Esas No: 2021/535
Karar No: 2022/2363
Karar Tarihi: 31.05.2022
Danıştay 13. Daire 2021/535 Esas 2022/2363 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Danıştay 13. Dairesi'nin 2022/2363 Kararı, bir akaryakıt bayisi olan davacı şirketin, eski dağıtıcıya ait belirtileri bir ay içinde kaldırmadığı gerekçesiyle Petrol Piyasası Kanunu'nun ilgili maddeleri uyarınca 147.933 TL idari para cezası verilmesine karşı açtığı davada, İdare Mahkemesi'nin kararının temyiz istemlerinin reddine karar vermesi ve dava konusu işlemin iptaline hükmetmesiyle ilgili bir karardır. Kararda, idari para cezasının maktu olduğu ve farklı ölçekteki akaryakıt işletmelerinin aynı miktar ceza ödeyeceğine dikkat çekilmiş, ayrıca kanun maddesinde yer alan ekonomik büyüklüğe ve sınıfa ilişkin herhangi bir kademelendirme yapılmadığı belirtilmiştir. Kararda ayrıca, bayilerin bağlı bulundukları dağıtıcı haricinde başka dağıtıcılardan veya onların bayilerinden akaryakıt ikmal etmeleri durumunda maktu idari para cezası ile cezalandırılmalarının öngörülmesi nedeniyle, idari para cezasının miktarını etkileyen hususların dikkate alınmadığı belirtilmiştir. Bu nedenle, davacı şirketin ekonomik büyüklüğü ve kusur dur
"İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2021/535
Karar No:2022/2363
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : .... Kurumu
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, bayilik lisans sözleşmesinin sona ermesine karşın bir aylık sürede eski dağıtıcıya ait belirtileri kaldırmadığından bahisle 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu'nun 19. maddesinin ikinci fıkrasının (4) numaralı alt bendi ile aynı maddenin 4. fıkrası uyarınca 147.933,00-TL idarî para cezası verilmesine ilişkin ... tarih ... sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi'nce Dairemizin ... tarih ve E.... , K.... sayılı bozma kararına uyularak verilen kararda; dava konusu cezanın kesilmesine dayanak alınan kanun maddesinde, öngörülen idari para cezası ''regülatif idari para cezası'' niteliğinde maktu olarak düzenlenmiştir. Bu cezada, işletmelerin ekonomik büyüklüğü ve sınıfına ilişkin herhangi bir kademelendirme yapılmadığı görülmektedir.Buna göre, tek pompa ile faaliyet gösteren ve idari para cezası miktarı kadar yıllık cirosu bulunmayan bir akaryakıt istasyonu ile büyük ölçekteki akaryakıt işletenler açısından yükümlülüğün ihlali halinde verilecek ceza miktarı aynı olmakla birlikte, para cezasının miktarının yüksek olması göz önüne alındığında tek pompa ile faaliyet gösteren ve cirosu yüksek olmayan akaryakıt bayisi için verilen ceza daha ağır sonuçlar doğurabilmektedir.
Diğer taraftan, bayilerin bağlı bulundukları dağıtıcı haricinde başka dağıtıcılardan veya onların bayilerinden akaryakıt ikmal etmeleri durumunda maktu idari para cezası ile cezalandırılmalarının öngörülmesi nedeniyle, idari para cezası uygulanırken fiilin işleniş şekli, diğer bir ifadeyle akaryakıtın ikmalinin ne şekilde yapıldığı, failin kusur durumu başka bir ifadeyle bayinin fiili kasıtla veya taksirle işleyip işlemediği ve ikmal edilen akaryakıtın miktarı gibi hususlar da dikkate alınmamaktadır.
Bu durumda, somut olayda, davacı şirketin fiilinin haksızlık içeriği, yine davacı şirketin kusur durumu, ekonomik büyüklüğü göz önüne alınmadan, ölçülü ve makul olmayan bir idari para cezası ile cezalandırılmasında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Nitekim, Anayasa Mahkemesi'nin 03/05/2016 tarih ve 29701 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 07/04/2016 tarih ve E:2015/109,K.2016/28 sayılı kararıyla, 5015 sayılı Kanun'un 19. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi Anayasa aykırı bulunarak iptal edilmesinden dolayı Kurul kararında hukuka uygunluk bulunmamıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ... 'NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki ... İdare Mahkemesi'nin ... tarih ve E:... , K:... sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Davalı idare harçtan muaf olduğundan, temyiz aşamasında yatırılan toplam ... -TL harcın istemi hâlinde davalıya iadesine,
4. Temyiz posta giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
5. Dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesi uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 31/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.