Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/5393
Karar No: 2018/1212
Karar Tarihi: 19.02.2018

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/5393 Esas 2018/1212 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2017/5393 E.  ,  2018/1212 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 02.02.2016 gün ve 2014/15985 Esas - 2016/1274 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme isteğine ilişkindir.
    Davacı, davalının 60 ada 38 parsel sayılı arsası üzerine yaptırdığı 3 m derinliğindeki hafriyat ve devam eden 3 katlı inşaat nedeniyle, kendisinin hisseli maliki olduğu 60 ada 39 sayılı parseldeki bahçe duvarının göçme noktasına geldiğini belirterek, davalının haksız elatmasının önlenmesine ve taşınmazının eski hale getirilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davacı tarafından aleyhine açılan davanın hukuki mesnetten yoksun olduğunu, davacı aleyhine açtığı kendisine ait taşınmazının 15 mt2"lik kısmına duvar çekmesi nedeniyle ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2012/3 Esas numarasına kayıtlı elatmanın önlenmesi davasının devam ettiğini, ayrıca davacının iddia ettiği gibi bahçe duvarına zarar vermesinin söz konusu olmadığını, davacının davasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Mahkemece, davalının eylemiyle davacının taşınmazına zarar verildiğinin kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Davacının temyizi üzerine hükmün, Dairemizin 02.02.2016 gün ve 2014/15985 Esas, 2016/1274 Karar sayılı ilamı ile ""...Dosya içerisindeki 28.12.2012 tarihli inşaat bilirkişisi raporunda dava konusu taşınmazların sınırında toprak kayması olabileceğinden can ve mal güvenliği için 3 m. yüksekliğindeki ve 15 m. uzunluğundaki betonarme istinat duvarının ve bahçe duvarının yıkılarak yeniden yapılması gerektiği, 11.07.2013 tarihli ve 29.11.2013 tarihli ek bilirkişi raporlarında da yüksek kot ile alçak kot arasında yine kayma olasılığı mevcut olduğundan betonarme istinat duvarı yapılması gerektiği belirtilmiştir.
    Bilirkişi raporlarında, davalının yaptığı hafriyat çalışması nedeniyle yüksek kotta kalan davacı taşınmazında toprak kayması tehlikesi oluştuğu, can ve mal güvenliği tehlikesi bulunduğu ifade edildiği halde gerekçeli kararda mahkemece bilirkişi raporu yanlış yorumlanarak hüküm kurulduğu görülmüştür. Mahkemece, davacının taşınmazının davalının taşınmazındaki hafriyat çalışmaları nedeniyle zarar gördüğü ve risk altında olduğu gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir." gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
    Davalı, karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
    Somut olayda, davalının davacıya karşı 12.01.2012 tarihinde ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nde açtığı elatmanın önlenmesi davasında, 13.06.2012 tarihinde mahallinde yapılan keşif sonucu alınan 14.06.2012 tarihli fen bilirkişileri raporunda; davaya konu 60 ada 38 ve 39 nolu parseller arasındaki duvarların ölçüldüğü, yapılan ölçüm değerlerinin kadastro paftasına uygulanması neticesinde söz konusu duvarın 60 ada 38 nolu parsel içinde kaldığı, söz konusu duvar ile 60 Ada 38 ve 39 parseller arasındaki kadastro sınırı arasında kalan kısmın yüzölçümünün 14.14 m2 olarak hesaplandığı ve krokide kırmızı renk ile gösterildiği belirtilmiştir.
    20.06.2012 tarihli inşaat bilirkişi raporunda yapılan duvarın, 38 nolu parseldeki inşaat ardından kendiliğinden yıkılacağını, hafriyat çalışmaları nedeniyle 3 mt"yi bulan kot farkı oluştuğunu, bu sınıra 3 mt. yüksekliğinde betonarme istinat duvarı yapılması gerektiğini, can ve mal güvenliği açısından bu duvarın yıkılarak söz konusu ölçüde yeniden yapılması gerektiğini belirtmiştir. Söz konusu raporlar neticesinde 28.11.2012 tarihli ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2012/3 E, 2012/91 K sayılı ilamında ""Davanın Kabulü ile; ... İli, ... İlçesi, ... Mah., 60 ada 38 nolu parsele davalının müdahalesinin menine; taşınmaz üzerine yapılan, dosyada mevcut, karara ekli bilirkişiler ... ve ..."ın 14/06/2012 tarihli krokili raporunda belirtilen ve kırmızı boya ile taralı duvarın 20/06/2012 tarihli inşaat bilirkişisi ..."ın raporunda belirtilen koruyucu önlemlerin alınmasına ilişkin hususlara (istinat duvarı vb.) uyularak yıkılmak suretiyle Kaline, "" şeklinde karar verildiği, söz konusu kararın temyizi üzerine, Yargıtay 1. Hukuk Dairesi"nin 26.09.2013 tarih, 2013/14518 E, 2013/13471 K sayılı ilamı ile onanmasına karar verildiği ve 13.12.2013 tarihinde dosyanın kesinleştiği anlaşılmaktadır.
    Eldeki dosyada alınan 27.11.2013 tarihli fen bilirkişi raporunda dava konusu duvarın ön cephesinden 62 cm, arka cephesinden 63 cm, 60 ada 38 parselin içerisinde kaldığının tespit edildiği, 17.05.2013 ve 10.07.2013 tarihli inşaat ek bilirkişi raporlarında şimdilik sadece bahçe duvarının etkilendiği; ancak, olası şekilde eve daha yakın bir duvarın yapılması halinde davacının evinin temellerinin olumsuz etkileneceğini, oturmalar ve çökmelerin oluşabileceğini aynı mahiyette yüksek kot ile alçak kot arasında kayma olasılığının mevcut olduğunu, 28.11.2012 tarihli inşaat bilirkişi raporunda ise sınırların doğru şekilde tespit edilerek davacının evinin temeline zarar vermeyecek şekilde kontrollü olarak duvar yapılması gerektiği (betonarme istinat duvarı) "ni belirtmişlerdir.
    O halde davacının mevcut istinat duvarının, davalının maliki olduğu 60 ada 38 parsel sayılı taşınmaza tecavüzlü olarak inşa edildiği ve davacının bu istinat duvarıyla ilgili, davalıdan komşuluk hukukuna aykırılık nedeni ile herhangi bir hak talebinde bulunamayacağı kuşkusuzdur.
    Ancak, davacı dava dilekçesinde, davalının yapmış olduğu harfiyat nedeniyle taşınmazın zarar gördüğünü ileri sürmüş olup, mevcut istinat duvarının tarafların ortak sınırına, istinat duvarı yapımı suretiyle yıkımı yönünde verilen 28.11.2012 tarihli ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2012/3 E, 2012/91 K sayılı ilamınında kesinleştiği gözetildiğinde, eldeki dosyada alınan bilirkişi raporlarının hükme yeterli ve elverişli olmadığı anlaşılmaktadır.
    O halde, mahkemece davacının, davalının yapmış olduğu harfiyat nedeniyle herhangi bir zarar görüp görmediğinin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi, mevcut duvarın yıkımı halinde davalının yaptığı harfiyat sonucu davacının taşınmazının zarar gördüğünün ya da çok yakın tehlike olarak zarar göreceğinin anlaşılması halinde bu zararın giderimine yönelik önlem ya da önlemler saptanmalı, ortak sınıra istinat duvarı yapımı suretiyle zararın giderilebileceği sonucuna varılması halinde tarafların ortak sınırına yapılacak bu duvarın masraflarına birlikte katlanmaları gerekeceği de gözetilerek yapılacak istinat duvarının niteliği ve yapım şeklinin de ayrıntılı olarak saptanması, ondan sonra toplanan ve toplanacak delillerle birlikte değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken noksan araştırma ile yetinilerek yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerektiği bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından, davalının karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 02.02.2016 gün ve 2014/15985 Esas, 2016/1274 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılmasına ve hükmün belirtilen gerekçe ile bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 02.02.2016 gün ve 2014/15985 Esas, 2016/1274 Karar sayılı bozma ilamının KALDIRILMASINA, Yerel Mahkeme kararının yukarıda belirtilen sebeplerle BOZULMASINA, peşin yatırılan karar düzeltme harcının istek halinde yatırana iadesine, 19.02.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi