Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/20166
Karar No: 2017/6112
Karar Tarihi: 21.09.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/20166 Esas 2017/6112 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı bankanın takibe konu yaptığı iki adet bonodaki imzaların müvekkiline ait olmadığı iddiasıyla açılan menfi tespit davasında, mahkeme çizgisiz beyaz dosya kağıdına yazılmış iki adet bonodaki müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı adı altında davacıya atfen bonoda yer alan imzaların davacıya ait olmadığının anlaşıldığı ve bononun taraflar arasında tanzim şekline nazaran davacı bankanın bono düzenlemesi esnasında basiretli bir tacir gibi hareketle işlem yapmadığı gerekçesi ile davanın kabulü ile davalının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesi gerektiğine karar verilmiştir. Ancak, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiş ve Yargıtay 19. Hukuk Dairesi, davacı bankanın İİK'nın 72/5 maddesindeki tazminat koşullarının somut olay bakımından gerçekleşmediğini belirterek kararı bozmuştur. Bu nedenle, davalı bankanın talepleri reddedilmiştir. İlgili kanun maddesi İİK'nın 72/5 maddesidir ve kanunun tazminat koşullarını düzenlemektedir.
19. Hukuk Dairesi         2016/20166 E.  ,  2017/6112 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hüküm davalı vekilince temyizi üzerine davacı vekilince temyize cevaplarını sunduğu dilekçesinde duruşma talep etmekle ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde, davacı vek. Av. ... ile davalı vek. Av. ...’ün gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    -KARAR-

    Davacı vekili, davalının takibe konu yaptığı iki adet bonodaki imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin söz konusu bonolardan dolayı davalı bankaya borcu bulunmadığını iddia ederek, davacının davalı bankaya borçlu olmadığının tespiti ile müvekkili yönünden takibin iptaline ve davalının tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının müteselsil kefaleti nedeniyle bankaya borçlu olup, borcunu ödemediğini, dava konusu bonoların dava dışı ... A.Ş. tarafından ciro edilerek teslim edildiğini, müvekkili bankanın iyiniyetli 3. kişi olduğunu, bonoların vadesinde ödenmemesi üzerine takip başlatıldığını savunarak, davanın reddi ile lehlerine tazminata karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, takip ve dava konusu A4 ebadında çizgisiz beyaz dosya kağıdına yazılmış iki adet bonodaki müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı adı altında davacıya atfen bonoda yer alan imzaların davacıya ait olmadığının anlaşıldığı ve bononun taraflar arasında tanzim şekline nazaran davacı bankanın bono düzenlemesi esnasında basiretli bir tacir gibi hareketle işlem yapmadığı bu nedenle kötüniyet tazminatına mahkum edilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, icra takibine konu edilen bonolardaki imzanın sahte olduğu iddiası ile açılmış menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu, fotokopi belgeler üzerinde inceleme yapılmak suretiyle düzenlenmiş olup, hüküm vermeye yeterli mahiyette değildir. Mahkemece takip ve dava konusu bonoların keşide tarihinden önceki döneme ait davacının resmi kurumlar önünde atılmış imza asılları getirtilip, imzanın davacıya ait olup olmadığı yönünde yeniden uzman bilirkişiden rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi doğru olmadığı gibi, davalı dava konusu senetlerin ciro yoluyla hamili olup, bu nedenle keşidecinin imzasının sahte olduğunu bilebilecek durumda bulunmadığından İİK’nın 72/5 maddesindeki tazminat koşulları somut olay bakımından gerçekleşmediğinden tazminata hükmedilmemesi gerekirken yazılı gerekçe ile tazminata karar verilmesi de kabul şekli itibariyle usul ve yasaya aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 21/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi