4. Ceza Dairesi 2015/28597 E. , 2020/1323 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret, kasten yaralama
HÜKÜMLER : Ceza verilmesine yer olmadığı, mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, sanık ..."nın katılan sıfatıyla sanık ... hakkında tehdit ve hakaret suçlarından verilen ceza verilmesine yer olmadığı kararlarına yönelikde temyiz talebinde bulunduğu belirlenerek dosya görüşüldü:
A-Sanık ... hakkında kasten yaralama suçuna ilişkin kararda öngörülen cezanın nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hükmün temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca tebliğnameye uygun olarak, sanık ..."nın TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
B-Sanık ... hakkında tehdit ve hakaret suçlarından verilen ceza verilmesine yer olmadığı kararlarına yönelik temyiz talebine gelince;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Sanığın suçlamaları kabul etmemesi, katılanın aşamalarda sanığın telefonda kendisine karşı tehdit ve hakarette bulunduğunu beyan etmesi, katılanın annesi olan tanık ..."nın duruşmada tehdit ve hakaret olayını doğrulamasına karşın, soruşturma aşamasında sanıkla telefonda görüştüğüne ve sanığın tehdit ve hakaret ettiğine ilişkin bir beyanda bulunmaması, kovuşturma aşamasında dinlenen tanık ..."nın ise tehdit ve hakaret olayını doğrulamasına karşın, diğer tanık ..."den farklı olarak sanık ile tanık ..."nin konuştukları sırada katılanın yanlarında bulunmadığını beyan etmesi karşısında; tüm beyanlar arasındaki çelişkilerin giderilmeye çalışılıp giderilemediği takdirde hangi anlatımın hangi nedenle üstün tutulduğu açıklanıp tartışılmadan eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Kabule göre de;
a-02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK"nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu, hakaret suçu yönünden ise uzlaşma önerisinin yapıldığı tarihte 5271 sayılı CMK"nın 253/3. maddesinde engel bulunduğu gözetilerek, yeni düzenleme karşısında bu suç yönünden de uzlaşma önerisinde bulunulması gerektiği anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
b-Sanığın katılana söylediği iddia ve kabul edilen ""seni öldürmeyenin anasını avradını sinkaf ederim"" şeklindeki sözlerin katılana yönelik hakaret unsuru taşımayıp yalnızca tehdit niteliğinde olduğu gözetilmeden, sanık hakkında hakaret suçundan da ayrıca hüküm kurulması,
c-CMK"nın 223/4-d madde ve fıkrasında yer alan "fiilin haksızlık içeriğinin azlığı" nedeniyle ceza verilmesine yer olmadığına karar verilebilmesi için, eylemin suç olarak düzenlendiği Kanunda bu konuda açık bir hükmün bulunması, suç ve cezanın kanuniliği ilkesinin sonucu olarak zorunludur. Başka bir anlatımla fiilin haksızlık içeriğinin azlığı, her suç için uygulanabilecek genel bir hüküm niteliğinde olmayıp, sadece kanunda öngörülen hallerde uygulama imkanı bulunan bir hükümdür. Somut olayda, sanığın haksız tahrik altında tehdit ve hakaret suçlarını işlediğinin kabul edilmesi karşısında, tehdit suçu yönünden TCK"nın 29., hakaret suçu yönünden de aynı yasanın 129. maddesinin uygulanma olanağı tartışılması gerekirken, “işlenen fiilin haksızlık içeriğinin az olduğu” biçimindeki, kanuni olmayan gerekçeyle, tehdit ve hakaret suçlarında uygulama imkanı bulunmayan CMK"nın 223/4-d madde ve fıkrası uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan ..."nın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, (1) ve 2(b-c) numaralı bozma sebepleri hariç diğer yönleri incelenmeksizin HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 21/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.