Esas No: 2021/10191
Karar No: 2022/6503
Karar Tarihi: 31.05.2022
Danıştay 6. Daire 2021/10191 Esas 2022/6503 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2021/10191 E. , 2022/6503 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2021/10191
Karar No : 2022/6503
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : .. Grup Enerji İnşaat Taah. Haf. Nak. Mad. San. Tic. A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALILAR): 1- … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
2-… Bakanlığı -…
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 2872 sayılı Çevre Kanununun 8. maddesi ile Hafriyat Toprağı, İnşaat ve Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği hükümlerinin ihlal edildiği gerekçesiyle, aynı Kanunun 20. maddesinin (r) bendi uyarınca davacı şirkete 265.497,00-TL para cezası verilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen …. tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; 22.07.2020 günlü çevre denetim tutanağında, davacı şirkete ait … plakalı araç ile bahse konu yerde döküm yapıldığının açık olduğu, ancak İstanbul Büyükşehir Belediyesi Raylı Sistemler Daire Başkanlığı Anadolu Yakası Raylı Sistem Müdürlüğü ile …-…-… metro yapım adi ortaklığı arasında 14.04.2017 tarihinde akdedilen Ümraniye-Ataşehir- Göztepe Metrosu İnşaat ve Elektromekanik Sistemler Temin, Montaj ve İşletmeye Alma İşleri ihalesi kapsamında, davacının alt yüklenici olarak taraf olduğu tbm pasasının nakli hizmeti sözleşmesinin 17.03.2020 tarihinde düzenlendiği, 28.05.2020 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi Raylı Sistemler Raylı Sistemler Daire Başkanlığı Anadolu Yakası Raylı Sistem Müdürlüğü'ne metro yapımında görevli adi ortaklık tarafından söz konusu arazilerde stoklama şartlarına elverişli zemin düzenlemelerin yapılabilmesi için gerekli izinlerin verilmesi amacıyla başvuruda bulunulduğu ve taşınılan malzemenin şirketin maden alanında faaliyet gösteren şirketine ait maden ocaklarından çıkartılan dolgu taşı olduğu ve bu taşımaya ilişkin faturaların eklendiği, dosyasına ekli fotoğraflar incelendiğinde de döküm yapılan yerin metro inşaat alanı olan ve sözleşmede yer alan ... Ada olduğu, hafriyat ve kaçak döküme konu malzemenin niteliğinin fotoğraflardan ve tespit tutanağından anlaşılamadığı, davalı idare teknik elemanları tarafından da örnek numune alınarak malzemenin cinsinin ne olduğu yönünden ayrıntılı inceleme yapılmadığı gerekçeleriyle, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İdari Dava Dairesince verilen kararda; uyuşmazlık konusu olayda, dava dosyasında mevcut 19.06.2020 tarihli tutanak ve eki fotoğrafların incelenmesinden, İstanbul ili, Maltepe ilçesi, …Mahallesi, … Mevkii'ne inşaat atıklarının döküldüğü kanaat ve sonucuna varıldığı, sözkonusu alanın İstanbul Büyükşehir Belediyesince hafriyat döküm izni verilen alanlardan olmadığı, atıkların dışarıdan getirildiği ve denetim anında döküme ilişkin herhangi bir izin belgesinin de ibraz edilmediği, davacı şirkete atfedilen "hafriyat toprağı ve inşaat atıklarını İ.B.B. 'nin izin verdiği alanlar dışına dökmek" fiilinin somut bir şekilde tespit edildiği gerekçesiyle dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği, öte yandan, davacı vekili tarafından, …- …- … Yapım Adi Ortaklığı ile aralarında sözleşme bulunduğu, bu sözleşme kapsamında zemin düzeltme amacıyla taşınan malzemenin dava konusu alana döküldüğü ileri sürülmüş ise de, davacı şirketin adı geçen metro yapım işini üstlenen firmanın alt yüklenicisi olduğu yönünde davalı idarece verilmiş bir onay bulunmadığı, gerekli yasal izinlerin davacı şirket tarafından alınmamış olduğu anlaşıldığından bu yöndeki iddiasına itibar edilmediği sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 4. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun kabulüne, dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : İstanbul’da yapımı sürmekte olan “M12- Ümraniye-Ataşehir-Göztepe Metrosu”nun, “Ümraniye-Ataşehir- Göztepe Metrosu İnşaatı ve Elektromekanik Sistemler Temin, Montaj ve İşletmeye Alma İşleri’nin 28.04.2017 tarihli ihaleyle …-…-… Metro Yapım Ortaklığı tarafından yürütüldüğü, davacı şirketin, Ümraniye-Ataşehir-Göztepe Metrosu inşaatı işinde …-…-… Metro Yapım Ortaklığına 17.03.2020 tarihli “TBM Pasasının Nakli Hizmetleri Alt Yüklenici Sözleşmesi” ile “TBM Pasasının Nakli Hizmetleri” konusunda taşeron olarak hizmet verdiğini, davacı şirketin pasa nakli alt yükleniciliği dışında, projenin ve ortaklığın ihtiyacı olan taş- dolgu malzemesini de taşıdığını ve bu konuda nakliye hizmeti verdiğini, idari yaptırım kararına konu olayda …-…-…Metro Yapım Ortaklığının, ihtiyaç duyduğu dolgu malzemesini davacı şirketin diğer bir grup şirketi olan …Madencilik İnşaat Nakliyat tic. Ltd.Şti.den satın aldığını, satılan malzemenin adı geçen firmanın İstanbul, Eyüpsultan İlçesi sınırları içinde bulunan, II.a grubu maden ocağından alınarak …-…-… Metro Yapım Ortaklığının gösterdiği Maltepe ilçesi sınırları içindeki segment depolama alanına teslim edildiğini, …-…-…Metro Yapım Ortaklığının “İstanbul, Maltepe, … Köyü, …Mevkiinde” bulunan segment (beton tünel kaplaması) sahasının zemininin düzeltilmesi ve güçlendirilmesi için ihtiyaç duyduğu dolgu malzemesinin davacı şirket tarafından taşınıp ve segment sahasına teslim edildiğini, idari yaptırım kararına konu eylemin metro inşaatı yapım işiyle doğrudan ilgili bir faaliyet olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Bölge İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu belirtilerek kararın onanması gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının Dairemiz kararında belirtilen gerekçe ile onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, dava konusu işlemin İstanbul Bütükşehir Belediye Başkanlığınca tesis edildiği anlaşıldığından, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 15. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi uyarınca davalılardan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, hasım mevkiinden çıkarılarak ve dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden davacının yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeksizin, işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
19/06/2020 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Zabıta Daire Başkanlığı görevlilerince düzenlenen çevre denetim ve tespit tutanağında; davacı şirkete ait "…" plakalı araçla, "İstanbul İli, Maltepe İlçesi, …Mahallesi, … mevkii … ada" da bulunan alana izinsiz olarak hafriyat toprağı döküldüğünün tespit edilmesi ve yine 22/06/2020 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı görevlilerince belirtilen mahalde yapılan denetimde, 19/06/2020 tarihli tutanakta belirtildiği şekliyle izinsiz kaçak dökümün yapıldığının tespit edilmesiyle, tutanak ile eki fotoğraflar dayanak yapılarak araç sahibi olan davacı şirkete İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın … günlü, … sayılı kararıyla para cezası verilmesi üzerine bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2872 sayılı Çevre Kanununun ''Tanımlar'' başlıklı 2. maddesinde; ''Atık: Herhangi bir faaliyet sonucunda oluşan, çevreye atılan veya bırakılan her türlü maddeyi'' ifade edeceği, ''Kirletme yasağı'' başlıklı 8. maddesinin 1. fıkrasında; ''Her türlü atık ve artığı, çevreye zarar verecek şekilde, ilgili yönetmeliklerde belirlenen standartlara ve yöntemlere aykırı olarak doğrudan ve dolaylı biçimde alıcı ortama vermek, depolamak, taşımak, uzaklaştırmak ve benzeri faaliyetlerde bulunmak yasaktır.''; ''İdari nitelikli para cezaları'' başlıklı 20. maddesinin ''r'' bendinde de; ''Bu Kanunda ve yönetmeliklerde öngörülen usûl ve esaslara, yasaklara veya sınırlamalara aykırı olarak atık toplayan, taşıyan, geçici ve ara depolama yapan, geri kazanan, geri dönüşüm sağlayan, tekrar kullanan veya bertaraf edenlere 24.000 Türk Lirası, ithal edenlere 60.000 Türk Lirası idari para cezası verilir.''; aynı maddenin 2. fıkrasında ise; "Bu maddenin (k), (l), (r), (s), (t), (u), (v) ve (y) bentlerinde öngörülen idarî para cezaları kurum, kuruluş ve işletmelere üç katı olarak verilir.", hükümlerine yer verilmiş bulunmaktadır.
Hafriyat Toprağı, İnşaat ve Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliğinin 8. maddesinde; İl belediye mücavir alanı içerisinde il ve ilçe belediyelerinin, büyük şehirlerde büyükşehir belediyelerinin, büyükşehir belediyeleri dışında ise ilçe belediyelerinin, hafriyat toprağı, inşaat/yıkıntı atıkları ile doğal afet atıklarının toplanması, geçici biriktirilmesi, taşınması, geri kazanılması ve bertarafı ile ilgili yönetim planı hazırlamakla; hafriyat toprağı ve inşaat/yıkıntı atıklarının toplanması, geçici biriktirilmesi, taşınması ve bertarafı faaliyetlerini denetlemekle; belediye sınırları içindeki hafriyat toprağı ve inşaat/yıkıntı atıkları geri kazanım tesisleri ile depolama sahalarına izin vermek ve gerektiğinde bu izni iptal etmekle, hafriyat toprağı ve inşaat/yıkıntı atıkları geri kazanım tesisleri sahaları ile depolama sahalarını belirlemek, kurmak/kurdurtmak ve işletmek/işlettirmekle yükümlü oldukları, 13. maddesinde; hafriyat toprağı ile inşaat yıkıntı atıklarının üretici ve taşıyanları tarafından belediyelerin veya mahallin en büyük mülki amirinin gösterdiği ve izin verdiği geri kazanım ve depolama tesisleri dışında, denizlere, göllere, akarsulara veya herhangi bir yere dökülmesi ve dolgu yapılmasının yasak olduğu, faaliyetleri sonucu hafriyat toprağı ve inşaat/yıkıntı atıklarının üretimine neden olacak özel veya resmi kişi, kurum ve kuruluşların bu atıkların üretilmesinden önce ilgili belediyeye/ mahallin en büyük mülki amirlerine başvurarak gerekli izinleri almak, atıklarını bu yönetmeliklerde belirtilen usul ve esaslara göre bu mercilerin göstereceği geri kazanım/depolama sahasına taşınmasını sağlamakla yükümlü oldukları hüküm altına alınmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda ver verilen mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden; özel veya resmi tüm kurum ve kuruluşların faaliyetleri sonucu ortaya çıkan hafriyat toprağı ile inşaat/yıkıntı atıklarını büyükşehir belediyelerinin gösterdiği ve izin verdiği yerler dışına dökmelerinin yasaklandığı ve bu yöndeki bir faaliyet için gerekli izin ve belgelerin Büyükşehir Belediyesinden alınması yükümlülüğünün olduğu anlaşılmaktadır.
Bununla birlikte, 2872 sayılı Çevre Kanununun ihlal edilip edilmediği ve ilgilisine idari para cezası verilip verilmeyeceği değerlendirmesi yapılırken, söz konusu faaliyetin bir kamu hizmetinin yerine getirilmesine yönelik olup olmadığının ve çevreyi kirletme sonucunu doğurup doğurmadığının bu faaliyetle sınırlı olarak dikkate alınması gerekmektedir.
Dairemizce verilen ara kararı neticesinde dosyaya ibraz edilen TBM Pasasının Nakli Hizmetlerine ilişkin Ümraniye-Ataşehir-Göztepe Metrosu İnşaat ve Elektromekanik Sistemler Temin, Montaj ve İşletmeye Alma İşleri Alt Yüklenici Sözleşmesi ve ana sözleşmenin onaylı örneklerinin incelenmesinden; davacı şirketin "Ümraniye-Ataşehir-Göztepe Metrosu İnşaat ve Elektromekanik Sistemler Temin, Montaj ve İşletmeye Alma İşleri" işi kapsamında TBM pasa nakil işlerinin alt yüklenicisi olduğu anlaşılmakla birlikte, davacı şirketin sözleşme gereğince sorumluluğunun, TBM pasasının yüklenmesi, ruhsatlı döküm sahasına nakli ve dökümünden ibaret olduğu görülmektedir.
Davacı şirketin iddia ettiği, …-…-…Metro Yapım Ortaklığının, ihtiyaç duyduğu dolgu malzemesini davacı şirketin diğer bir grup şirketi olan … Madencilik İnşaat Nakliyat tic. Ltd.Şti.den satın alınarak, malzemenin adı geçen firmanın maden ocağından alınarak …-…-…Metro Yapım Ortaklığının gösterdiği Maltepe ilçesi sınırları içindeki segment depolama alanına teslim edilmesi, …-…-…Metro Yapım Ortaklığının “İstanbul, Maltepe, …Köyü, … Mevkiinde” bulunan segment (beton tünel kaplaması) sahasının zemininin düzeltilmesi ve güçlendirilmesi için ihtiyaç duyduğu dolgu malzemesinin davacı şirket tarafından taşınıp ve segment sahasına teslim edilmesine ilişkin eylemin metro inşaatı yapım işiyle ilgili, davacı şirket ile …-…-…Metro Yapım Ortaklığı arasında akdedilen alt yüklenici sözleşmesinden kaynaklı bir faaliyet olmadığından, söz konusu eylemin, bir kamu hizmetinin yerine getirilmesine yönelik bir faaliyet olduğundan söz edilemeyecektir.
Bununla birlikte; kaçak döküme ilişkin tespitin yapıldığı … adada bulunan taşınmaza, …-…-…Metro Yapım Ortaklığının, ihtiyaç duyduğu dolgu malzemesinin yapım işiyle bağlantılı olarak döküldüğü iddiasının ispatlanması amacıyla dosyaya sunulan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Raylı Sistem Daire Başkanlığı Anadolu Yakası Raylı Sistem Müdürlüğüne hitaben, yüklenici yapım ortaklığı tarafından hazırlanan … tarihli, … sayılı; stok malzemenin dökülmek üzere kiralandığı ada parsellerin belirtilerek, arazinin stoklama şartlarına uygun hale getirilmesi için zemin düzenlenmelerin yapılabilmesine ilişkin iznin istendiği yazıda; sıralanan parseller arasında dava konusu kaçak dökümün yapıldığı … ada nolu parselin bulunmadığı, ayrıca; dava konusu kaçak parselin bu iş için kiralandığını göstermek için dosyaya sunulan adi yazılı kira sözleşmesinin de hem tespit hem de 28/05/2020 tarihli yazıdan sonraki bir tarih olan 01/09/2020 tarihli olduğu görüldüğünden, idari para cezasına konu olan kaçak dökümün bir kamu hizmetinin yerine getirilmesi amacıyla yapıldığı ispatlanamadığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık, istinaf başvurusunun kabulü ile işlemin iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddi yolunda verilen kararda sonucu itibarıyla isabetsizlik bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin iptaline ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile İdare Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddi yolundaki yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçe ile ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, …- TL yürütmenin durdurulması harcının istemi halinde davacıya iadesine 31/05/2022 tarihinde, kesin olarak, oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY (X):
Dava; 2872 sayılı Çevre Kanununun 8. maddesi ile Hafriyat Toprağı, İnşaat ve Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği hükümlerinin ihlal edildiği gerekçesiyle, aynı Kanunun 20. maddesinin (r) bendi uyarınca davacıya 265.497,00-TL para cezası verilmesine ilişkin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının … tarih ve …sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
Anayasamızın 6. maddesinde; hiç bir kimse veya organın kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisini kullanamayacağı, 127. maddesinde ise; mahalli idarelerin kuruluş ve görevleri ile yetkilerinin, yerinden yönetim ilkesine uygun olarak kanunla düzenleneceği belirtilmiştir.
2872 sayılı Çevre Kanununun 12. maddesi; bu Kanun hükümlerine uyulup uyulmadığını denetleme yetkisi Bakanlığa aittir. Gerektiğinde bu yetki, Bakanlıkça; il özel idarelerine, çevre denetim birimlerini kuran belediye başkanlıklarına, Denizcilik Müsteşarlığına, Türkiye Çevre Ajansına, Emniyet Genel Müdürlüğüne, Jandarma Genel Komutanlığına ve Sahil Güvenlik Komutanlığına devredilir, hükmünü, 24. maddesi; bu Kanunda öngörülen idarî yaptırım kararlarını verme yetkisi Bakanlığa aittir. Bu yetki, 12. maddenin birinci fıkrası uyarınca denetim yetkisinin devredildiği kurum ve merciler tarafından da kullanılır, hükmünü içermektedir.
Bu bağlamda, Çevre ve Orman Bakanlığı çıkarılan "Hafriyat Toprağı, İnşaat ve Yıkıntı Atıkları Yetki Devri" konulu ve 2008/06 sayılı Genelge ile; çevre denetim birimlerini kuran İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ve Adapazarı Büyükşehir Belediyesi, hafriyat toprağı ve inşaat/yıkıntı atıklarının toplanması, geçici biriktirilmesi, taşınması ve bertarafı faaliyetlerini denetleme ile 2872 sayılı Çevre Kanununun “İdari Nitelikteki Cezalar” başlıklı 20. maddesinde belirtilen hükümler kapsamında idari yaptırım kararı verme konularında yetkilendirilmiştir.
Bu Genelgeye göre yetki devri yapılan belediyeler;
i) Hafriyat toprağı ve inşaat/yıkıntı atıklarının toplanması, geçici biriktirilmesi, taşınması ve bertarafı faaliyetlerini denetleme,
ii) 2872 sayılı Çevre Kanununun "İdari Nitelikteki Cezalar" başlıklı 20 nci maddesinde belirtilen hükümler kapsamında idari yaptırım kararı verme konularında yetkili olmuşlardır.
5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 3/b maddesinde belediyenin organları; belediye meclisi, belediye encümeni ve belediye başkanı şeklinde tanımlanırken, 34/e maddesinde "Kanunlarda öngörülen cezaları vermek" belediye encümeninin görevleri arasında sayılmış, anılan Kanun'un 38. maddesinin (h) ve (p) bentlerinde de "Meclis ve encümen kararlarını uygulamak", "Kanunlarla belediyeye verilen ve belediye meclisi veya belediye encümeni kararını gerektirmeyen görevleri yapmak ve yetkileri kullanmak" görev ve yetkilerinin belediye başkanına ait olduğu ifade edilmiştir.
5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu'nun 18. maddesinde, büyükşehir belediye başkanının görev ve yetkileri tek tek sayılmış olup, sözkonusu maddede "kanunlarda öngörülen cezaları vermek" büyükşehir belediye başkanının görev ve yetkileri arasında belirtilmemiştir. Aynı Kanun'un 28. maddesinde ise, "Belediye Kanunu ve diğer ilgili Kanunların bu kanuna aykırı olmayan hükümleri ilgisine göre büyükşehir ve ilçe belediyeleri hakkında da uygulanır. " hükmüne yer verilmiştir.
5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun "İdarî yaptırım kararı verme yetkisi" başlıklı 22. maddesinde; "1) Kabahat dolayısıyla idarî yaptırım kararı vermeye ilgili kanunda açıkça gösterilen idarî kurul, makam veya kamu görevlileri yetkilidir, 2) Kanunda açık hüküm bulunmayan hallerde ilgili kamu kurum ve kuruluşunun en üst amiri bu konuda yetkilidir." hükmü yer almaktadır.
Kamu idaresinin hızlı çalışabilmesi ve çeşitli sebeplere binaen Kanun'da yetkili kılınan makam tarfından başka bir makama yetkinin devredilmesi gerekli olabilir. Yetkinin bizzat yetkili makamca kullanılması esasına bir istisna olarak ifade edilen "yetki devri" müessesi, yasayla bir makama verilen karar alma yetkisinin, diğer bir makama aktarılması olup, doktrin ve yargısal içtihatlarla, yetki ögesinin nitelikleri dikkate alınarak geliştirilen bir takım koşul ve kurallara tabidir. Bu kriterlere uyulmadan yapılan yetki devri hukuki bakımdan geçerli sayılmayacak ve dolayısıyla bu yetki devrine dayanılarak tesis edilen idari işlemleri de geçersiz hâle getirebilecektir.
Yetki devrinin, ancak Kanunun açıkca izin vermesi halinde ve yine açıkça izin verdiği konular hakkında yapılabileceği ilgili yasalarda ve yargı içtihatlarında kabul edilmektedir. İmza yetkisinin devrinde ise, yetkili makam yetkili olduğu işlemlerden bir kısmının imzalanması yetkisini, astlarına devretmekte, imza yetkisini devralan kişi de, vekaleten görevlendirmeden farklı olarak, imza yetkisini devreden amirin görevi başında olduğu zamanlarda da bu yetkiyi kullanmaktadır. Ancak imza yetkisinin devrinde, yetki devrinden farklı olarak karar alma yetkisi imza yetkisini devreden makamda kalmaktadır.
Belediye başkanlarının da ancak yasal olarak münhasıran belediye başkanının imzalayacağı işlemler dışında olmak üzere kendilerinin imzalayacakları diğer işlemlerle sınırlı olarak imza yetkilerini devredebilecekleri şüphesizdir. Ancak belediye encümenine ait bir yetkinin belediye başkanı tarafından imza devri usulü ile devredilemeyeceği de tabidir.
Yukarıdaki mevzuat hükümlerinden; kanunlarda öngörülen para cezalarını vermekle görevli karar organının belediye encümeni, kurumun karar organlarınca alınan kararları uygulamakla görevli yürütme organının ise belediye başkanı olduğu, 5393 sayılı Kanuna göre belediye başkanlarının diğer kanunlarla belediyelere verilen ancak meclis yahut encümen kararını gerektirmeyen yetkileri kullanabileceği, öte yandan; gerek 2872 sayılı Kanun gerek 2008/06 sayılı yetki devri genelgesinde "Belediye Başkanlıkları" ibaresi kullanılmaktaysa da, yetki devri için kurulması gereken "Çevre Denetim Birimlerinin" başkanlık makamına değil, belediye tüzel kişiliğine ait bir birim olduğu düşünüldüğünde bu ibarenin belediye tüzel kişiliğini ifade eden temsil makamının isminin kullanılmasından ibaret olduğu anlaşılmaktadır.
Keza 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 22. maddesinin 1. ve 2. fıkralarında yer alan, sırasıyla "Kabahat dolayısıyla idari yaptırım kararı vermeye ilgili kanunda açıkça gösterilen idari kurul, makam veya kamu görevlileri yetkilidir." ve "Kanunda açık hüküm bulunmayan hallerde ilgili kamu kurum ve kuruluşunun en üst amiri bu konuda yetkilidir." hükümleri dikkate alındığında, "ilgili kanun" ibaresiyle yetki devri yapılabilecek kurum ve kuruluşların teşkilat kanunlarının kastedildiği, bu bağlamda; Belediye teşkilatını düzenleyen 5393 sayılı Kanun'un 34/e maddesiyle belediyenin vereceği cezalara ilişkin karar alma görevi açıkça belediye encümenlerine bırakılması nedeniyle, 5326 sayılı Kanun'un 22/2. maddesinde Belediye Başkanının ceza verebilmesine yönelik yetki yönünden öngörülen şartın oluşmadığı, dolayısıyla 2872 sayılı Kanun uyarınca verilecek cezalar konusundaki yetkinin yürütme organı olan belediye başkanı tarafından kullanılamayacağı açıktır.
Olayda ise, dava konusu idari para cezasının İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adına Genel Sekreter Yardımcısı tarafından verildiği görülmektedir.
Bu durumda; yetkili Belediye Encümeni yerine Genel Sekreter Yardımcısı tarafından tesis edilen dava konusu işlemde, yetki yönüyle hukuka uyarlık bulunmadığından, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği oyuyla, aksi yöndeki çoğunluk görüşüne katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.