Kasten Yaralama - Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/14717 Esas 2020/142 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/14717
Karar No: 2020/142
Karar Tarihi: 07.01.2020

Kasten Yaralama - Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/14717 Esas 2020/142 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, bir çocuğun kasten yaralaması suçuna dair verilen hükmü inceledi. Müştekinin yaralanmasına dair belirtilen adli raporda yetersizlik olduğu tespit edildi ve müştekinin tüm tedavi evrakları, grafileri ve raporlarıyla birlikte adli tıp kurumuna sevk edilerek kesin rapor alınması gerektiği kararlaştırıldı. Ayrıca suça sürüklenen çocuğun cezasının eksik tayin edildiği ve temel cezası artırılmadığı belirlendi. Son olarak, çocuğun daha önce ceza almadığı ve suçun işlendiği dönemde 18 yaşından küçük olduğu göz önünde bulundurularak cezaların yeniden tayin edilmesi gerektiği kararlaştırıldı. Kararda belirtilen kanun maddeleri şöyle; TCK'nin 6/1-f, 50/1, 50/3, 86/1, 86/3-e, 87 ve 5237 sayılı TCK.
3. Ceza Dairesi         2019/14717 E.  ,  2020/142 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
    SUÇ : Kasten Yaralama
    HÜKÜM : Mahkumiyete dair

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    Yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
    1) Müşteki ... hakkında......Devlet Hastanesi tarafından düzenlenen 07.10.2015 tarihli adli raporda; "Sol kaşının üstünde 2 kesi mevcut olup, 2+8 şeklinde 10 sütür atıldığı, nazal fraktür mevcut olduğu, basit bir tıbbi müdahaleyle düzelemeyeceği ve geçici hekim raporu olduğu" belirtildiği halde, bu raporda kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etkisinin ne olduğu belirtilmediği gibi, aşamalarda müştekinin yaralanmasının yüzünde sabit iz oluşturup oluşturmadığı hususunda bir tespit de yapılmadığı, böylece hükme esas alınan raporun yetersiz nitelikte olduğu anlaşılmakla, müştekinin tüm tedavi evrakları, varsa grafileri ve geçici raporuyla birlikte en yakın Adli Tıp Kurumuna sevk edilerek, yüzünde sabit iz oluşup oluşmadığı, nazal fraktür nedeniyle kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etkisinin ne olduğu ve 5237 sayılı TCK"nin 86. ve 87. maddelerinde belirlenen ölçütlere göre yaralanmasının niteliği hususunda duraksamaya yer vermeyecek şekilde kesin raporunun alınması gerektiği gözetilmeden, yetersiz rapora dayanılarak eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2) İddianamede talep edilmesine ve sanığın kasten yaralama eylemini yaşları nedeniyle soruşturması ayrı yürütülen şüpheliler ile eylem ve fikir birliği içerisinde TCK"nin 6/1-f maddesi uyarınca silahtan sayılan demir eldiven ile gerçekleştirdiğinin kabul edilmesine rağmen, suça sürüklenen çocuğun TCK"nin 86/1. maddesi uyarınca verilen temel cezasının TCK"nin 86/3-e maddesi uyarınca artırılmasına karar verilmemesi suretiyle, suça sürüklenen çocuğa eksik ceza tayini,
    Kabule göre;
    3) Suç tarihinde 18 yaşından küçük olan ve geçmişte hapis cezası ile mahkum edilmediği anlaşılan suça sürüklenen çocuk hakkında hükmedilen kısa süreli hapis cezasının TCK"nin 50/3. maddesi gereği TCK"nin 50/1. maddesindeki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerle 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, CMUK"un 326/son maddesi uyarınca suça sürüklenen çocuğun kazanılmış hakkının dikkate alınmasına, 07.01.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.
























    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.