13. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/28858 Karar No: 2017/8891 Karar Tarihi: 03.10.2017
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/28858 Esas 2017/8891 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2015/28858 E. , 2017/8891 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ... Bankasından 48 ay vadeli kredi kullandığını, kredinin taksitlerini düzenli olarak ödediğini ancak 10.06.2014 tarihinde bulunan taksitini ödeyemediğini, davalı bankanın ihtarname gönderdiğini, ihtarnameden sonra kendisine tanınan yasal süre içerisinde altıncı yedinci ve sekizinci aylara ait kredi aidatlarını ödediğini, fakat davalı bankanın bundan önce 06.08.2014 tarihli ödeme emri gönderilerek borcun tamamının muaccel hale geldiğinden 29.586,75TL icra takibi başlattığını, davalı bankaya borcunu ödediğinden borcu olmadığının tespiti ile davalı banka aleyhine %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Görev kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda, kazanılmış hak söz konusu olmaz. Somut olayda temelde tüketiciye kullandırılan bireysel kredi sözleşmesine dayanan uyuşmazlığın, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Kanun çerçevesinde çözümlenmesi gerekir. Bu durumda mahkemece, ayrı bir tüketici mahkemesi bulunması halinde görevsizlik kararı verilmesi, müstakil tüketici mahkemesi bulunmaması halinde tüketici mahkemesi sıfatıyla davaya bakılması gerekirken, yanlış değerlendirme ile işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. 2-Bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada geçilememiştir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, ikinci bent gereğince davalının temyiz itirazlarının incelenmesine, HUMK’nun 440/III-3 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 03/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.