20. Ceza Dairesi 2018/1504 E. , 2018/4130 K.
"İçtihat Metni"
Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki İstanbul 21.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 18/07/2017 tarihli 2017/101 esas ve 2017/252 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 07/02/2018 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-Konuyla İlgili Bilgiler:
1-Şüpheli ... hakkında, 09/09/2010 tarihli eylemi nedeniyle, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Fatih Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 26/04/2011 tarihli 2011/7736 soruşturma ve 2011/3644 esas sayılı iddianamesi ile kamu davası açıldığı,
2-Yapılan yargılama sonucunda İstanbul 20.Sulh Ceza Mahkemesi’nin 25/01/2013 tarihli 2011/902 esas ve 2013/102 karar sayılı ilamı ile TCK’nın 191/2-3-4-5. maddeleri uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine karar verildiği, kararın itiraz edilmeden 04/02/2013 tarihinde kesinleştirilerek gereği için Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’ne gönderildiği, İstanbul Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nün 04/03/2014 tarihli yazısı ile uyarı tebliğine rağmen yükümlülüklerini ikinci kez ihlal etmesi nedeniyle dosyanın kapatılarak Cumhuriyet savcılığına gönderildiği,
3- İstanbul 74. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 09/09/2014 tarihli ve 2014/305 esas, 2014/456 sayılı (İstanbul 20.Sulh Ceza Mahkemesi’ nin 09/09/2014 tarihli 2014/305 esas ve 2014/456 karar sayılı) kararı ile TCK’nın 191/1 ve 62.maddeleri gereğince sanığın 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 231/6.maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 17/09/2014 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,
4-Sanığın 01/05/2015 tarihinde işlediği hırsızlık ve mala zarar verme suçları nedeniyle Bakırköy 7.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 26/10/2016 tarihli 2015/261 esas ve 2016/510 karar sayılı 06/12/2016 tarihinde kesinleşen ilamı ile 1 yıl 6 ay 22 gün ve 3 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği,
5-İhbar üzerine, kanun yararına bozmaya konu İstanbul 21.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 18/07/2017 tarihli 2017/101 esas ve 2017/252 sayılı kararı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 231.maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırılarak hükmün aynen açıklanmasına ve TCK’nın 191/1 ve 62.maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, ayrıca Fatih 2.Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2009/1540 esas 2010/5 karar sayılı, 15/02/2010 tarihinde kesinleşen ilamı nedeniyle sanık hakkında TCK’nın 58.maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verildiği, kararın 12/09/2017 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
6-İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca; “mahkemece evvelce verilen hükmün açıklanması ile yetinilmesi gerekirken ilk hükümden farklı olarak sanık aleyhine mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı” olduğu gerekçesiyle kanun yararına bozma yoluna gidilmesinin talep edildiği, anlaşılmıştır.
B-Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde bulundurmak suçundan sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/6. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair İstanbul 74. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/09/2014 tarihli ve 2014/305 esas, 2014/456 sayılı kararının itiraz edilmeden kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresinde işlediği mala zarar verme ve nitelikli hırsızlık suçları nedeniyle cezalandırılmasına karar verildiğinden bahisle hükmün açıklanması yönünde ihbarda bulunulması üzerine, sanık hakkındaki hüküm açıklanarak 5237 sayılı Kanun’un 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, anılan Kanun"un 58. maddesi gereğince cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezasının infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin İstanbul 21. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/07/2017 tarihli ve 2017/101 esas, 2017/252 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre; 5271 sayılı Kanun’un 231/11. maddesinde yer alan "Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir. " şeklindeki hüküm gereğince, sanığın denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlediğinden bahisle yapılan ihbar üzerine, mahkemesince önceki hükmün aynen açıklanmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, açıklanması geri bırakılan hükümde yer almayan sanığın cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezasının infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilerek yazılı şekilde hükmün açıklanmasında isabet görülmemiştir. “ denilerek 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca İstanbul 21. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 18/07/2017 tarihli ve 2017/101 esas, 2017/252 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C-Konunun Değerlendirilmesi:
Yapılan incelemede;
5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanun’un 231/11. maddesinde yer alan "Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir. " şeklindeki düzenleme gereğince, sanığın denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlemesi nedeniyle yapılan ihbar üzerine, mahkemesince önceki hükmün aynen açıklanmasına karar verilmesi ile yetinilmesi gerektiği gözetilmeden, açıklanması geri bırakılan hükümde yer almayan “sanığın cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezasının infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” karar verilmesi, kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
D-Karar:
Açıklanan nedenlerle, İstanbul 21. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 18/07/2017 tarihli, 2017/101 esas ve 2017/252 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine,
10/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.