3. Ceza Dairesi 2019/18541 E. , 2020/141 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kasten Yaralama, 6136 sayılı Kanun"a Muhalefet
HÜKÜMLER : Mahkumiyetlere dair
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Sanık hakkında 6136 sayılı Kanun"a muhalefet suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanığa yüklenen suçun gerektirdiği cezanın kanunda belirtilen türü ve üst haddine göre, kamu davası 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen “12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresine” tabi bulunmakla, yargılamaya konu suç tarihi olan 24.08.2007 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeple 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA ve gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle sanık hakkında açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK"nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE,
2) Sanık hakkında müşteki ... ile katılan ..."u kasten yaralama suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanığın, müşteki ..."yi ruhsatsız silah ile basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek ve orta (3) derecede kemik kırığı oluşacak şekilde yaraladığı olayda, 5237 sayılı TCK"nin 86/1, 86/3-e ve 87/3. maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi karşısında, TCK"nin 66/1-d maddesi uyarınca beş yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlarda "asli zamanaşımı süresinin 15 yıl" ve TCK"nin 67/4. maddesi uyarınca "olağanüstü zamanaşımı süresinin ise 22 yıl 6 ay" olduğu, bu nedenle tebliğnamenin, sanığın müşteki ..."yi yaralaması suçundan açılan kamu davasının 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle düşürülmesine karar verilmesi gerektiğine ilişkin bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Tekerrüre esas mahkumiyet hükmü bulunan sanığın cezalarının 5237 sayılı TCK"nin 58/6. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmemesi aleyhe temyiz bulunmadığından, bozma nedeni yapılmamıştır.
a) Anayasa"nın 141/3, 5271 sayılı CMK"nin 34 ve 230. maddeleri uyarınca, mahkeme kararlarının sanıkları, mağdurları, Cumhuriyet savcısını ve herkesi inandıracak ve temyiz denetimine olanak verecek biçimde olması, Yargıtayın bu işlevini yerine getirmesi için, kararın dayandığı tüm delillerin, bu delillere göre ulaşılan sonuçların, iddia, savunma, tanık anlatımları ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanığın eylemlerinin ve yüklenen suçların unsurlarının nelerden ibaret olduğunun, hangi gerekçeyle hangi delillere üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması ve bu şekilde cezanın şahsileştirilmesi gerekirken, açıklanan ilkelere uyulmadan yazılı şekilde gerekçesiz hüküm kurulması,
Kabule göre;
b) Sanık hakkında katılan ...’yı kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmünde; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25.04.2017 tarih ve 2015/1167 Esas - 2017/247 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, sanığa ek savunma hakkı tanınmadan, iddianamede gösterilmeyen 5237 sayılı TCK"nin 87/1-son maddesinin uygulanması suretiyle 5271 sayılı CMK"nin 226. maddesine aykırı davranılması,
c) Sanık hakkında katılan ..."yı kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmünde; sanığa TCK"nin 86/1 ve 86/3-e maddeleri uygulanarak verilen "1 yıl 6 ay hapis cezası"nın TCK"nin 87/1-d maddesi uyarınca bir kat artırılması ile "2 yıl 12 ay hapis cezası"na çıkartılması, ardından TCK"nin 87/1-son fıkrası uygulanarak "5 yıl hapis cezası"na karar verilmesi gerekirken, doğrudan 5 yıl hapis cezasına hükmedilmesi,
d) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle, hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerle 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 07.01.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.