Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/4804
Karar No: 2018/623
Karar Tarihi: 30.01.2018

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/4804 Esas 2018/623 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme tarafından yapılan bir kararın özetine göre, bir kişi resmi belgede sahtecilik suçundan mahkum edilmiştir. Karara göre, resmi belgede sahtecilik suçları, taşınabilir bir şey üzerine yazılmış hukuki bir olayı kanıtlamaya yarayan yazıları içermekte ve araç plakaları da resmi belge olarak kabul edilmektedir. Ancak suça konu sahte plakalarda herhangi bir soğuk mühür izi bulunmamıştır. Bu nedenle, bahsedilen kanun maddeleri uyarınca, sanığın mahkumiyeti gerekmektedir. Ayrıca, sanığın geçmişte işlediği güveni kötüye kullanma suçunun, uzlaşma kapsamına alınması nedeniyle, kanunlar arasındaki farklılıklar dikkate alınarak mahkumiyet kararı verilmelidir. Kanunlar hakkında daha detaylı bilgi için, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 204., 155/1. ve 7/2. maddeleri, 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 34. ve 35. maddeleri, 29906 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan değişiklikler ve 23053 sayılı Karayolları Trafik Yönetmeliği'nin 30. maddesi ve 09.09.2011 tarihli Yönetmelik'in 3. maddesi incelenmelidir.
11. Ceza Dairesi         2017/4804 E.  ,  2018/623 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1- Resmi belgede sahtecilik suçlarının konusunu oluşturan belgenin, taşınabilen bir şey üzerine yazılıp da hukuki hüküm ifade eden bir olayı kanıtlamaya yarayan yazı olduğu, 5237 sayılı TCK"nın 204. maddesinin gerekçesinde de belirtildiği üzere, belgenin varlığının kabulü için yazılı kağıdın bulunmasının zorunlu olmadığı, bir metal levha üzerine yazı yazılması halinde de diğer unsurların varlığı durumunda, belgeden söz edilebileceği, bu bakımdan araç plakalarının da resmi belge olarak kabulü gerekeceği cihetle, Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Polis Laboratuvarları Dairesi Başkanlığı’nın 21.08.2013 tarihli ekspertiz raporunda suça konu sahte plakalarda herhangi bir soğuk mühür izinin bulunmadığının tespit edilmesi, suç tarihinde yürürlükte bulunan 18.07.1997 tarih ve 23053 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 30. maddesine göre; tescil plakalarında, işlemi yapan tescil kuruluşu ile plaka basım işlemini gerçekleştiren kuruluşun mühürlerinin bulunmasının, anılan maddede 09.09.2011 gün ve 28049 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Yönetmeliğin 3. maddesiyle yapılan değişiklikle de bu tarihten itibaren yalnızca tescil kuruluşunun mührünün bulunmasının zorunlu olduğunun hüküm altına alınması, bu şekilde suça konu plakaların resmi belge niteliğini kazanabilmesi için üzerinde mührün varlığının zorunlu olduğunun anlaşılması karşısında, sanığın unsurları oluşmayan suçtan beraati yerine, yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
    2-Kabule göre de;
    Sanık hakkında tekerrüre esas alınan, İstanbul 51. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/10-978 E-K. sayılı mahkumiyet hükmünün, 5237 sayılı TCK"nın 155/1. maddesinde yazılı güveni kötüye kullanmak suçuna ilişkin olması ve hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nın 155. maddesinin 1.fıkrasında tanımı yapılan güveni kötüye kullanmak suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca; ""Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur."" hükmü de gözetilerek, 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre, sanık hakkında bahsedilen ilamın TCK"nın 58. maddesi uygulamasına esas alınıp alınmayacağı hususunun ve 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 30.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi