3. Hukuk Dairesi 2019/4800 E. , 2019/9099 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 6. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen kira sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve tahliye davasında verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; tarafların istinaf başvurusunun kabulüne yönelik olarak verilen kararın süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı kiracı ile aralarındaki 01/02/2012 başlangıç tarihli, 1 yıl süreli kira sözleşmesi gereğince, aylık kira bedelinin ilk yıl için brüt 7.000 TL, net 5.600 TL olduğunu, davalı kiracının kira sözleşmesi ile belirlenen aylık kira bedelinin tamamını yatırmadığını, daha az miktarlarda ödeme yaptığını, bu nedenle davalı kiracıdan kira alacağı bulunduğunu, bu kira alacaklarının ödenmesi hususunda yapılan ihtarnamenin davalı tarafından dikkate alınmadığını belirterek 01/02/2012-01/02/2016 tarihleri arasında eksik yatırılan kira bedellerinden fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 12.000 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında ise ilk yıl kira bedelinin aylık net 7.000 TL olduğuna ilişkin düzeltme dilekçesi sunmuş ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davasını ıslah etmiştir.
Davalı, davacı kiraya veren ile aralarındaki kira sözleşmesine göre kira bedelinin aylık brüt 7.000 TL olduğunu, bir kısım kira bedellerinin elden ödendiğini, davacının eşine 3.000 TL elden ödeme yapıldığını, tüm bunlar dikkate alındığında davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir.
İlk derece mahkemesince, ilk yıl aylık kira bedelinin brüt 7.000 TL olarak kabul edilmesi ve uzayan yıllar için ÜFE oranında artış yapılması neticesinde belirlenen ödenmesi gereken toplam kira bedelinden davalının davacının eşine ödemiş olduğu 3.000 TL de dahil olmak üzere yapılan ödemelerin düşümü ile davalının davacıya toplam 61.378,74 TL borcu olduğuna kanaat getirilerek davanın kısmen kabulü ile kiralananın tahliyesine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince; kira sözleşmesinde kararlaştırılmış olan enflasyona göre artış koşulunun belirli ve muayyen olmadığından geçerli olamayacağı, bu nedenle aylık ödenmesi gereken kira bedelinin net 7.000 TL olduğu, tahliye talebi açısından ise ihtarnamenin usulüne uygun tebliğ edilmediği gerekçesiyle tarafların istinaf başvurusunun kabulüne ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davalının toplam kira borcundan yapmış olduğu ödemeler düşülmek suretiyle 99.900 TL"nin davalıdan tahsiline, tahliye talebinin reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Taraflar arasında 01/02/2012 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesinin varlığı hususunda herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Davalı cevap dilekçesinde 3.000 TL kira bedelinin davacının eşine ödendiğini belirtmiş, davacı bu ödemeyi kabul ederek bu bedelin toplam borçtan düşürülmesiyle kalan kısım üzerinden ıslah talebinde bulunmuştur.
O halde; bölge adliye mahkemesince; davacının eşine yapılmış olan 3.000 TL ödemenin dikkate alınmak suretiyle toplam borç miktarının belirlenmesi gerekirken talepten fazla alacağa hükmedilmiş olması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddine; ikinci bentte açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK"nun 371. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı taraf yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,13/11/2019 gününde oy birliği ile karar verildi.