11. Hukuk Dairesi 2019/584 E. , 2019/7882 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 28/12/2017 tarih ve 2016/355 E- 2017/520 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 15/11/2018 tarih ve 2018/517 E- 2018/1176 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin “TAÇ” esas unsurlu markalarının tamamının tanınmış markalar olarak kabul edildiğini, davalı şirketin "TAÇ" ibaresi ile açıkça iltibas yaratacak şekilde “SOFRALARINIZI TAÇLANDIRIYORUZ” markasının 07, 08, 11, 21 ve 35. sınıflara giren emtiada kullanılmak üzere tescili için 2015/04526 sayılı marka tescil başvurusunda bulunduğunu, müvekkilinin itirazının TPMK YİDK tarafından 14.07.2016 tarih ve 2016-M-7101 sayılı karar ile nihai olarak reddedildiğini, müvekkili şirketin "TAÇ" markalı mallarının pazarlamasını yaparken çeşitli sloganlar yarattığını ve bunlardan en önemlisinin de "EVİNİZİ TAÇLANDIRIR" sloganı olduğunu, davalının bunu bilmesine rağmen işbu dava konusu marka başvurusunun yanı sıra 2015/49393 “annelerinizi taçlandırıyoruz”, 2015/49390 “evinizi taçlandırıyoruz”, 2015/04539 “mutfaklarınızı taçlandırıyoruz” vb. marka başvuruları yaparak, bilerek ve isteyerek imaj transferine yol açacak şekilde müvekkilinin haklı ününden yararlanmaya çalıştığını ve kötü niyetli ortaya koyduğunu, davalı yanın müvekkilinin "TAÇ" markalarının tanınmışlığından haksız kazanç elde etme ihtimalini ortaya çıkacağını, dava konusu marka başvurusunun, müvekkili şirkete ait tanınmış markaların itibarına zarar vereceğini, ayırt edici karakterini zedeleyeceğini veya markalardan haksız bir yarar sağlayabileceğini, bu nedenlerle başvurunun farklı sınıflarda dahi tesciline karar verilmesinin Marka Hukukunun genel ilkelerine aykırı olacağını ileri sürerek, davalı TPMK YİDK’in anılan kararının iptalini, tescil edilmiş olması halinde diğer davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı TPMK vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili, davacı yanın ileri sürdüğü iddialarının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkiline ait başvurunun tescil edilmek istendiği 07, 08, 11 ve 21. sınıfta yer alan emtialar ile davacının markasına ait emtiaların aynı ve/veya benzer olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalıya ait “Sofralarınızı Taçlandırıyoruz” ibareli slogan marka başvurusu ile itiraza dayanak davacı markalarının benzer olmadığı ve bağlantı bulunduğu ihtimali dahil karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; davacının markalarının "TAÇ" ibareli olduğu, asıl ve ayırt edici unsurunun da "TAÇ" sözcüğünden oluştuğu, davalının başvurusuna konu işaretin de "SOFRALARINIZI TAÇLANDIRIYORUZ" ibare ve biçimli olduğu, davalının başvurusunun 8 ve 21. sınıf ürünleri için tescilinin, davacıya ait tekstil ürünleri sektöründe belli bir tanınmışlık yahut bilinirlik elde etmiş markanın itibarından haksız biçimde yararlanma sağlayabileceğinin düşünülmesinin olanaksız olduğu, işletmesi ile özdeşleşmiş asli unsurlarını içeren, davalının işletmesel köken itibariyle önceki tescilli markaları ile bağlantılı olduğu mesajını açık biçimde veren, önceki markaların serisi olarak algılanmasında tereddüt bulunmayan, asli unsur yanında bazı ekler de içeren yeni ve seri bir marka tescil ettirme hakkının bulunduğu gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 05/12/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.