Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/2009 Esas 2016/811 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/2009
Karar No: 2016/811
Karar Tarihi: 16.02.2016

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/2009 Esas 2016/811 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı kooperatif üyesi, davalı kooperatifin başka bir üyesinin payını devrettiği ve üyeliğinin sona erdiği iddiasıyla üyeliğinin tescil edilmesi ve yönetim kurulu kararının iptali için dava açmıştır. Mahkeme, davacının üyelik koşullarını taşımadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar vermiş ve tazminat hükümleri uygulanmıştır. Davacı vekili, buna itiraz ederek temyiz başvurusunda bulunmuştur. Yargıtay, davalının noter sözleşmesiyle davacıya kooperatif hisse devrini yaptığı tarihte veya daha sonra davacının üyelik koşullarını taşıyıp taşımadığını detaylı bir şekilde incelemek üzere uzman bilirkişi heyeti oluşturulmasının gerekliliğine hükmetmiştir. Asıl dava yönünden talep edilenlerin tespiti için ise birleşen davada verilen kararlar göz önünde bulundurularak yeniden bir karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Kanun maddeleri: Kooperatifler Kanunu'nun 11. maddesi.
23. Hukuk Dairesi         2015/2009 E.  ,  2016/811 K.
"İçtihat Metni"



MAHKEMESİ : Hukuk Mahkemesi


Taraflar arasındaki kooperatif yönetim kurulu kararının iptali ve tescili, tazminat davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün asıl ve birleşen davada davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asıl ve birleşen davada davacı vekili... tebligat yapılamadığından duruşma isteminden ve duruşma vekalet ücretinden vazgeçtiklerini beyan etmeleri üzerine incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Davacı vekilince açılan asıl davada, davacı..."nin davalı kooperatifin üyesi olduğunun tesbit ve tescili, bunun kabul edilmemesi halinde uğradığı zararın saptanıp tahsili, birleşen davada, davalı kooperatifin 29.09.2008 gün 43 sayılı yönetim kurulu kararının iptali talep edilmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre; davacı ile asıl davanın davalısı... arasında, diğer davalı kooperatif hissesinin devrine ilişkin olarak 24.02.2004 tarih 1616 yevmiye numaralı sözleşme imzalandığı, ancak bu sözleşmenin kooperatif kayıtlarında yer almadığı, adı geçen davalının aynı payını bu kez 22.07.2008 tarihinde diğer davalı kooperatife devrettiği, davacının üyelik kaydının yapılması için 18.09.2008 tarihinde davalı kooperatife ihtarname keşide ettiği, ancak üyelik başvurusunun reddedildiği, kooperatif anasözleşmesinin 11. maddesine göre üyelik için yönetim kuruluna yazılı başvuru gerektiği, davacının başvuru tarihinde de davalı kooperatif nezdinde bir payın mevcut olmadığı, bu nedenle üyelik başvurusunun reddinde hukuka aykırı bir yön bulunmadığı, yönetim kurulu kararlarının iptali için ancak üyelerin dava açabilecekleri gerekçesiyle, asıl davanın davalısı...yönünden davanın kısmen kabulü ile ... TL "nin adı geçen davalıdan tahsiline, davalı kooperatif yönünden asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm asıl ve birleşen davada davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğinden, davalı...nın davalı kooperatif üyeliğini 24.02.2004 tarihli noter sözleşmesi ile asıl ve birleşen davada davacı...."ye devrettiği ve bu tarih itibariyle üyeliğinin sona erdiği tartışmasızdır. Adı geçen davalının aynı üyelik haklarını diğer davalı kooperatife devri geçersizdir.
Bu durumda mahkemece konusunda uzman bilirkişi heyeti oluşturularak, davalı...."nın noter sözleşmesi ile davacıya kooperatif hisse devri yaptığı tarihte veya daha sonra, davacının kooperatif anasözleşmesi uyarınca üye sıfatını kazanabilme şartlarını taşıyıp taşımadığı üzerinde durulup taşıdığının anlaşılması halinde, davacının üyeliğe ilişkin talebinin kabulü ile üyeliğinin tesbitine karar verilmesi gerekir. Öte yandan birleşen dava yönünden de, asıl davadaki değerlendirmeler ve varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekir.
Hal böyle olunca mahkemece, yukarıda açıklanan hususlar üzerinde durularak, konusunda uzman bilirkişi kurulundan açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp uygun sonuç dairesince bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazların kabulü ile hüküm BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.