20. Hukuk Dairesi 2015/10869 E. , 2017/668 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAVALILAR : Orman Yönetimi - ...
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Çekişmeli ... ilçesi, .... mahallesi 162 ada 1487 parsel sayılı taşınmaz, 394 m2 arsa niteliğiyle davacı adına tapuda kayıtlı iken ... 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1981/1466 - 1984/128 sayılı kararı gereğince tamamının orman olması nedeniyle terkin edilerek sayfası kapatılmıştır.
Davacı ... vekili, çekişmeli taşınmazın orman sınırları dışına çıkartılması gereken yerlerden olduğu, taşınmazın mahkeme kararı ile orman sınırları içine alınmasından sonra yörede çalışma yapan 95 numaralı orman kadastro komisyonunca benzer nitelikteki yerler orman sınırları dışına çıkartıldığı halde, çekişmeli taşınmazın orman sınırları içinde bırakıldığını ileri sürerek, taşınmazı orman sınırları içinde bırakan tahdidin iptali, yerin orman sınırları dışına çıkartılması gereken yerlerden olduğunun tesbiti ve orman kadastro komisyon kararının bu şekilde düzeltilmesini, aksi takdirde taşınmazın m2 birim fiyatı 2000.-TL"nin altında olmamak kaydıyla rayiç değeri tesbit edilerek tarafına ödenmesini istemiştir.
Mahkemece, davacının mülkiyet hakkı kalmadığından dava açma hakkının bulunmadığı, dava konusu parselin 1981 yılından sonra dahi halen orman niteliğinde olduğunun kesinleşmiş mahkeme kararı ile tesbit edilmiş olması nedeniyle 2/B şartları taşımadığı, 2/B uygulaması ile orman sınır dışına çıkarma işlemi sadece Hazine adına olabileceğinden gerçek kişilerin 2/B uygulaması yapılmasını istemekte hukuki yararının bulunmadığı; kaldı ki, halen orman tahdidi içinde olan bir yerin hangi nedenle olursa olsun orman sınırları dışına çıkarılması için Orman Yönetimini zorlayıcı nitelikte bir davanın kişiler tarafından açılmasının da olası olmadığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından, delilleri toplanmadan karar verilmesinin yerinde olmadığı ileri sürülerek temyiz edilmiştir.
Dairemizin 2014/3231 E. - 2014/5549 K. sayılı kararıyla “...Mahkemece, orman kadastrosuna itiraz davası yönünden kurulan hüküm yerinde ise de davacının tüm talepleri hakkında karar verilmemiştir. Davacı tarafından; taşınmazın, 2/B uygulaması ile orman sınırları dışına çıkartılan yerlerden olduğunun tesbiti ile orman kadastro komisyon kararının düzeltilmesi; olmadığı takdirde, taşınmazın m2 birim fiyatı 2000.-TL"nin altında olmamak kaydıyla rayiç değerininin tesbit edilmesi ve tarafına ödenmesi istenmiştir. Mahkeme tarafından bu talep yönünden olumlu - olumsuz herhangi bir hüküm kurulmamıştır. karar bu hali ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun hükmün kapsamı başlıklı 297. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” hükmüne aykırıdır.
Davacının bedel istemi yönünden olumlu - olumsuz bir hüküm kurulmalı, bu istem hakkında mahkemenin görevli olup olmadığı hususu da değerlendirilmelidir...” gerekçesiyle hüküm bozulmuş, mahmekece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda halen orman tahdidi içinde olan bir yerin hangi nedenle olursa olsun orman sınırları dışına çıkarılması için Orman Yönetimini zorlayıcı nitelikte bir davanın kişiler tarafından açılması olasılığı olmadığından davacının davasının esastan reddine, taşınmazın m2 birim fiyatı 2.000.-TL nin altında olmamak kaydı ile raiç değerinin tespit edilmesi ve tarafına ödenmesi davasının mahkememizin görevsizliğine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde yetkili ve görevli ... Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, yargılama ve vekalet ücretinin görevli mahkemece belirlenmesine karar verilmiş, karar Orman Yönetimi tarafından vekalet ücretine yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava, orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde ilk kez 1948 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 1980 yılında aplikasyon ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2. madde; 1984 yılında 2896 sayılı Kanunla değişik 2/B uygulamaları yapılarak kesinleşmiştir. 1995 yılında ise 95 Numaralı Orman Kadastro Komisyonunca itiraza konu 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulamaları yapılmış; bu çalışma 20/03/2013 tarihinde ilan edilmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve taşınmazın orman tahdit sınırları içinde kaldığı, 2/B madde uygulaması ile Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmadığı, öncesi Devlet Ormanı olan bir yer, 2/B uygulaması ile ancak Hazine adına orman sınırı dışına çıkarılabileceğinden, gerçek kişinin bu gibi yerleri kendi adına orman sınırları dışına çıkartılmasını talep etmekte hukuki yararları bulunmadığı gibi, halen tahdit içinde olan böyle bir yerin, hangi nedenle olursa olsun orman sınırları dışına çıkartılması için idareyi zorlayıcı nitelikte açtığı davanın da dinlenme olanağı bulunmadığı belirlenerek davanın reddine karar verilmesinde ve taşınmazın rayiç bedelinin tespiti ile davcıya ödenmesine yönelik görevsizlik kararı verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.
Ancak; mahkemece davacının taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışarısına çıkarılması istemine yönelik olarak davanın esastan reddine karar verildiği ve davalı ... Yönetimi vekili kendisini vekille temsil ettirdiği halde lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi doğru değil ise de bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
Bu sebeple, hüküm fıkrasının 3 numaralı bendi hükümden çıkarılarak bunun yerine “Davanın esastan reddi sebebiyle davalı ... Yönetimi kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 3402 sayılı Kadastro Kanununun 31/3. maddesi gereğince takdir edilen 400.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı ... Yönetimine verilmesine, görevsizlik kararı sebebiyle bu kısma yönelik yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece değerlendirilmesine” ibaresi yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 31/01/2017 günü oy birliğiyle karar verildi.