23. Hukuk Dairesi 2015/2221 E. , 2016/820 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne önelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmasız, davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. ... ve davalı vekili Av. ..."in gelmiş olmasıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 17.03.2009 gün 7270 yevmiye numaralı arsa payı sözleşmesinin yürürlüğe girmemesi nedeni ile uğranılan zarar, kira bedeli, vekalet ücretinin tahsiline ilişkin olup, davacı vekili 02.04.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile, bu taleplerinin kabul edilmemesi halinde yıkılan evinin rayiç bedeli ile kira tazminatı talebinde bulunmuştur.
Davalı yüklenici vekili, sözleşmenin yürürlüğe girmemesinden müvekkilinin bir kusuru olmadığını, dava konusu taşınmazda malik olan dava dışı bazı kişilerin hisselerini müvekkiline devretmediklerini, taşınmazın müvekiline teslim edilmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda dava konusu 3 no"lu parselin tüm maliklerinin, sözleşme uyarınca hisselerini davalı yükleniciye devretmedikleri, dava dışı bir arsa maliki tarafından diğer maliklere karşı şufa davası, ayrıca aynı parselle ilgili ortaklığın giderilmesi davası açıldığı, davacının, davalı yükleniciye sözleşme uyarınca devrettiği arsa payının daha sonra yine davacı tarafından davalı yükleniciye karşı tapu iptali tescil davası sonucu, davacı adına tescil edildiği ve kararın kesinleştiği ve böylece akdin feshedilmiş olduğu, bu durumda davacının ancak menfi zarar talep edebileceği, bunun da yıkılan evin enkaz bedeli olabileceği, davacının diğer taleplerinin yerinde olmadığı, davacının ilk başta davasını 86.800,00 TL üzerinden açtığı, daha sonra verdiği 02.04.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 20.000,00 TL olarak sınırlandırdığı, bakiye 66.800,00 TL"den feragat ettiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle, davanın 20.000,00 TL yıkım bedeli üzerinden kabulüne, diğer taleplerin ise reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; davacı vekili 02.04.2013 tarihli ıslah dilekçesinde, asıl talepleri olan, sözleşme ile davacı vekiline teslim edilmesi gereken 159 m² alanında, 3+1 dairenin teslim tarihindeki piyasa rayiç değerinden, müvekkili tarafından geri alınan arsa payının değerinin tenkisi ile kalan bedel ile aylık 300,00 TL kira bedelinin ödenmesi hususunun mahkemece kabul edilmemesi halinde, arsa üzerinde bulunan ve davalı yüklenici tarafından yıkılan evin yıkım tarihi itibari ile piyasa değerinin ve yoksun kalınan kira bedelinin tahsili, ayrıca açılan tapu iptali tescil davasındaki ödenen vekalet ücretinin tahsilini istemiştir.
Mahkemece, davacının yıkılan evinin bedeli hususunda hiçbir araştırma yapılmadan, herhangi bir gerekçe de gösterilmeden uğradığını iddia ettiği 20.000,00 TL tazminata hükmedilmesinde isabet görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, davacıdan fazla alınan peşin harç ile davalıdan alınan peşin harçların istek halinde iadesine, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.