8. Hukuk Dairesi 2010/2764 E. , 2010/3522 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın önlenmesi, yıkım ve tescil
Hazine ile ... ve ...Belediye Başkanlığı aralarındaki elatmanın önlenmesi, yıkım ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ...Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 17.06.2009 gün ve 743/461 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Hazine vekili, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan iki parça taşınmaza, davalılardan ...’ın balkon, garaj ve bahçe yapmak suretiyle elattığını açıklayarak, elatmasının önlenilmesine ve yapıların yıkılmasına, dava konusu taşınmazların Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ..., dava konusu taşınmazın 1970 yılından beri tasarrufunda bulunduğunu, zilyetlik yoluyla iktisap koşullarının yararına oluştuğunu açıklayarak Hazinenin açtığı davanın reddine, taşınmazın adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı ... Başkanlığına dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilmiş olmasına rağmen yargılama oturumlarına katılmamış, cevap da vermemiştir.
Mahkemece Hazinenin açtığı davanın reddine, davalı ...’ın talebinin kabulü ile teknik bilirkişinin 5.12.2007 tarihli raporuna ekli A harfi ile gösterilen kırmızı renkle taralı olan 34,65 m2 ve B harfi ile gösterilen kırmızı renkle taralı 13,16 m2 yüzölçümlü taşınmazların ayrı ayrı davalı ... adına tapuya tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu taşınmazlar 19.8.1974 tarihinde yapılan tapulama çalışmaları sırasında köy boşluğu olarak tespit dışı bırakılan yerlerdendir.
Hazine vekilinin açtığı dava, TMK.nun.683. maddesi gereğince elatmanın önlenilmesi, yıkım ve tescil isteğine ilişkindir. Hazine, yerin Devletin hüküm ve tasarrufunda bulunan köy boşluğu niteliğinde bulunduğunu davalının hakkının olmadığını ileri sürmüş, davalı ... ise, taşınmazı 1970 yılından beri tasarruf ettiğini yararına kazanma koşullarının oluştuğunu, Hazinenin açtığı davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Davalı ...’ın, Hazine vekili tarafından, aleyhine açılan davada yargılama oturumlarına yansıyan beyanlarında taşınmazın adına tescili isteğinde bulunduğu, mahkemenin dava harcının tamamlanması yönünde 23.01.2008 günlü yargılama oturumundaki ara kararına rağmen ikmal edilmediği gibi, ayrıca, davalı ...’ın yöntemine uygun, harcı yatırılarak, dava dilekçesi vermek suretiyle açılmış bir davası da bulunmamaktadır. Kaldı ki, Hazinenin açtığı dava, TMK nun. 713/1 maddesi uyarınca açılmış bir dava olmadığından aynı maddenin 5. fıkrası hükmü uyarınca davalı ...’ın katılma yoluyla da davaya girme olanağı bulunmamaktadır. Hazine, mülkiyet hakkına dayanarak, TMK.nun 683. maddesi gereğince müdahalenin önlenmesi ve yıkım isteğinde bulunmuştur. Bu husus gözden kaçırılarak yöntemine uygun dava ve isteği bulunmayan davalı ... lehine yazılı şekilde tescile karar verilmiş olması isabetsizdir.
Bu açıklamalar karşısında, davacı Hazine vekilinin isteği yönünden mahkemece iddia ve savunmaya yönelik delillerin eksiksiz toplanıp birlikte değerlendirilerek sonucuna göre olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırıdır.
Davacı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle ve HUMK.nun 428. maddesi hükmü uyarınca BOZULMASINA, 28.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.