16. Hukuk Dairesi 2016/9601 E. , 2019/4928 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "mahkemece tescil harici bırakılan yer hakkında tespitten yaklaşık 4 yıl 10 ay sonra dava açıldığı, bu sürenin dava açmak için makul süreyi aştığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; bir taşınmaz hakkında kadastro tutanağı düzenlenmemesi işlemi de bir kadastro işlemi olmakla bu işlem aleyhine dava açılması mümkün olduğunu, tutanak düzenlenmeyen taşınmazlar yönünden "kadastro öncesi nedenlere" dayanılarak dava açılmasını sınırlayan ya da yasaklayan bir hüküm bulunmadığını ve Yasa"da tescil harici bırakılan yerler hakkında kadastro öncesi sebeplere dayanarak dava açma hakkını sınırlayan bir süre de öngörülmediğine göre mahkemece işin esasına girilip, tarafların bildirdikleri tüm deliller toplanmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek ve karar tarihinden sonra yürürlüğe giren 6360 sayılı Yasa hükümleri gözetilerek ... ile ... da davaya dahil edilip adlarına usulüne uygun şekilde duruşma gün ve saati tebliğ edilmek suretiyle sonucuna göre bir hüküm kurulması" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile, teknik bilirkişinin raporundaki krokide (A) harfi ile gösterilen 3.552,09 metrekarelik kısmın aynı adada son parsel numarası verilmek suretiyle "çayır" vasfıyla ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacının dayanmış olduğu tapu kaydının tescil harici bırakılan dava konusu taşınmaza uyduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki, mahkemece doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle davacının dayanmış olduğu tapu kaydının tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte yeniden yerel Tapu Müdürlüğü ve Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Tapu Arşiv Dairesi Başkanlığından getirtilip bu kaydın kadastro sırasında başka taşınmazlara revizyon görüp görmediği araştırılmadığı gibi, çekişmeli taşınmazın sınırında orman parseli bulunmasına rağmen çekişmeli taşınmazın öncesinin orman sayılan yerlerden olup olmadığı da araştırılmamış; ayrıca dava konusu taşınmaz dere yatağı olarak tescil harici bırakıldığı halde taşınmazın öncesinde ve halen aktif dere yatağı olup olmadığı, buna göre imar-ihya ile edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği yönünden jeolog bilirkişi beyanına da başvurulmamıştır.
Hal böyle olunca, doğru sonuca ulaşabilmek için, öncelikle davacı tarafın dayandığı tapu kaydının kadastro sırasında başka taşınmazlara revizyon görüp görmediği araştırılmalı, revizyon görmüş ise revizyon gördüğü parsellere ait onaylı kadastro tutanak örnekleri ve dayanakları ile tutanaklar kesinleşmiş ise tapu kayıtları getirtilerek dosyasına konulmalı, ardından dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosyaya konulmalı, mahalli bilirkişiler ve taraf tanıkları ile 3 ziraat mühendisi, 1 jeodezi ve fotogrametri mühendisi, 1 jeoloji mühendisi ve 1 orman mühendisinden oluşturulacak bilirkişi heyeti eşliğinde mahallinde yeniden keşif yapılmalı davacının dayandığı tapu kaydının tüm sınırları tek tek okunup yerel bilirkişi ve tanıklardan sorulmak suretiyle mahallinde uygulanmaya çalışılmalı, uygulamada komşu taşınmazların kadastro tutanak ve dayanaklarından yararlanılmalı, keşifte gösterilen sınırlar teknik bilirkişiye işaret ettirilmeli, bilirkişilerin gösteremediği hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, yerel bilirkişi ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeye çalışılmalı, teknik bilirkişiye uygulanan tapu kaydının kapsadığı alanı gösterir ve keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli; uygulama sonucunda çekişmeli taşınmazın tapu kayıt kapsamı dışında kaldığının anlaşılması halinde, yöntemince zilyetlik araştırması yapılmalı, bu bağlamda; çekişmeli taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, taşınmazın imar-ihyaya konu edilip edilmediği, edilmiş ise ihyanın ne zaman başlayıp tamamlandığı hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı; 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulundan taşınmazın toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünü, imar-ihyaya konu edilmişse imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir ve komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş renkli fotoğraflarını da içerir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeolog bilirkişisinden taşınmazın dere yatağı olup olmadığına ya da dere yatağından kazanılıp kazanılmadığına ilişkin rapor alınmalı; ayrıca dava konusu taşınmazın sınırında orman olmasından dolayı orman mühendisi bilirkişisinden taşınmaz bölümlerinin orman niteliğinde olup olmadıkları, bölgede orman kadastrosu yapılıp yapılmadığı ilgili Orman İşletme Müdürlüğünden sorularak varsa orman tahdit harita ve mazbataları, memleket haritaları ve amenajman planı uzman orman mühendisi bilirkişi aracılığıyla mahalline uygulanıp taşınmazın değişik yönlerden çekilecek fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı, ormancı bilirkişiden hava fotoğraflarından da yararlanılmak suretiyle taşınmazın öncesinin orman sayılan yerlerden olup olmadığı hususunu belirleyen, fen bilirkişisinden de keşif ve uygulamayı izleyip denetlemeye olanak veren raporlar alınmalı, hava fotoğrafları jeodezi veya fotogrametri uzmanı bilirkişiye tevdi edilerek hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelemesi yaptırılmalı bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden Belediyeye iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.07.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.