Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/3809
Karar No: 2021/1781
Karar Tarihi: 17.02.2021

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/3809 Esas 2021/1781 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, babasından yetim aylığı almaya devam ederken boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı gerekçesiyle aylığının kesilerek yersiz ödenen borç tahakkuk ettirildiği için Kurum işleminin iptalini ve borçsuz olduğunun tespitini istemiştir. İlk derece mahkemesi davacının lehine hüküm vermiş ancak davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusuna karşı mahkemece yapılan araştırmanın yetersiz olduğu gerekçesiyle bozulmuştur. Davacı ile eski eşinin aynı adreste kayıtlı oldukları ancak Komşu, kapıcı ve yönetici beyanlarının alınmadığı, belirtilen tüm delillerin birlikte değerlendirilmemesi sonucu kesinleşmiştir. Bu nedenle davacının talepleri kabul edilmemiştir. 5510 sayılı Kanun'un 56. maddesi uyarınca aylığın kesilmesi ve borç tahakkuku doğru olduğu sonucuna varılmıştır. Kanuna göre: Sosyal sigorta primleri için yalan ve yanıltıcı beyanda bulunanlar cezalandırılır; sigorta başlangıcından sona ermesine kadar geçen sürede prim ödeyemeyenlere ait sigorta süreleri, aylık bağlama süresinden düşülür.
10. Hukuk Dairesi         2020/3809 E.  ,  2021/1781 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
    İlk Derece
    Mahkemesi : ... 1. İş Mahkemesi

    Dava, yersiz ödendiği tespit edilen ölüm aylıklarından oluşan borca ilişkin Kurum işleminin iptali ve bu nedenle borçlu olmadığının tespiti ile kesildiği tarihten itibaren yeniden ölüm aylığı bağlanması ve birikmiş aylıkların yasal faiziyle ödenmesi istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekilince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı vekili, ölen babasından yetim aylığı almakta iken boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı gerekçesiyle yetim aylığının kesilerek yersiz ödenen 9.385,26 TL"nin Kurum tarafından iadesinin talep edildiğini beyanla, aylık kesen Kurum işleminin iptalini, borçlu olmadığının tespitini, kesilen yetim aylığının yeniden bağlanarak, kesilen aylıkların faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    II-CEVAP
    Davalı Kurum vekili, davacının 5510 sayılı Kanun"un 56. maddesinin 2. fıkrası çerçevesinde boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının tespit edilmesi üzerine yersiz ödenen aylıkların iadesi için talepte bulunulduğunu beyanla, davanın reddini talep etmiştir.

    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    Mahkemece, “Davanın kabulü ile; davacının yetim aylığının kesilmesine ilişkin kurum işleminin iptaline, kesinti tarihinden itibaren ödenmeyen yetim aylıklarının davacıya ödenmesine" karar verilmiştir.
    İSTİNAF SEBEPLERİ:
    Davalı Kurum vekili istinaf başvurusunda; 09.02.2016 tarihli Kurum denetmen raporu ile davacı ve eski eşinin birlikte yaşadığının tespit edilmesi üzerine kesilen aylığın eski eşin 26.07.2016 tarihinde bir başkası ile evlenmesi üzerine yeniden bağlandığını, adrese dayalı nüfus kayıt sistemi, emniyet araştırması ile birlikte yaşadıklarının belirlendiğini, 26.05.2015 tarihinde boşanmalarına rağmen 21.09.2015 tarihine kadar mernis adreslerinin aynı olduğunu, ayrıca bu adreste yapılan çevresel soruşturmada boşanmanın bilinmediğini, davacının oturduğunu bildirdiği sonraki adreste ise oturmadığı ... adında bir başka kişinin oturduğunun anlaşıldığını, Kurum işleminin yerinde olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    B-BAM KARARI
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince, "...Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının babasının 10.03.2015 tarihinde vefat ettiği, eski eşinden 26.05.2015 tarihinde boşandığı, 09.02.2016 tarihli denetmen raporuna istinaden ölüm aylığının kesildiği ve 20.10.2015-21.3.2016 arasında yersiz ödenen aylıklar nedeniyle borç tahakkuk ettirildiği, Sosyal Güvenlik Kontrol Memurunun belirtilen ilgili raporunda davacı ve eski eşinin 21.09.2015 tarihine kadar aynı adreste kayıtlı olmaları ve sonraki mernis adreslerinde yapılan çevresel soruşturmada bu adreslerde tanınmadıklarına dayalı olarak birlikte yaşadıkları sonucuna vardığı, mahkemece yapılan emniyet araştırmasında bu adreslerin çevresinde komşu binaya rastlanmadığının belirtildiği, boşanma tarihi olan 25.05.2015 ile adres değişikliğinin bildirildiği 21.09.2015 tarihi arasında 4 aylık bir dönemde mernis adresinin aynı olduğu, fakat bu adreste birlikte yaşadıklarını destekleyen tanık anlatımı elde edilemediği, eski eşin kısa bir süre sonra 26.07.2016 tarihinde bir başka bayan ile evlenmesi de dikkate alındığında davacı ile eski eşinin birlikte yaşamadıkları ve Kurum işleminin iptaline dair mahkemenin maddi vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla...” gerekçesiyle,
    Davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun reddine, karar verilmiştir.
    TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davalı Kurum vekili ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi Kararının bozulması gerektiğini beyan etmiştir.
    IV-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Hakkında verilen boşanma kararı 26.05.2015 tarihinde kesinleşen davacıya yaşamını yitiren sigortalı babası üzerinden hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla bağlanan ölüm aylığının, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle davacı Kurumca gerçekleştirilen işlemle kesilerek, 20/06/2015-21/03/2016 döneminde yersiz ödendiği ileri sürülen aylıklar yönünden borç tahakkuk ettirildiği anlaşılmaktadır. Eldeki dosyada, Mahkemece yapılan araştırmanın eksik olduğu, fiili birliktelik yönünde yapılan araştırmanın yeterli olmadığı anlaşılmıştır. Dosya içerisinde yer alan adres izleme belgelerine göre, davacının 16.03.2015-21.09.2015 arasında beyan ettiği adres olan “... Mah. 1741. sok. No:19/1 ... adresinin boşandığı eşi ... tarafından da 16.03.2015-27.10.2015 arasında beyan ettiği, eş ...’in 27.10.2015 tarihinden itibaren beyan ettiği adres olan “... Mah. 457. sok. No:2/6 ...” adresini beyan edenin boşandığı davacının olduğu, seçmen kayıtlarına göre 01.11.2015 tarihli seçimde davacı ve eşinin “... Mah.1741. sok. No:19/1 ...” adresini beyan ederek aynı sandıkta birbirini takip eden sıralarda oy kullandıkları, medula kayıtlarına göre, 05.10.2015 tarihinde davacının ... Yüksek İhtisas Hastanesinin Acil Tıp Servisine, boşandığı eşin ise yine aynı tarihte aynı hastanenin kardiyoloji servisine başvurusunun olduğu, öte yandan davacı ve eşinin evlilik birliği devam ederken davacının müşteki eşinin ise şüpheli olduğu “basit yaralama” nedeniyle 2013 yılında ... Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen üç iddianame ve bir tane kovuşturmaya yer olmadığına dair karar olduğu, boşanan eşin 26.07.2016 tarihinde ... ile evlendiği hususlarının birlikte gözetilmesi ile davacı ve eski eşe ait adreslerde uyuşmazlık konusu dönemi kapsar şekilde aynı apartmanda bulunan kapıcı, yönetici ve komşuların kolluk marifetiyle resen tespit edilerek beyanlarına başvurulmalı, komşu, kapıcı ve yönetici tespit edilemezse, mahalle esnafından tanıklık yapacak kişiler aynı şekilde kolluk marifetiyle tespit edilerek beyanlarına başvurulmalı, beyanlar arası çelişki olursa giderilmek suretiyle dosya kapsamında toplanan ve yukarıda belirtilen tüm deliller birlikte değerlendirilerek elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
    O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının HMK"nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 17.02.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi