9. Ceza Dairesi Esas No: 2013/13542 Karar No: 2014/7345 Karar Tarihi: 13.06.2014
Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2013/13542 Esas 2014/7345 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Kartal 4. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından görülen bir davada, sanık hırsızlık suçundan aranırken yakalanmış ve polislerin kimliği sorgulaması üzerine, başkasına ait sürücü belgesini vererek kendini gizlemeye çalışmıştır. Mahkeme, sanığın suç işleme niyeti olduğuna ve başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanarak suç işlediğine karar vermiştir. Ancak, mahkemenin suçun niteliği hakkında yanılgıya düştüğü, verilen cezanın yasal olmadığı ve sanığın cezasının ertelenemeyeceği gerekçesiyle mahkeme kararı bozulmuştur. Verilen kanun maddeleri, Türk Ceza Kanunu'nun 268, 206 ve 269/1 maddeleridir.
9. Ceza Dairesi 2013/13542 E. , 2014/7345 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 9 - 2013/288032 Mahkemesi : Kartal 4. Asliye Ceza Mahkemesi Tarihi : 17.05.2011 Numarası : 2011/298 - 2011/424 Suç : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: 1- 5237 sayılı TCK"nın 268. maddesinde tanımlanan suçun oluşması için failin, işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanmasının gerektiği, sonut olayda; durumundan şüphelenilmesi üzerine görevli polis memurları tarafından kimliği sorulan ve hırsızlık suçundan arama kaydı bulunan sanığın, arama kaydının infazını engellemek amacıyla resmi belge düzenlemek yetkisine sahip olan kamu görevlilerine Ö.Y."a ait sürücü belgesini vermekten ibaret eyleminin; TCK"nın 206. maddesindeki "Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan" suçunu oluşturacağı, hukuki durumunun buna göre takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması, 2- Kabul ve uygulamaya göre de; a- Kendisini mağdurun kimlik bilgileri ile tanıtan sanığın hemen sonra kimliğini açıklayarak gerçeğe dönmesi nedeniyle hakkında TCK"nın 269/1. maddesinde öngörülen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, b- Sanık hakkında daha önce verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın yasal engel oluşturmadığı gözetilmeden, CMK"nın 231/6. maddesindeki sübjektif koşullar karar yerinde tartışılıp değerlendirmeye tabi tutulmaksızın gerekçeli kararda sanığın cezası ertelendiği görülmekle şartları bulunmadığından şeklindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, Kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 13.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.