21. Hukuk Dairesi 2016/139 E. , 2017/4152 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine, prime esas net aylık kazancının 1.700,00 TL olduğuna karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacının davalıya ait işyerinde 20.05.1997-31.10.1998 ve 10.06.2000-13.10.2011 tarihleri arasında çalıştığının tespiti ile prime esas kazancının 1.700,00 TL olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile,davacının 20/05/1997-31/10/1998 ve 10/06/2000 -13/10/2011 tarihleri arasında kesintisiz davalı ....İnş Elek San Ltd Şti de çalıştığının tespitine ve davacının prime esas aylık maaşının 1700 TL olduğunun tespitine karar verilmişse de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı işveren tarafından davacı adına düzenlenen 01.10.1997,20.05.1997,01.01.1998, 22.08.1998, 22.08.1998, 07.07.2000, 27.02.2001, 06.10.2001, 10.10.2001, 05.06.2002, 04.01.2003, 31.02.2004, 08.11.2004, 25.01.2006, 04.04.2006 tarihli işe giriş bildirgelerinin Kuruma verildiği ve 20.05.1997 tarihinden itibaren bir kısım çalışmalarının davalıya ait farklı işyerlerinden Kuruma bildirildiği, tanık dinlenildiği ancak nizalı dönemin tamamına ilişkin bordrolar alınmadığından dinlenen tanıkların nizalı dönemin tamamında çalışmalarının olup olmadığının tespit edilemediği, temyiz edilmeksizin kesinleşen işçilik alacakları dosyasında davacının ücretinin 1700,00 TL olarak kabul edilerek işçilik alacaklarına hükmedildiği, davacıya bazı aylar maaşının banka kanalı ile yatırıldığı ve 2007 yılı ve sonrasına ilişkin bir kısım imzalı ücret bordrolarının bulunmasına ve imzasına inkar edilmemesine rağmen, bu hususları irdelemeyen yetersiz ve denetime elverişsiz bilirkişi raporunun hükme esas alındığı anlaşılmaktadır.
Gerçekten, davacının, işyerindeki bir kısım çalışmaları aylık bordrolara dayanılarak Kuruma kısmi olarak bildirilmiş ve bildirime uygun olarak da primleri ödenmiştir. İmzalı bordrolar davacı çalışmalarının işyerinde otuz günün altında geçtiğinin karinesidir. Karinenin tersinin ise, eşdeğerdeki belgelerle kanıtlanması gerektiği söz götürmez. Başka bir anlatımla, yazılı belgelerin varlığı halinde tanık sözlerine itibar edilemez. Dairemizin, giderek Yargıtay"ın oturmuş ve yerleşmiş görüşleri de bu doğrultudadır. Davalı işveren tarafından bir kısım imzalı ücret bordroları ibraz edilmiştir. Bu bordroların hepsinin imzalı olduğu görülmüştür. Davalı tarafından imzalı ücret bordrosu ibraz edilen, ancak davacı tarafından aksi yazılı delil sunulamayan bu aylardaki bildirilmeyen süreler yönünden ret kararı vermek gerekmektedir.
Yapılacak iş, dava konusu yapılan çalışma döneminin tamamında, imzalı ücret bordrosu olan dönemlerde imzalı ücret bordrosu kadar, imzalı ücret bordrosu olmayan veya olup da itiraz edilen imzaların davacıya ait olmadığı anlaşılan dönemlerde dava konusu edilen döneme ait dönem bordrolarını getirtip davalı işyerinin kanun kapsamına alındığı tarihi araştırmak, dönem bordrolarında ihtilaflı dönemin tamamında kayıtlı ve tarafsız tanıklar saptanarak bunların bilgilerine başvurmak, bordolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya beyanları ile yetinilmediği takdirde, Sosyal Güvenlik Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle davalı işyerine komşu işyerlerini tespit edip bu işyerlerinin uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı çalışanları, yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını alıp çalışmanın niteliğini ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra davacının çalışmasının sürekli çalışma olduğu anlaşılırsa sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Kabule göre de;prime esas aylık maaşın hangi döneme ait olduğu belirtilmeksizin ve her dönem yönünden ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar ver verilmesi isabetsizdir.
O halde, davacı ve davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davacı ve davalılardan ...ye iadesine 17.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.