3. Hukuk Dairesi 2019/5356 E. , 2019/9112 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kira bedelinin tespiti davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı ve davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı ile aralarında imzalanan 10/04/2012 başlangıç tarihli kira sözleşmesi gereği ödenen net 6.300TL kira bedelinin emsallerin çok altında kaldığını belirterek 10/04/2015 tarihinde başlayan kira döneminden itibaren kiranın rayice uygun olarak 10.000TL olarak tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, kira bedelinin ÜFE oranında artış yapılarak ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 10/04/2015-10/04/2016 kira dönemine ilişkin güncel kira bedelinin dava tarihi itibariyle uyarlanarak brüt 9.375,00 TL olarak tespitine dair verilen hükmün davacı ve davalı tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 12/06/2017 tarih 2017/8522 Esas ve 2017/9749 Karar sayılı ilamı ile, ".... kira sözleşmesinin başlangıcından itibaren 1+3 yıllık dönem geçmemiş olduğundan 10.04.2015 tarihinden itibaren olan dönemin endeks dönemi olduğu kabul edilerek, sözleşmedeki artış şartı uygulanmak suretiyle kira bedelinin tespitine karar verilmesi gerekir." gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiş, bozma üzerine yapılan yargılama sonucunda, dava konusu ... ili ... ilçesi ... mahallesi ... ada 18 nolu parsel ... apartmanı No:2 de bulunan kiralananın 10.04.2015-10.05.2015- 10.06.2015- 10.07.2015- 10.08.2015- 10.09.2015- 10.10.2015- 10.11.2015- 10.12.2015 tarihlerindeki aylık kira bedelinin brüt 8.168,26 TL olarak tespitine; 10.01.2016- 10.02.2016-10.03.2016-10.04.2016 tarihlerindeki aylık kira bedelinin brüt 8.478,65 TL olarak tespitine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Somut olayda; Davacı ile davalı aralarında 10/04/2012 başlangıç tarihli bir yıl süreli kira sözleşmesi bulunmakta olup davacının talebi 10/04/2015 tarihinden itibaren kira bedelinin tespitine ilişkin olduğu hususunda, uyuşmazlık bulunmamaktadır. Mahkemece kira bedelinin tespiti kararı verilirken 10/04/2015- 10/04/2016 dönemine ilişkin tek bir bedele hükmedilmesi gerekirken, 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 26. maddesinde yer alan yargılamaya hakim olan ilkelerden “taleple bağlılık ilkesi” gereği Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. " düzenlemesi gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
3- Davalının, vekalet ücreti ve yargılama giderlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Davalı tarafından ödenen kira bedelinin, Mahkemece hükmedilen kira bedeli ile aynı veya daha fazla olması halinde, davalının, dava açılmasına sebebiyet vermediğinden yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden sorumlu olmadığının kabulü gerekir.
Davalının, kira bedelinin tespiti istenilen dönemde hüküm altına alınan kira bedelini ödediğini savunduğu anlaşılmaktadır. Hükmedilen kira bedelinin davalı tarafından ödenen kira miktarı ile aynı olması halinde dava açılmasına sebebiyet vermediğinden yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden davalı aleyhine hüküm kurulamaz. Mahkemece, talep edilen dönemde davalının savunmalarında ödediğini bildirdiği brüt 8.168,26 TL kira bedelini hangi tarihten itibaren ödemeye başladığı belirlenerek, davalının dava açılmasına sebebiyet verip vermediği üzerinde durularak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, bu hususlar nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Öte yandan, 4904 Sayılı Türkiye İş Kurumu Kanunu"nun 23/b maddesine göre, davalı kurumun harçtan muaf olduğu gözetilmeden, harçla yükümlü tutulması da doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının reddine, ikinci ve üçüncü bentlerde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 13/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.