlal edildiği belirtilmiştir. Davacının istinaf başvurusu da reddedilmiş, mahkeme kararı onanmıştır. Kararın temel dayanağı, İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerin bulunmamasıdır.
Kanun Maddeleri:
- 686 sayılı Kanun Hükmünde Kararname
- 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu: 49. madde (temyiz), 50. madde (tarafların temyiz giderleri ve kararın tebliği)
"İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/2510
Karar No : 2022/3871
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Vekili : Av. ….
Karşı Taraf (Davalı) : … Bakanlığı
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : Jandarma Asb. Kd. Çvş. olarak görev yapmakta iken, 686 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin …. tarih ve … sayılı işlemin iptaline, işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen …. İdare Mahkemesinin …. tarih ve E:…., K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi …. İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…., K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: FETÖ/PDY'nin silahlı terör örgütü ilan edilmeden önce yasal bir yapılanma olduğu ve hiçbir suçlamaya veya yaptırıma dayanak yapılamayacağı, yürütme organının düzenleyici işlemleriyle suç ve ceza konulamayacağı, işlendiği tarihte kanunen suç olarak sayılmayan eylemler nedeniyle cezalandırılmasının Anayasaya aykırı olduğu, aynı eylem ve faaliyetler nedeniyle iki ayrı cezaya hükmedilemeyeceği, mahkemece TBMM Meclis Araştırma Komisyonu Raporu'nun dayanak alınmasının çekişmeli yargı ilkesini ihlal ettiği, ByLock programının dijital platformda dağıtılan bir program olduğu, ByLock verilerinin yasa dışı delil niteliğinde olduğu ve hiçbir yargılamada kullanılamayacağı, ByLock programına ilişkin hard disk ve flaş belleğin kendisine verilmesi ve savunma hakkı tanınması gerektiği, çekişmeli yargılama, silahların eşitliği, aleniyet ve bağımsızlık ilkelerinin ihlal edildiği, Birleşmiş Milletler Keyfi Tutuklamalar Çalışma Grubunun 21/08/2018 tarihli kararında OHAL sürecinde görülen yargılamaların pek çok yönden açık hak ihlallerine neden olduğu hususunun belirtildiği, illegal eylemlere katılanlarla, sempati duyan ve destekleyenlerin ayrıma tabi tutulması gerektiği, ceza yargılamasının sonucuna bakılmamasının isabetli olacağı, yukarıda anılan karar ışığında ByLock kullanımının düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, sadakat yükümlülüğüne riayet etmediğine ilişkin somut bir gerekçe ortaya konulmadığı, herhangi bir mahkeme kararı ya da herhangi bir suç şüphesi gösterilmeden ve yargılama yapılmadan terör örgütü üyesi ilan edilerek diğer bireylere göre açık bir ayrımcılığa tabi tutularak ayrımcılık yasağının ihlal edildiği, kamu görevinden çıkarılması neticesinde mesleki yeterliliğini gösteren belgelerin geçersiz kılınması nedeniyle eğitim hakkının ihlal edildiği, bir daha kamu görevine alınmamak üzere ihraç olması sonucunda maaş, emeklilik ve sosyal güvencelerden yoksun kalması nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği, dava konusu işlem ile kanunsuz suç ve ceza olmaz, suç ve cezaların geçmişe yürümezliği, adil yargılanma hakkı ve masumiyet karinesi, özel hayata ve aile hayatına saygı hakkı, şeref ve itibara saygı hakkı, gerekçeli karar hakkı gibi Anayasa ve AİHS ile güvence altına alınan birçok hakkının ihlal edildiği iddia edilmektedir.
Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İdare Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, işin gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
… Bölge İdare Mahkemesi …. İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 30/05/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.