1. Ceza Dairesi Esas No: 2021/1629 Karar No: 2021/1274 Karar Tarihi: 15.02.2021
Kasten yaralama - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2021/1629 Esas 2021/1274 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın kasten yaralama suçundan mahkum olması sebebiyle verilen karar temyiz edildi. Kararda, sanığın suçu işlediği kabul edilerek, cezasının \"dört aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezası\" şeklinde öngörüldüğü belirtildi. Ancak, basit kasten yaralama suçu yönünden uygulanan basit yargılama usulünün 01/01/2020 tarihi itibariyle iptal edildiği ve CMK'nin 251/1. maddesinde düzenlenen uygulama kararına ilişkin sınırlamalarının Anayasa Mahkemesi kararı sonucunda geçersiz hale geldiği belirtildi. Bu nedenle, sanığın yargılanması esnasında basit yargılama usulünün uygulanması gerektiği kaydedildi. Sonuç olarak, kararın bozulmasına hükmedildi. Detaylı olarak, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun \"Basit Kasten Yaralama\" suçuna ilişkin 86/2. maddesi ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 251/1. ve 251/3. maddeleri belirtildi. Anayasa Mahkemesi kararına göre, Anayasa'nın \"Suç ve cezalara ilişkin esaslar\" başlıklı 38. maddesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin \"Kanunsuz ceza olmaz\" başlıklı 7. maddesi ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7. maddesi gereği dosyanın basit y
1. Ceza Dairesi 2021/1629 E. , 2021/1274 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Kasten yaralama HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: Yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak; Sanığın yargılama konusu eyleminin, 5237 sayılı TCK’nin 86/2. maddesi kapsamında yer alan “Basit Kasten Yaralama” suçuna ilişkin olduğu, bahse konu basit kasten yaralama eylemi yönünden öngörülen ceza miktarının “dört aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezası”na ilişkin olduğu anlaşılmakla; 17/10/2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 24. maddesi ile yeniden düzenlenen 5271 sayılı CMK’nin 251/1. maddesinin “Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir.” şeklindeki hükmüne, 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesinde yer alan geçici 5/1-d. maddesi ile “01/01/2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz.” şeklinde sınırlama getirilmiş ise de, Anayasa Mahkemesinin, 19/08/2020 tarih ve 31218 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 25/06/2020 tarihli, 2020/16 Esas ve 2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile “...kovuşturma evresine geçilmiş...” ibaresine ilişkin esas incelemenin aynı bentte yer alan “...basit yargılama usulü...” yönünden Anayasaya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği, böylece “kovuşturma evresine geçilmiş basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden iptal kararı” verildiği anlaşılmakla; her ne kadar Anayasa Mahkemesi kararları geriye yürümez ise de, CMK’de yapılan değişikliklerin derhal uygulanması ilkesi geçerli olsa da, iptal kararının sonuçları itibarıyla Maddi Ceza Hukukuna ilişkin olduğu, zira CMK’nin 251/3. maddesinde “Basit yargılama usulü uygulanan dosyalarda sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir” şeklindeki düzenleme gereği maddi ceza hukuku anlamında sanık lehine sonuç doğurmaya elverişli olduğundan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Büyük Dairesinin (Scoppola v İtalya (No: 3 – GC), No: 126/05, 22 Mayıs 2012) kararında belirtildiği üzere, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin “Kanunsuz ceza olmaz” başlıklı 7. maddesi, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın “Suç ve cezalara ilişkin esaslar” başlıklı 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nin 7. ve 5271 sayılı CMK’nin 251. maddeleri uyarınca dosyanın “Basit Yargılama Usulü” yönünden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenden dolayı 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 15.02.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.