16. Hukuk Dairesi 2016/9415 E. , 2019/4941 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 104 ada 17, 105 ada 4, 105 ada 15, 108 ada 54, 109 ada 8, 114 ada 13, 115 ada 17, 133 ada 3 ve 140 ada 2 parsel sayılı muhtelif yüzölçümlü taşınmazlardan; 104 ada 17, 105 ada 4, 105 ada 15 ve 108 ada 54 parsel sayılı taşınmazlar ... adına, 109 ada 8, 114 ada 13, 115 ada 17, 133 ada 3 ve 140 ada 2 parsel sayılı taşınmazlar ise ... adına irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., miras yoluyla gelen hakka dayanarak, tapu kaydının iptali ve miras hissesi oranında adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, çekişmeli taşınmazların müşterek muris ...’tan intikal ettiğini ve mirasçılar arasında terekesinin taksim edilmediğini ileri sürmüş, davalı taraf ise cevap dilekçesi sunmamış ve duruşmalara da katılmamıştır. Mahkemece, çekişmeli 133 ada 3 parsel sayılı taşınmazın uzun yıllardır hiç kimse tarafından kullanılmadığı, 140 ada 2 parsel sayılı taşınmazın yaklaşık elli yıldır 3. kişiler tarafından kullanıldığı, 109 ada 8, 114 ada 13, 115 ada 17, 104 ada 17, 105 ada 4, 105 ada 15 ve 108 ada 54 parsel sayılı taşınmazların ise yaklaşık elli yıldır 3. kişiler tarafından kiralanarak kullanıldığı, çekişmeli taşınmazlarda davacının zilyetliğinin bulunmadığı ve taşınmazların öncesinin davacının murisi ...’a ait olduğunun ispat edilemediği gerekçesiyle, yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar vermek için yeterli bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, çekişmeli taşınmazların müşterek muris ...’tan intikal edip etmediği ve muristen intikal eden taşınmazların mirasçılar arasında yöntemince paylaşılıp paylaşılmadığı noktasında toplanmaktadır. Ne var ki mahkemece, bu husus yeterince açıklığa kavuşturulmamış, mahallinde yapılan keşifte beyanına başvurulan mahalli bilirkişi ve tanıkların soyut nitelikteki beyanları ile yetinilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
Hal böyle olunca, doğru sonuca varılabilmesi için, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile fen bilirkişinin katılımı ile mahallinde yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak keşifte yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, çekişmeli 140 ada 2 parsel sayılı taşınmazı yaklaşık 50 yıldır kullandıkları beyan edilen dava dışı ... ve ...’ın zilyetliklerinin kendi adlarına mı yoksa kiracı sıfatıyla mı olduğu, taşınmazı kiracı olarak kullanıyorlarsa, taşınmazı kimden, ne zaman kiraladıkları ve kira parasını kimin ne zamandır aldığı, yine çekişmeli 109 ada 8, 114 ada 13, 115 ada 17, 104 ada 17, 105 ada 4, 105 ada 15 ve 108 ada 54 parsel sayılı taşınmazları kiralayarak kullandıkları beyan edilen dava dışı ..., ... ve ...’ın kira parasını ne kadar zamandır kime ödedikleri hususları sorularak çekişmeli taşınmazların muris ...’tan intikal edip etmediği saptanmaya çalışılmalı; taşınmazların muristen intikal ettiğinin anlaşılması halinde, terekeye dahil taşınmazların tüm mirasçıların katılımı ile paylaşılıp paylaşılmadığı ve paylaşılmış ise paylaşımın ne zaman yapıldığı, çekişmeli taşınmazların paylaşıma konu olup olmadığı, taşınmazları kimin, ne zamandan beri ve ne şekilde kullandığı hususları da tanık ve mahalli bilirkişilerden sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, tanık beyanları ile yerel bilirkişilerin beyanları çeliştiği takdirde yüzleştirme yapılarak çelişki giderilmeye çalışılmalı; çekişmeli taşınmazların muris ...’tan kaldığı ve yöntemince taksim yapılmadığı kabul edildiği takdirde, mirasçılar arasında zilyetlikle iktisap hükümlerinin uygulanamayacağı göz önüne alınmalı, bundan sonra da toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacı mirasçıları vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.07.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.