14. Hukuk Dairesi 2016/13315 E. , 2018/1185 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 03.12.2010 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi talebi üzerine Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2013/270 Esas, 2013/21177 Karar sayılı ve 18.05.2013 tarihli bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 07.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Davacılar vekili, 20.06.2007 tarihinde vefat eden ...’ın terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile TMK"nın 605/2. maddesi uyarınca mirasın hükmen reddine dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2013/270 Esas 2013/21177 Karar sayılı ilamı ile "...miras bırakan tarafından davalı kurumdan kiralanan dükkanın miras bırakanın ölüm tarihinden dava tarihine kadar olan durumu mahkemece araştırılmamıştır. Mahkemece bahsi geçen bu dükkanın kim tarafından işletildiği, miras bırakanın ölümünden sonra üçüncü bir kişiye devredilip devredilmediği, devredilmiş ise kimin tarafından devredildiği, devir bedelinin kime ödendiği hususlarının araştırılması ve devir bedelinin mirasçılar tarafından tahsil edilmesi halinde de bu hususun terekenin sahiplenilmesi niteliğinde olup olmadığı tespit edilip değerlendirilmesi ve gerçekleşecek sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle" hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak TMK"nın 605/2. maddesi uyarınca mirasın hükmen reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, TMK"nun 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2). Mirasçılar Türk Medeni Kanunu"nun 610. maddesi gereğince terekeyi benimsememişlerse her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Türk Medeni Kanunu"nun 606. maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Dava alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. Bu davada yetkili mahkeme ise alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesidir.
Davanın kabulüne karar verilmiş ise de mahkemece yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurmaya yeterli değildir. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak, bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, tapu müdürlüğü v.b. Kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekirken yapılacak incelemelerde ölüm tarihi esas alınarak murisin borçlarının miktarının belirlenmeden eksik araştırmayla hüküm kurulduğu görülmüştür.
Kabule göre de, bozma kararından sonra bozmaya uyularak verilen hüküm yeni bir hüküm olup, bozmaya uyularak tesis edilen hükmün, tüm istekleri karşılar şekilde yeniden yazılması gerektiğinden mahkemece davanın bozma öncesine ilişkin hususları da kapsar şekilde hüküm tekrarı yapılması gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.02.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.