17. Hukuk Dairesi 2016/19355 E. , 2019/9544 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların sürücüsü, trafik sigortacısı olduğu araç ile davacının sevk ve idaresindeki aracın karıştığı trafik kazası neticesinde yaralandığını belirterek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla toplam şimdilik 24.900,25 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı ... şirketi yönünden poliçe teminat limiti ile sınırlı kalmak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, 100.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ..."dan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile maddi tazminata ilişkin talebini 126.515,86 TL’ye yükseltmiştir.
Davalılar, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacı ... tarafından, tüm davalılar aleyhinde açılan hasar bedeliyle ilgili davanın, vaki feragat nedeniyle reddine, davacı ... tarafından, tüm davalılar aleyhinde açılan işgörmezlik zararlarıyla ilgili istemlerinin, vaki ıslah talebi de göz önüne alınarak kabulüne, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 108.615,61 TL işgörmezlik zararının, olay tarihi olan 16/02/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte (davalı ... şirketi poliçe limitiyle sınırlı ve dava tarihinden itibaren
işleyecek yasal faizinden sorumlu olması kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, davacı ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhlerinde açılan manevi tazminat istemiyle ilgili davanın kısmen kabulüne 10.000,00 TL manevi tazminat takdirine, olay tarihi olan 16/02/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte adı geçen davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı maddi tazminat ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında takdir olunan manevi tazminatın az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 17/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.