Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2018/6367
Karar No: 2022/3434
Karar Tarihi: 31.05.2022

Danıştay 4. Daire 2018/6367 Esas 2022/3434 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2018/6367 E.  ,  2022/3434 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    DÖRDÜNCÜ DAİRE
    Esas No : 2018/6367
    Karar No : 2022/3434

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Vergi Dairesi Başkanlığı
    (... Vergi Dairesi Müdürlüğü)
    VEKİLİ : Av. ...
    KARŞI TARAF (DAVACI) : ...

    İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:... , K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacının kanuni temsilcisi ve tasfiye memuru olduğu, tasfiyesi sona eren ... Teknik Hırdavat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkında tanzim edilen vergi inceleme raporuna istinaden, şirketin sahte fatura kullandığından bahisle 2009/2-12 dönemleri için davacı adına tarh olunan vergi ziyaı cezalı katma değer vergileri ile 2009/12 dönemi için kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesince verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararda; davacının fatura aldığı mükellefler hakkında düzenlenen vergi tekniği raporlarının incelenmesinden; ... Hırdavat İnş. Ltd. Şti., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... tarafından düzenlenen faturaların sahte olduğu sonucuna varıldığından söz konusu faturalara isabet eden cezalı tarhiyatlarda hukuka aykırılık bulunmadığı, ... tarafından düzenlenen faturaların ise gerçek bir mal alımına dayanmadığı hususunda yeterli bir tespit bulunmadığından bu faturalar nedeniyle yapılan cezalı tarhiyatlarda ve kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinafa konu kararın ... Hırdavat İnş. Ltd. Şti., ..., ..., ..., ... ve ... tarafından düzenlenen faturalara ilişkin kısmının Mahkeme kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte olmadığı sonucuna varılmıştır. Davacı istinaf başvurusuna konu ..., ..., ..., ...'dan alınan faturalardan kaynaklanan vergi ziyaı cezalı tarhiyatlarda hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davacı istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, davalı idare istinaf başvurusunun reddine, mahkeme kararı kısmen kaldırılarak davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare vekili tarafından, yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğu, Vergi Dava Dairesinin aleyhe olan hükümlerinin bozulması gerektiği ileri sürülmketedir.
    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

    TETKİK HÂKİMİ : ...
    DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE :
    Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın ...'dan alınan faturalardan kaynaklı tarhiyata ve özel usulsüzlük cezasına ilişkin ileri sürdüğü iddialar kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
    213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
    3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
    Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirim hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
    Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
    Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
    Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmanın düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellef hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
    Davacıya fatura düzenleyen, Rami Vergi Dairesi mükellefi ... hakkında düzenlenen ... tarih ve ... sayılı Vergi Tekniği Raporunda; hırdavat toptan satışı faaliyetinde bulunmak üzere 20/10/2008 tarihinde mükellefiyet tesis ettirdiği, mükellefiyetinin 31/01/2010 tarihi itibariyle sona erdiği, defter ve belge ibrazına ilişkin yazının ikametgah adresinde tebliğ edilmesine rağmen defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmediği, 20/10/2008 tarihli yoklamada; hırdavat ürünleri toptan alım satımı faaliyetinde bulunacağını beyan ettiği, işyerinin zemin katta 7 m2 olduğu, işçi çalıştırmadığı, işyerinde takriben 15.000,00-TL'lik emtia bulunduğu, 18/02/2009 tarihli yoklamada da; işletmede bir işçinin çalıştığı, işyerinin 30 m2 olduğu, muhtelif büro malzemelerinin bulunduğu hususlarının tespit edildiği, mükelleften mal aldığını verdikleri Form Ba listelerinde bildiren kişilerin 2008 yılı için toplamda, 54.361,00-TL, 2009 yılı için toplamda 13.239.417,00-TL tutarında mal alındığını bildirdiği, 2009 yılına ilişkin KDV matrahının ise 882.682,00 TL olduğu, dolayısıyla 2009 yılında iş hacmi ile irtibatlandırılabilecek yeterli miktarda emtiasının ve işçisinin olmadığı hususların tespit edildiği görülmektedir.
    Davacıya fatura düzenleyen, Rami Vergi Dairesi mükellefi ... hakkında düzenlenen ... tarih ve ... sayılı vergi tekniği raporunda; mükellefin nalburiye, hırdavat, kilitlerin, küçük el aletleri toptan ticareti faaliyetinde bulunmak üzere 27/10/2008 tarihinde mükellefiyet tesis ettirdiği, 27/10/2008 tarihinde yapılan yoklamada işyeri büyüklüğünün 20 m2 olduğu, çalışan işçisinin olmadığı, muhtelif büro malzemeleri ile 9 adet hırdavat dolabı olduğu işyeri adresinde 18/08/2009 tarihinde yapılan yoklamada ise işyerinin 2009 yılı Haziran ayında terk edildiği ve işyerinin kapalı ve boş olduğunun tespit edildiği, 2008 dönemine ait gelir vergisi beyannamesine rastlanılmadığı, mükellefin 2008/11-12 döneminde 61.864,73 TL, 2009 yılında 903.494,00 TL tutarında mal ve hizmet satışının olduğunu beyan etmesine rağmen diğer mükellefler tarafından 10.652.875,00 TL tutarında alım yapıldığının beyan edildiği, mükellefin Ba ve Bs formlarını vermediği, 2009 yılına ait Bs formu ile mükellefe mal ve hizmet sattığını bildiren bir adet mükellefin olduğu, bu mükellefin bildirdiği satış tutarının da 85.107,00 TL olduğu, işçisinin ve iş organizasyonunun beyan edilen ciro için yetersiz olduğu, cirosunun çok yüksek olmasına rağmen cirosuna göre çok düşük tutarda KDV ve gelir vergisi beyan ettiği, alıcılar tarafından beyan edilen mal ve hizmet satış tutarları ile mükellefin beyan ettiği KDV matrahı arasında büyük uyumsuzluk bulunduğu hususların tespit edildiği görülmektedir.
    Davacıya fatura düzenleyen Bayrampaşa Vergi Dairesi mükellefi ... hakkında tanzim edilen ... gün ve ... sayılı Vergi Tekniği Raporunun incelenmesinden, mükellefin teknik hırdavat malzemeleri satışı işi ile iştigal etmek üzere 04/02/2009 tarihinde mükellefiyet tesis ettirdiği, bu mükellefiyetini 19/02/2010 tarihi itibariyle terk ettiği, 06/02/2009 tarihinde yapılan yoklamada iş yerinde çeşitli ofis mobilyaları ile 20.000-TL civarında mal bulunduğu, iş yerinin 50 m2 civarında olduğu, 31/01/2010 tarihi itibariyle işini bıraktığının bildirildiği, 19/03/2010 tarihinde yapılan yoklamada, ödevlinin işyerini 31/01/2010 tarihi itibariyle terk ettiğinin tespit edildiği; mükellefin 60 cilt (3.000 adet) fatura bastırdığı, işi bırakma esnasında bu faturalarını teslim etmediği, mükellefin 2009/2-12 dönemlerine ilişkin KDV beyannameleri ile gelir vergisi beyannamesini verdiği, mükelleften 2009 yılı içerisinde çeşitli firmalarca 7.010.339,00-TL tutarında mal ve hizmet satın alındığının beyan edildiği, Ba-Bs formlarının tetkikinde piyasaya yüksek tutarlarda faturalar düzenlediği, işe başlamasının üzerinden kısa bir süre geçen ve bu hasılatı elde edecek ölçeğe sahip olmayan, işletme hesabına göre defter tutan bir şahsın bu kadar kısa bir süre içerisinde bu denli yüksek ciro yapmasının inandırıcı olmadığı gibi ticari esaslara da uygun olmadığı tespit ve değerlendirmelerden hareketle düzenlediği faturaların sahte fatura olduğu sonucuna varılmıştır.
    Davacıya fatura düzenleyen Bayrampaşa Vergi Dairesi mükellefi ... hakkında tanzim edilen ... gün ve ... sayılı Vergi Tekniği Raporunun incelenmesinden, 20/05/2009 tarihinde nalburiye ve hırdavat toptan ticareti yapmak üzere nakil sebebiyle mükellefiyet tesis ettirdiği, 20/05/2009 tarihinde yapılan ilk yoklamada işyerinin kapalı olduğu, dışarıdan bırakıldığında emtianın bulunmadığı, 23/10/2009 tarihinde yapılan yoklamada, işyerinin kapalı olduğu, dışarıdan bakıldığında emtianın bulunmadığı, çevre esnafının beyanına göre işyerinin kapalı olduğu, 31/01/2010 tarihi itibariyle işini bıraktığının bildirildiği, aynı dilekçede kullanılmamış boş fatura ve sevk irsaliyesine yer verilmediği, yasal defter ve belge isteme yazısının bilinen adresinde bulunmadığı için tebliğ edilmediği, tarh dosyası ve GİBYBS üzerinden yapılan araştırmada, mükelleften mal hizmet aldığını Ba formuyla bildiren mükelleflerin beyanına göre 2008 yılında 5 adet belge karşılığı 23.003,00 TL tutarında, 2009 yılında 2325 adet belge karşılığında 16.052.260,,00 TL tutarında fatura düzenlediği, mükellefin işletme hesabına göre defter tuttuğu, işletme hesabı özetine göre 2009 yılında 819.724,36 TL hasılat elde ettiği, 907.583,44 TL tutarında maliyet beyan edilerek karlılık oranının %1,3'e tekabul ettiği, bu oranın ticari teamüllere aykırı olduğu, 2009 yılında 919.724,36 TL KDV matrahı beyan ettiği ancak aynı dönemde düzenlediği fatura tutarının 16.052.260,00TL olduğu, kendi bayanına göre 2009 yılında 896.484,44TL tutarında emtia aldığını beyan ettiği, bu tutarda emtia ile bu kadar yüksek miktarda satış yapılmasının mümkün olmadığı, yapılan sorgulamada sadece 16.575,00TL tutarında emtia alımına ilişkin bilgi bulunduğu, 04/12/2008 tarihinden sonra yaklaşık 10 ay içerisinde toplam 100 cilt yani 5000 adet irsaliyeli fatura bastırmakla birlikte 31/01/2010 tarihi itibariyle mükellefiyet kaydının terkin edilmesini istediği, 23/10/2009 tarihinde yapılan yoklamada adresinde olmadığı tespit edilmesine rağmen 2009 yılının Ekim ayında 58.890,00 TL, Kasım ayında 88.248,00 TL, Aralık ayında ise 99.113,00 TL tutarında katma değer vergisi matrahı beyan ettiği, mükelleften mal ve hizmet alan mükelleflerin Ba-Bs formlarında Ekim ayında 933.461,00 TL, Kasım ayında 1.276.527,00 TL, Aralık ayında ise 1.585.291,00 TL tutarında mal hizmet satın alındığının beyan edildiği, mükellefin alış tutarları ile düzenlediği fatura tutarları arasında büyük farklar olduğu, 2008 ve sonraki yıllarda düzenlendiği faturaların itibaren sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge olarak kabul edilmesi gerektiği tespit ve değerlendirmelerine yer verilmiştir.
    Yukarıda yer verilen tespitlere göre kısa süreli faaliyette bulunulmasına rağmen yüksek tutarda fatura düzenlenmesi, işyeri büyüklüğü, sermaye yapısı araç ve gereçleri, Ba-Bs bildirimlerinde büyük tutarsızlıkların bulunması gibi hususların değerlendirilmesinden, davacıya fatura düzenleyen ... , ... , ... ve ...'ın gerçek bir hizmet ifasına veya emtia teslimine dayanmaksızın fatura düzenlediklerini ortaya koyduğundan, söz konusu firmalar tarafından düzenlenen faturalardan kaynaklı katma değer vergisinde hukuka aykırılık bulunmadığından Vergi Dava Dairesi kararının bu hüküm fıkrasında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Temyiz isteminin kısmen kabul, kısmen reddine,
    2. ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının, ... 'dan alınan faturalar ile kesilen özel usulsüzlük cezasına ilişkin kısmının ONANMASINA,
    3. Anılan Vergi Dava Dairesi kararının ... , ... , ... ve ... 'dan alınan faturalara isabet eden bölüme ilişkin kısmının BOZULMASINA,
    4. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 31/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi