MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

I. Sanık ... hakkında verilen hükümlere yönelik sanık müdafinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Gebze Cumhuriyet Başsavcılığının 08.01.2010 tarih, 2010/78 sayılı iddianamesinde dava konusu edilen, ... plakalı yakalamalı hacizli olarak aranan araç üzerine takılı vaziyette ele geçildiği iddia edilen ... numaralı sahte plakalar ile araç içerisinde ele geçirilen sahte trafik ve tescil belgeleri ile ... ve ... sayılı sahte plakalar hakkında hüküm kurulmadığı anlaşılmakla, zamanaşımı süresi içerisinde mahalinde karar verilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık ...’un, çalıntı veya hacizli araçların yakalanmasını engellemek amacıyla ..., ..., ..., ... ve ... sayılı sahte plakaları ve bu plaka numaralarına göre oluşturulmuş sahte trafik ve tescil belgelerini düzenlemekten ibaret eylemlerinin her biri yenilenen kastla işlenmiş ayrı suçları oluşturmakla birlikte; suça konu plakalar ile motorlu araç trafik ve tescil belgelerinin aynı anda ele geçirildiği olayda; 5237 sayılı TCK"nın 43. maddesine göre "Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi" durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanması mümkün olup; aynı anda işlenen eylemlerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağının olmadığı, bu durumda suç tarihinde ele geçirilen sahte plakalar ile motorlu araç trafik ve tescil belgesinin farklı tarihlerde düzenlendiğine dair kesin delil bulunmadığından, sanığın her biri ayrı suç oluşturan eylemleri nedeniyle ayrıca TCK’nın 43. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağı ancak sahte belge sayısının TCK"nın 61. maddesi uyarınca temel cezanın belirlenmesi sırasında değerlendirilmesi gerekeceği gözetilmeden yazılı şekilde fazla ceza tayini,
II. Sanık ... hakkında verilen hükme yönelik sanığın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık ... adına kayıtlı ... plakalı araçta takılı bulunan ... nolu sahte plakalar ile bu sahte plaka numarasına göre oluşturulmuş sahte motorlu araç trafik ve tescil belgelerinin aynı anda ele geçirildiği olayda; 5237 sayılı TCK"nın 43. maddesine göre "Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi" durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanması mümkün olup; aynı anda işlenen eylemlerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağının olmadığı, bu durumda suç tarihinde ele geçirilen sahte plakalar ile motorlu araç trafik ve tescil belgesinin farklı tarihlerde düzenlendiğine dair kesin delil bulunmadığından, olayda TCK"nın 43. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağı ancak sahte belge sayısının TCK"nın 61. maddesi uyarınca temel cezanın belirlenmesi sırasında değerlendirilmesi gerekeceği gözetilmeden yazılı şekilde fazla ceza tayini,
III. Kabule göre de;
a- Adli Emanetin 2010/18 sırasında kayıtlı suça konu sahte araç plakalarının dosyada delil olarak saklanmaları yerine yazılı şekilde müsaderelerine karar verilmesi,
b- 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ile sanık ... müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 30.01.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.